DERSIM MAMIKIYE

GÜZEL, RUHU TEMİZ, GECMİŞİNE VE TARİHİNE BAĞLI BIR DERSİM İCIN. HERKESE BASARILAR

Tuesday, December 19, 2006

 

OTANTİK DERSİMLİ VE MODERN BİREY

Dersim Forum
Auteur - yazari: Mehmet Yıldız Tarih, gün ve saat : 18. 2006 16:49:32:
OTANTİK DERSİMLİ VE MODERN BİREY
Bu makalede Avrupa’da yaşayan özgür bir birey olarak neden otantik Dersim toplumuna büyük bir özlem duyduğumu anlatmaya çalışacağım. Bu özlemim yalnızca çok değer verdiğim Dersim etnik kimliğinin etnik bir kimlik olarak yaşatılması isteğine dayanmıyor. Bunun ötesinde, dervişlerin ve keşişlerin toplumu olan otantik Dersim’i özellikle yaşam felsefesi ve insan ilişkileri bakımından modern topluma bir alternatif olarak görüyorum.
Modern toplumun yarattığı maddi refahın çok yüksek düzeyde olması aynı oranda insanların mutlu olmasını sağlamadı. Materyalizm insan ruhunun derinliğini ve eğitimini bir tema olmaktan çıkardı. İnsan, insanca tüketen veya yaşayan bir yaratık olmaktan çıkarak kontrolsüz ve tatminsiz bir tüketim makinasına dönüştü. İnsan yedikçe acıkan bir mahlukat veya evini yiyen bir haşere oldu. İnsanoğlunun bu şuursuz tüketiciliği insan ile doğa arasındaki ilişkileri bozmakla kalmadı, aynı zamanda insanların birbiriyle olan ilişkilerini de ağır bir biçimde tahrip etti.
Mutluluğun ölçüsü modern sanayi toplumlarında kalitatif değil kantitatiftir. Her şey sayısıyla ölçülüyor. Her şey sayısı veya hacmi kadar değerlidir. Her şeyin sayı ile ölçülmesi toplumu hasta yaptı. Modern toplum bana göre bütün kurumlarınca inkar edilen veya gizlenen bir çeşit “obesity” (aşırı bir biçimde yeme hastalığı) yahut “Obsessive-Compulsive Disorder” (OCD ) olarak görülebilecek olan ruhsal bir hastalıktan muzdariptir. Kısacası insan doğanın ve insanın kurdu haline geldi. Ancak en çok refah sahibi olan ve en çok insan yiyen insan en mutlu insan değildir.
Otantik Dersim toplumunun insanları ise dengeli, huzurlu, sadık, güvenilir, stabil, kendisiyle ve çevresiyle barışık, sevecen, doğaya ve insana saygılıydılar. Dolayısıyla otantik Dersimli ile modern birey arasında yapılacak bir kıyaslamanın bu çerçevede çok öğretici olabileceğine inanıyorum.
İnsanı soyut bir kavram olarak tartışmak yerine onu sürekli olarak belirli sosyal koşullar içine yerleştirerek incelemek daha doğrudur. İnsanı soyut yahut tarihüstü bir yaratık olarak incelemek yararsızdır. Soyut bir insan kavramı aracılığıyla somut insana ulaşmak yerine, hayatını idame etmeye çalışan insanı günlük koşulları içinde inceleyerek insan hakkında bir karara varmak gerekiyor. Gerçekten de somut sosyal koşullardan koparılmış insanın iyiliği veya kötülüğü üzerine yapılan tartışmalardan bugüne kadar pratik açıdan pek bir yarar sağlanmadı. Ancak tarihsel materyalizmin kusuru insanı üretim ve tüketim modellerinin yaratıcısı değil, adeta kölesi yapmaktır. Tarihsel materyalizmin iddiasının aksine ahlak her zaman egemen üretim sisteminin bir ürünü değildir. Toplumun ahlak anlayışı hayatın maddi idamesinde belirleyici faktör de olabilir.
İnsan yaşamının amacının “mutluluk aramak” olduğunu söyleyen çok sayıda düşünür vardır. Bence insan yaşamının amacının ne olduğu sorusuna tatmin edici bir cevap vermek olanaksızdır. İnsanların yaşamdaki temel amaçlarının mutluluk olup olmadığını bilmiyorum, ancak insanların mutluluğu her zaman mutsuzluğa tercih ettikleri gözlemlenen bir olgudur. Irkları ve kültürleri ne olursa olsun bütün insanlar mutluluğu ve acı çekmemeyi mutsuzluğa ve acı çekmeye tercih ediyorlar.
Modern Batı toplumlarında mutluluk, sana mutluluk vereceğini düşündüğün her şeyden azami derecede yararlanmaktır. Pazar ekonomisinin insanları öncelikle para için yaşayan insanlardır. Paranın en önemli hedef haline gelmesi sayısız implikasyonları birlikte doğuruyor. Eğer mutluluk kantitatif bir kavram ise o zaman aşağıdaki mutluluk kaynaklarından ideal yararlanma biçimini şöyle ifade edebiliriz:
o Para: Çok miktarda para sahibi olmak gerekir.o Tatil: Çok sayıda tatil beldesini çok kere ziyaret etmek gerekir.o Kıyafet: Çok çeşitli ve sayıda kıyafete sahip olmak gerekir.o Yiyecek: Çok miktarda yemek gerekir.o Sevgi: Çok sayıda kişi tarafından çok sevilmek gerekir.o Sevgi sözleri: Çok sayıda kişiden çok sık biçimde duymak gerekir.o Saygı: Çok sayıda kişiden çok sık biçimde duymak gerekir.o Arzulanır olmak: Çok sayıda kişi tarafından çok hararetli bir biçimde arzulanıyor olmak gerekir.o Seks: Çok sayıda kişi ile çok sık biçimde yapmak gerekir.
Bütün insanların yukarıdaki profile uyduklarını ileri sürmüyorum. Ancak dominant patronun bu olduğunu söyleyebilirim. Nitekim bir Harvard psikiyatrı olan Howard Cutler ile Budist lider Dalai Lama Batı toplumlarındaki insanların açgözlü ve hırslı oluşlarının onları nasıl mutsuz ettiği konusunda tamamen hemfikirdirler. Diğer bir deyişle, modern sanayi toplumlarındaki kantitatif mutluluk paradigmasının insan ruhunda yarattığı tahribat modern psikiyatrinin ve asırlık Budizmin ortak saptamasıdır (Bkz, Cutler, Howard The Art of Happiness: A handbook for living).
Mutsuz olan yalnızca insanlar değil aynı zamanda yerküredir. Hava kirliliği, su kaynaklarının kirlenmesi ve toprağın zehirlenmesi insanoğlunun yaşamının fiziksel koşullarını tehdit ediyor. Bu gerçek çoktandır biliniyor olmasına rağmen üreticiler, hükümetler ve tüketiciler tutumlarını değiştirmiyorlar.
Çılgın tüketim toplumları yerküreyi yerken dünya nüfusunun önemli bir kısmı açlıktan ve susuzluktan ölüyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından hazırlanan 2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu’na göre bir milyar yüz milyon insan temiz içme suyundan yoksundur. Her yıl yaklaşık olarak 2 milyon çocuk evinde temiz su ve tuvalet olmadığı için ölüyor. Kirli su en büyük katildir.
Demek ki kantitatif mutluluk paradigmasının dünyaya egemen olması herkesi tüketici yapmaya yetmedi. Gecekondu okyanusları arasında korumalı, duvarlarla çevrili ve köpekli villalar yükseldi yalnızca. Lağım okyanusları içinde seyrek cennet bahçecikleri kuruldu.
Otantik Dersim ise bir çiçek bahçesiydi. Dersim’de açgözlülük ve gösteriş her zaman ayıplandı. Ağaca, taşa, mağaraya, dereye, çeşmeye, toprağa, geyiğe, ayıya, kurda, kuşa ve en önemlisi de insana saygı vardı. Komşuya kayıtsız kalmak ise ağır bir suçtu. Dersimli karnını doyurunca bile kendini etrafa mutluluk saçmak mecburiyeti altında hissediyordu. İnsanın insanla ilgilenmesi için çok zaman vardı. Ama bu bolluk içinde edilen bir çift güzel sözün bile değeri bir ömür boyu sürüyordu.
En uzun ömürlü olan Dersimlinin toplam tüketim hacmi belki modern bireyin birkaç yıllık tüketim hacminin çok gerisinde kalır. Dersimli kadınların bir entariyi ortalama olarak kaç yıl giydiklerine dair istatistiki bir bilgi yoktur. Aynı şey erkeklerin giydikleri ceketler için de geçerlidir. Ancak Dersimlilerin mutlu, dengeli, huzurlu, sadık, güvenilir, stabil, kendisiyle ve çevresiyle barışık, sevecen, doğaya ve insana saygılı olduklarını gözlerimle gördüm. Onun için onlara acımıyorum, aksine imreniyorum. Dersim içinde iyi insanların dolaştığı güzel bir çiçek bahçesiydi...
Mehmet Yıldız

Cevaplar:
Ce: OTANTİK DERSİMLİ VE MODERN BİREY koyeberz 18.12.2006 20:31 (2)
Ce: OTANTİK DERSİMLİ VE MODERN BİREY Momhemed 19.12.2006 02:21 (1)
Ce: Emanet aldigimiz korkuyu sahibine geri verelim! Reyver Qop 19.12.2006 04:10 (0)
Dersim Forum

 

BASINA VE KAMUOYUNA

Dersim Forum
Auteur - yazari: NAQIL Tarih, gün ve saat : 14. 2006 20:31:08:
BASINA VE KAMUOYUNA
Bizler ilimiz Tunceli'de uzun süreden beridir Ekonomik, Sosyal, Kültürel ve Ekolojik sorunlar yaşamaktayız. Sorunlarımızı dönem dönem çeşitli yöntemlerle değişik kurum , kuruluş ve kişilere iletmeye çalıştık. İlimiz son 10 yıldan beridir ağır Ekolojik sorunlarla karşı karşıyadır. En başta DSİ 'nin hazırladığı 'Munzur Barajlar Projesi' ile Tunceli coğrafyasının topyekun ortadan kaldırılmasına neden olacak 8 adet Baraj ve HES projeleri hayata geçirilme çabası bulunmakladır. İkisi bitmek üzere olan barajların tamamının hayata geçmesi durumunda Munzur Coğrafyası su ile boğulacaktır. Siyanürle Altın çıkarma ve Madencilik faaliyetleri de yakın gelecekte coğrafyamızda kalıcı tahribatlar yaratacak projeler olarak hayat bulması, küresel şirketlerin gündemindedir. Ayrıca İlimizde bulunan Anadolu'nun güzide ormanlarının sistemli bir politika ile çıkartılan yangınlarla tahrip edilmektedir.Buradan Türkiye'ye ve Dünyaya bir çığlık atıyoruz.
Bugün burada olmamızın nedeni. Ulusal ve uluslar arası alanda etkili ve söz sahibi olan bizim de Önemsediğimiz, sevdiğimiz değer biçtiğimiz ve her dönem destek verdiğimiz GREENPEACE 'in yedi yıldan beridir sorunlarımızı çeşitli dönemlerde iletmemize rağmen bölgemizin sorunlarına duyarlı olmamaları ve sahiplenmemelerini kabullenmememizdendir. Oysa bizler MUNZURU KORUMA KURULU olarak,2001 yılında Munzur Barajlar sorunu, 2004 yılında Munzur da siyanürlü altın çıkartma faaliyetleri konusunda kendilerini bilgilendirdik destek ve dayanışma istedik. 2005 yılında İstanbul'a gelen SW ANNA, 2006 yılında gelen RAİNBOW (GÖKKUŞAĞI) gibi GREENPEACE ait gemileri ziyaret edip onlara destek verdik. ve kendilerine Munzur’un sorunlarını anlatıp destek istemiştik.7 Yıllık çağrımıza şimdiye kadar GREENPEACE tarafından herhangi bir olumlu yada olumsuz cevap alamadık.Bizler bu ülkenin Yurttaşları olarak ülkemizin her yerinde yaşanan çevre sorunlarından doğrudan etkilenen bu çevresel tahribatları kabul etmeyen insanlarız. Munzur, Hasankeyf, Fırtına ve Alionaiı gibi yerlerde doğayı yok eden enerjiye karşı 'GREENPEACE in En başta Türkiye bürosu olmak üzere bütün bürolarını daha etkili ve sahiplenici politikalar üretmeye ve Türkiye’deki yerel sorunlara dair politika üretip destek vermeye çağırıyoruz, destek dayanışma ve duyarlılık sözü verene kadar burayı terk etmeyeceğiz.
BARIŞÇIL ,TEMİZ VE DOĞAYI YOKETMEYEN ENERJİ İSTİYORUZ !...BARAJLAR GELECEĞİMİZİ YOKETMESİN !...MUNZURUMA DOKUNMA !...
TUNCELİ DERNEKLERİ FEDERASYONU adınaMUNZURU KORUMA KURULUİletişim:İmam Adnan sok no 16/4 Beyoğlu7İstanbul0212 244 79 51/ munzurkurulu@gmail.com

Cevaplar:
Ce: BASINA VE KAMUOYUNA A.Püsküllüoglu 16.12.2006 08:27 (0)
Ce: 'Greenpeace'e kar&351;&305; Greenpeace tarz&305; eylem' Milliyet Gaztesi - Istanbul 15.12.2006 14:11 (0)
Dersim Forum

 

DERSİM 38`DEN DOLAYI TC DEVLETİNDEN DAVACIYIZ (İMZALAR)

Dersim Forum
Auteur - yazari: Tünay Güler - -Duisburg- -ALMANYA Tarih, gün ve saat : 14. 2006 17:48:37:
Su yaziya cevaben: DERSİM 38`DEN DOLAYI TC DEVLETİNDEN DAVACIYIZ (İMZALAR) auteur - yazari: DERSİM 38 GİRİŞİMİ KOORDİNASYON KOMİTESİ Tarih, gün ve saat : 20. Aralik 2005 21:38:24:
>İMZALAR:>1. Seyfi Cengiz (Köln-Almanya, canestan38@aol.com)>2. Özcan YILDIZ (Stockholm-Sweden, babacan_62@hotmail.com)>3. Alisan Karsan (Ali Ekber Yûksel) France>4. A.KAYNAK (Paderborn-Germany, desmal93@freenet.de)>5. B.CELIKDEMIR>6. DANIEL CELIKDEMIR>7. KAMER TASBILEK>8. ALI TASBILEK>9. C. CALGIN>10. H. CALGIN>11. CENK CALGIN>12. T. CALGIN>13. B. CALGIN>14. S. CALGIN >15. HAYDAR CELIK>16. VEYSEL KAMAS>17. Ali Sahin-Frankfurt -Almanya>18. Songül Sahin-Frankfurt- Almanya>19. Dilan Sahin-Frankfurt -Almanya>20. Delal Sahin-Frankfurt -Almanya>21. Ali Haydar Senli>22. Orhan Aykuş>23. Mustafa KALE>24. Nebahat EREN>25. İbrahim KARATAŞ>26. Nuray DURSUN>27. Ibrahim MAMAK>28. İsmail Şahin (Sweden, ismailsahin@comhem.se)>29. Gülperi Ötekıvılcım (Sweden, ismailsahin@comhem.se)>30. İsmail Kılıç, (Tornê Mirzê Silê Hemi), Köln-Deutschland, IsmailKilic@aol.com>31. Yasemin Hevidar>32. Kemal Uzun >33. Cemile Kizilavuz (Paderborn-Germany, desmal93@freenet.de)>34. Cemal Cicek>35. Zeki A.>36. Latif Sahin-Frankfurt -Almanya>37. Gûlsûm Sahin-Frankfurt -Almanya>38. Cagan Sahin-Frankfurt -Almanya>39. Lizge Sahin-Frankfurt -Almanya>40. Hüseyin Durgun Paderborn -ALMANYA>41. Ugur Demir>42. Adil Duran-ISVICRE>43. Beser Okyay, (Torna İvraimê Silê Hemi), Herne-ALMANYA >44. Mehmet Ekinci>45. Riza Ekinci>46. Cengiz Orman>47. Sevket Orman>48. Ismet Erdal>49. Merdan Altin>50. Gazi Harmanci>51. Mehmet Gunes>52. Yusuf Arslan>53. Hidir Arpa>54. Maria Rosca>55. Orhan Ciftci-LONDON- ENGLAND>56. A. Ekber Surer>57. Ali Ihsan Gulatar>58. Huseyin Canoglu>59. Yasar Yagan-ALMANYA>60. Mesut Keskin-Frankfurt -ALMANYA>61. Mustafa KAHRAMAN (BASEL-SCHWEIZ, mustafa-kahraman@web.de)>62. Savas Sengül (BERN-SCHWEIZ loryaso@yahoo.fr)>63. Hidir Dogan Tunceli -Nazmiye>64. Mustafa Kiziltas Hollanda -Amsterdam>65. ZUHAL GEZICI (MONTPELLIER-FRANSA, zuhalgezici@mynet.com>66. Beatrice NAVARIN ( Montpellier-France)>67. Sevim Demir >68. Ahmet BARIS>69. Mehmet Özdemir (Suisse)>70. Huseyin Birgul, Tunceli, h_birgul@hotmail.com>71. Heval Yücel - Almanya>72. Süleyman Kılıç (Lazê İvraimê Silê Hemi), Mamekiye.>73. Eylem Durmuş>74. Yüksel Demirel Paderborn- ALMANYA>75. Hüseyin Özer Paderborn -ALMANYA>76. Cemal Veli (Copenhagen-Denmark)>77. Raffael Demen Dominik Heidıngsfelder (Bochum-Germany)>78. Mansur Antires-AVUSTURYA>79. Elif Orhan-ALMANYA>80. Cemal Arslan>81. Nuray Ulucan (Heidelberg-Almanya)>82. Serpil Martinian (Paris-France)>83. Cesim Elden>84. Erdal>85. Ahmet Çetinkaya (Stockholm-Sweden, ahmetcetinkaya_7@hotmaıl.com)>86. Mehmet Yildiz (Zara, Sivas-Türkiye)>87. Abuzer Dogan>88. Hasan Kücük-HOLLANDA>89. Serhat Arslan (Karakocan-Harput)>90. Mehmet Demirkiran (Karakocan-Harput)>91. Cemil Arslan>92. Ismet Kulaç ------ Munih--- Almanya,,( ikulac45@web.de )>93. Necati Yildiz - Lazê Memedê Tornê Sılê Alê Qeri, Iserlohn-Almanya >94. Tahire Cetinkaya, Stockholm-Isvec>95. Seda, Stockholm-Sweden, Seda1960@hotmail.com>96. Kemal Alcin Viyana-Avusturya>97. HIDIR AYDIN – Bonn - Almanya>98. Ali Karaca>99. Nurcan Karaca -Fransa- paris>100. Mehmet Gülmez>101. Hakki Cimen (Almanya, xhakki@aol.com)>102. Halil Bozdogan (LONDON, Halil_can@hotmail.com)>103. Mehmet Karaca (Amsterdam-Hollanda)>104. Ismail Karakus>105. Özden Karakus (Izmir-Türkiye, o_karakus49@hotmail.com)>106. Selma Polat (selma14@hotmail.com)>107. Ali Polat>108. Nuri Polat>109. Hasan Polat>110. Ayse Polat>111. Zulfu Azak Montpellier France>112. Veysel Cinar Montpellier - France>113. Mursel Azak Basel Isvicre - Kontak adresi: m.azak@bluewin.ch>114. Ro Dersim (Almanya-Duisburg, revaltan@web.de)>115. Hasan Colak (London-England)>116. Kenan Yaman (London-England)>117. Ismet Celik (London-England)>118. Halil Kaya (London-England, hacicavcav-5@hotmail.com)>119. Arman Riazi (London- England)>120. Ali Gökmen (London-England)>121. Gul Cifcikaya (London-England, nirvancicek5@hotmail.com)>122. Ercan Yildiz (London-England)>123. Veli Polat (London-England)>124. Süleyman Poyraz (London-England)>125. Bircan Sonbahar (London-England, Sonbahar@hotmail.com)>126. Yücel Yaman (München-Deutschland, ycel_yaman@yahoo.com)>127. Cetin Yesil (London- england)>128. Celal Tas (Rhein-Münster-Almanya, hayriye62@aol.com)>129. Hayriye Tas (Rhein-Münster-Almanya,hayriye62@aol.com)>130. Ali Karabulut>131. Ferhat K.(ALMANYA)>132. Bekir Karabulut>133. Mehmet Karabulut>134. Hasan Özer Elazig-Türkiye>135. Necla KILIC Paderborn Almanya>136. Mustafa KILIC Paderborn Almanya>137. Murat Özer Paderborn Almanya>138. Ali Kayakci (Münih-Almanya)>139. Yusuf Gökdelen (Viyana-Avusturya)>140. Nafo Farqini nafo68@web.de (Silvan-Diyarbakir)>141. Hüseyin Karasu (dide@telia.com)>142. Hayri Dogan (London England)>143. Ecevit Calik LONDON ENGLAND>144. Alaattin Demirel (Paderborn Almanya)>145. Özlem Özer (Paderborn Almanya)>146. Hawar Tornêcengi (Frankfurt/Almanya, E-Mail: tijasodiri@arcor.de)>147. Cemal Bozkir (Erzincan)>148. Celal Kilic (Köln-Germany, eMail: CelalKilic@aol.com)>149. Ismet Yildirim( 32 tyberry road,LONDON. E N3,5AD)>150. Orhan Kaptagel(Duisburg-Almanya, lac62@web.de) >151. Ozan GARİP ŞAHİN>152. Hidir Arslan (Mainz-Almanya)>153. Yusuf Polat (Hamburg-Almanya, y_polat@web.de)>154. EROL TUMEN Stockholm ISVEC>155. Ipek Munzur (ipekdersim@hotmail.de)>156. BARAN RUSEN (London-Ingiltere, rodin@hotmail.co.uk)>157. Metin Atakli BREMEN ALMANYA>158. Metin GÜL>159. Mustafa CANDAN-Isvec>160. Neriman CANDAN-Isvec>161. Mehmet IMSAK-Munih-ALMANYA >162. Songul IMSAK-Munih-ALMANYA>163. Kebire YILDIZ-Bremen-ALMANYA>164. Haydar Guccuk -London/England>165. Haydar Ozcan - London/England>166. Mehmet Sanli - London/ England>167. Gulali Ozcan - London/England>168. Sehriban Kufa -London/England>169. Erol Manus - London/England>170. Nurgul Ozdemir - London/England>171. Mihriban Han - London/England>172. Huseyin Akbulut - London/England>173. Hidir Kutan - London/England>174. Ali Geben -.London/England>175. Ayfer Ak - London/ England>176. Mustafa GÖKMEN – London-England>177. Yilmaz ERDOĞAN - London-England>178. Özgür YILMAZ - London-England>179. Ali YILMAZ - London-England>180. Sinan YÜKSELİR - London-England>181. Aysu KARA - London-England>182. Kamer DALKILIÇ - London-England>183. Ali Haydar YAZICI - London-England>184. Gülcan YAZICI - London-England>185. Zekeriya YAZICI - London-England>186. Cem GÜLER - London-England>187. Erdal YALGIN - London-England>188. Ali Ekber İL - London-England>189. Murat POLAT - London-England>190. Makbule POLAT - London-England>191. Mahir SELEK - London-England>192. Özgür KARABULUT - London-England>193. Erdal TERCANLI - London-England>194. Baykal GÖK - London-England>195. Ali BÜYÜK - London-England>196. Hüseyin GÜNEŞ - London-ENGLAND>197. Korkmaz ZEYREK - London-ENGLAND>198. Mehmet AKIN - London-ENGLAND>199. İkay SARAÇ - London-ENGLAND>200. Desi SARAÇ - London-ENGLAND>201. Huseyin GIZLI - ENGLAND>202. Ali KARABAG - London/ENGLAND>203. Turan VURAL - ENGLAND>204. Kemal KOCABAS - ENGLAND>205. Mustafa DOGAN - ENGLAND>206. Celil FIRAT - ENGLAND>207. Mehmet DAGUTAN - ENGLAND>208. Enver ÇELİK - London-ENGLAND>209. Sadik ORMAN - ENGLAND>210. Bulent ORMAN - ENGLAND>211. Taylan AYTAC - ENGLAND>212. H. Hüseyin YÜCEL – London/ENGLAND>213. Hüseyin DEGIRMENCI – London/ENGLAND>214. Ali SALT – London/ENGLAND>215. Yilmaz DOGRU – London/ENGLAND>216. Mustafa CERIT –London/ENGLAND>217. Hasan BAKIR – London/ENGLAND>218. Mehmet DERINYER – London/ENGLAND>219. Haskar Tacar (Mainz - Almanya)>220. Metin demir. m_demir39@hotmail.com. Bruksel-Belcika>221. Hakki Ulu H.ulu@mynet.com Ankara>222. Güler Polat BREMEN-ALMANYA>223. Sahhanim Polat BREMEN-ALMANYA>224. Murat Coskun ( dj emre2001@yahoo.de) MÜNIH-ALMANYA>225. KAYA Vedat. Paris-France>226. Ismail ULAS - ENGLAND >227. Cemal KURT - ENGLAND>228. Lutfi SURUK - ENGLAND>229. Sayit GURLEK - ENGLAND>230. Ersoy DOGAN - ENGLAND>231. Ali DOGAN - ENGLAND>232. Cemal ARDIC - ENGLAND>233. Ali KARAKUS - ENGLAND>234. Cem YUCE - ENGLAND>235. Hande PEKDEMIR - ENGLAND>236. Dogan YILDIZ - London/ENGLAND>237. Guluzar YILDIRIM- London/ENGLAND>238. Bulent COCELI - London/ENGLAND>239. HuseyinBaki GUNGOR>240. Cagdas CAKIROGLU - London/ENGLAND>241. Mustafa AKGOZ - ENGLAND>242. Sadi Arslan, sadi.arslan@wanadoo.nl Hollanda Amasterdam>243. Hidir Celik DANIMARKA>244. Sara Celik DANIMARKA>245. Zere Demir DANIMARKA>246. Guler Demir DANIMARKA>247. Fatma Celik DANIMARKA>248. Ali Celik DANIMARKA>249. Ruken Celik DANIMARKA>250. Hatice Celik DANIMARKA>251. Nesrin Celik DANIMARKA>252. Sine Brink DANIMARKA>253. Frida Brink DANIMARKA>254. Orhan Goktas DANIMARKA>355. Ali BUYUKGUL / London/ENGLAND>256. Hidir USTUN ENGLAND>257. Huseyin BAYRAK-ENGLAND>258. Ali KUZUCAN / London/ENGLAND>259. M.Sinan YILMAZ / ENGLAND>260. K.BILEN / London/ENGLAND>261. ALI COSKUN London/ENGLAND>262. Ali GÖKCEK - London/ENGLAND>263. Dervis BINBOGA - London/ENGLAND>264. Huseyin YAKUT - London/ENGLAND>265. Meryem TURE - London/ENGLAND>266. Ercan CELIK - London/ENGLAND>267. Murat AY - London/ENGLAND>268. Ali Turabi AKGÖZ - London/ENGLAND>269. Özcan GÜCTEKIN - London/ENGLAND>270. Duzgun AYTAC - London/ENGLAND>271. Metin KAYA - London/ENGLAND>272. Ali CAKTU - London/ENGLAND>273. H.CALISKAN - London/ENGLAND>274. H.ESEN - London/ENGLAND>275. Lutfu BALABAN / Balaban726@hotmail.com London/ENGLAND>276. H.Hayri ALTUN / London/ENGLAND>277. Fahri İLHAN / London/ENGLAND>278. Durdu DURMUŞ / London/ENGLAND>279. Imam EKİNCİ /London/ENGLAND>280. Huseyin KESKİN/ London/ENGLAND>281. Mehmet BÜLBÜL / London/ENGLAND>282. Haci KOB - London/ENGLAND>283. Halil ORMAN - London/ENGLAND>284. Ali Haydar GÜDEN - London/England>285. M.Veronica SHANDE - London/England>286. Yüksel CAKTU -London/England>287. Ali AKTAŞ / London/England>288. S. PEKER / London/England>289. Dr. Ali Kemal YILDIRIM - London/England>290. Necati KARAKUŞ -London/England>291. Ahmet KARAKUŞ - London/England>292. İbrahim KARAKUŞ - London/England>293. Serkan KARAKUŞ - London/England>294. Dilek KARAKUŞ - London/England>295. HAYDAR GÖKMEN - London/England>296. Baki DÜZGÜN / London/England>297. MehmetAli KURBAN/ London/England>298. A.KOCADAG /London/England>299. Halis UYAR -London/England>300. Mesut YILMAZ - London/England>301. Ibrahim AYTAC - LondonEngland>302. M.TUTUMAN - London/England>303. Eren TUNC - London/England>304. Sinan TOYAM - London/England>305. Yasar DUZGUN - London/England>306. Filiz OZMEN - London/England>307. Kose KARAKOYUN - London/England>308. Mustafa OZPOLAT - London/England>309. Ismail ERSUN - London/England>310. Ali YILDIRIM - London/England>311. Haydar DOGAN - Oxford/ England>312. Hasan ERDOGAN - ENGLAND >313. İlhan KARATEPE - London/England>314. Tekin KARTAL - London/England>315. A. KURBAN - London/England>316. Kenan BOR - London/England>317. Gürsel GURBUZ - London/England>318. Ayfer AK - London-England>319. Feyzullah ARSLAN - London/England>320. K. Huseyin COBAN - London/England>321. Sabri ZAMUR - London/England>322. İrfan KARAKUS - London/England>323. Mustafa KARAKUS >324. Hasan DELICE - London/England>325. Aynur CELIK - London/England>326. Huseyin BULUT - LondonEngland>327. Erdoğan GUCCUK - London/England>328. Gül KARADAG >329. Orhan ERTAS - London/England>330. Celal AKTAG - London/England>331. Dost Ozan (dostozan@web.de)>332. Fadik Baskesen ANKARA fbaskesen@muhasebat.gov.tr >333. Nazan Demirel>334.Yusuf Engin Lodra Ingiltere>335. Sadik Hatip-Danimarka>336. Gamze Yildiz-Danimarka>337. Abbas Jamek-Danimarka>338. Hassan Huseyin-Danimarka>339. Ali Huseyin-Danimarka>340. Tunay Huseyin-Danimarka>341. Mehmet Aday-Danimarka>342. HAARLEM EHLIBEYT DERNEGI (ehlibeyt2002@yahoo.com) Haarlem-Hollanda>343. Haydar Yilmaz-Haarlem-Hollanda>344. Ali Koyuncu-Danimarka>345. Sukran Koyuncu-Danimarka>346. Zeynep Koyuncu-Danimarka>347. Ayse Koyuncu-Danimarka>348. Mehmet Dagin-Danimarka>349. Mehmet Peker-Danimarka>350. Aslan Aslaner : Duisburg>351. Celal Cömert : Duisburg>352. Yusuf Kaya : Duisburg>353. Suphi Kaya : Duisburg>354. Güzel Aslaner : Duisburg>355. Metin Keser : Duisburg>356. Murat Karaaslan : Duisburg>357. Seyit Topalca : Duisburg>358. Özcan Gökalp : Duisburg>359. Ali Yalcin : Duisburg>360. Doran Cömert : Duisburg>361. Hüseyin Cömert : Duisburg>362. Musa Sahin : Duisburg>363. Gül Sahin : Duisburg>364. Mehmet Tekin : Duisburg>365. Mahmut Cömert : Duisburg>366. Süleyman Diken : Duisburg>367. Deniz Aslan : Duisburg>368. Mehmet Bilge : Duisburg>369. Aziz Güner : Duisburg>370. Hayri Özkeser : Duisburg>371. Zelal Yildiz : Duisburg>372. H. Kaniyolu : Duisburg>373. H. Duman : Duisburg>374. Zöhre Kaniyolu : Duisburg>375. Ergül Yergin : Duisburg>376. Hasan Aslaner : Duisburg>377. Ziya Güzel : Duisburg>378. Zeki Aslan : Duisburg>379. Yildiz Yildiz : Duisburg>380. Serdal Ünlü : Duisburg>381. Suna Simsek : Duisburg>382. Hasan Kurt : Duisburg>383. Dilek Satilmis : Duisburg>384. Elif Yildirim : Duisburg>385. Nadir Can : Duisburg>386. Sahin Zeki : Duisburg>387. Emin Zabit : Duisburg>388. Ali Dinler : Duisburg>389. Tamer Uyar : Duisburg>390. Dilan Yurtsever: Duisburg >391. Onur Yurtsever : Duisburg>392. Özgur Yurtsever : Duisburg>393. Perihan Bozkurt--Dülmen>394. Mehmet Bozkurt--Dülmen>395. Nevsiye Gürtas--Coesfeld>396. Kenan Cicek--Dülmen>397. Emirali Salvar--Dülmen>398. Kadriye Cakici--Dülmen>399. Ahmet SÖYLEMEZ--Mamekiye>400. Kemal SALVAR--Mamekiye>401. Vedat ORAKCIOGLU--STOCKHOLM-ISVEC>402. Erdal TARGAY -- LONDON/ENGLAND>403. Nusret SEKER -- LONDON/ENGLAND>404. Ali GUL -- LONDON/ENGLAND>405. Suleynam IRKAT -- LONDON/ENGLAND>406. M.Ali SIGIRTMAC-- LONDON/ENGLAND>407. Mehmet SUNGUR -- LONDON/ENGLAND>408. Hayri YASAR -- LONDON/ENGLAND>409. Hasan DOGAN -- LONDON/ENGLAND>410. Umut DEMIR -- LONDON/ENGLAND>411. Ibrahim DOGAN -- LONDON/NEGLAND>412. Haci ZINCIR -- LONDON/ENGLAND>413. Sinan DOGAN -- LONDON/ENGLAND>414. Baris GUCLU -- LONDON/ENGLAND>415. Ahmet CELIKEL -- LONDON/ENGLAND>416. Yusuf DOGAN -- LONDON/ENGLAND>417. Ali TASLI -- LONDON/ENGLAND>418. Mustafa DOLDUR-- LONDON/ENGLAND>419. Fadile DOLDUR-- LONDON/ENGLAND>420. Irfan GUMUS -- LONDON/ENGLAND>421. Guler Gedik - Duisburg>422. Necati Gedik -Duisburg>423. Yilmaz Topalca -Duisburg>424. Baki Gecmez -Duisburg>425. Ahmet Mormenekse- Emmerich>426. Dimitrow Ozbas -Duisburg>427. Meral Sahin -Disburg>428. Zelal Yildiz -Oberhaussen>429. Veysel Coskun-Oberhaussen>430. Ozlem D -Duisburg>431. Cengiz Firat -Duisburg>432. Cetin Oztalat-Duisburg>433. Esra Coskun-Oberhaussen>434. Meral Coskun-Oberhaussen>435. Hunise Coskun-Oberhaussen>436. Ayhan Dimercan -Duisburg >437. Selahattin Yilmaz- Nigde Turkiye.>438. Emre Sirdas -torut62@mynet.com.Almanya>439. MEHMET CELIKCAKMAK--XARPÊT>440. NURCAN CANPOLAT--XARPÊT>441. AYGÜN YILDIZ--PERTEK>442. Hakki Mutlu-ISVICRE>443. Ali Pamuk-ISVICRE>444. Muharrem Tastan-ISVICRE>445. Musa Mutlu-ISVICRE>446. Binali Mutlu-ISVICRE>447. Mustafa Gül-ISVICRE>448. Necati Halis-ISVICRE>449. Cebrail Sahin-ISVICRE>450. Kemal Ani--ISVICRE>451. Zeynel Polat-ISVICRE>452. Deniz Yildirim-Hozat>453. Erdal Kizilavuz-Hozat>454. Vedat Aldemir-Hozat>455. Cemal Özbattal-Cemisgezek>456. Celal Söylemez-Mamekiye>457. Hüseyin Agirdag, adir36@hotmail.fr>458. Mehmet Ates, munzurdan_biri@yahoo.com>459. Serkan Bozkurt, genocidiodidersim@hotmail.it, ITALYA>460. Hasan Rakip, genocidiodidersim@hotmail.it, ITALYA>461. H. H. DEMİRTAŞ -İSVEÇ>462. CİHAN KILAVUZ-ISTANBUL>463. AYHAN CELİK-ISTANBUL>464. CEVRIYE CELIK-ISTANBUL>465. ALADDIN FIRAT-AVUSTURYA>466. Hakki Firat - AVUSTURYA>467. Mehmet Cakir - AVUSTURYA>468. Nuriye Cakir - AVUSTURYA>469. Ismail Kocak - AVUSTURYA>470. Hasan Kocak - AVUSTURYA>471. Perihan Kocak - AVUSTURYA>472. Seher Olgun - AVUSTURYA>473. Kamer Tekin - AVUSTURYA>474. Ismail BILIR - AVUSTURYA>475. Ali Keser - AVUSTURYA>476. Muharrem Zafer - AVUSTURYA>477. Ali Zafer - AVUSTURYA>478. Hasan Zafer - AVUSTURYA>479. Ali Erenler, Köln/Almanya>480. Murat KOCAK-Avusturya>481. Baki Gecmez - Duisburg-Almanya>482. Ahmet Mormenekse - Duisburg-Almanya>483. Hüseyin Temur - Duisburg-Almanya>484. Hasan Ates - Sydney-Avusturalya>485. Filiz Erik - Duisburg-Almanya>486. Erhan Günes - Duisburg-Almanya>487. Baris Günes - Duisburg-Almanya>488. Gürsel Kaya - Duisburg-Almanya>489. ALİ GÜLTEKİN – İSVEÇ>490. M. Ali DURMUŞ – Bruxell-BELÇIKA>491. Rıza UTAN- Stockholm - İSVEÇ>492. Gülsen UTAN- Stockholm- İSVEÇ>493. Birol ÇEVİK – Stockholm- İSVEÇ.>494. Mehmet ÇEVİK – Stockholm- İSVEÇ>495. SALİH ÇEVİK – Stockholm- İSVEÇ>496. MEHMET ZEKİ ÇEVİK – Stockholm-İSVEÇ>497. Kamer GÖKYILDIZ – Köln-Almanya>498. Dursun ATEŞ - Remscheid-Almanya >499. TAYLAN CAN>500. Hamiyet YEKTAŞ – Danimarka>501. Yaşar Çam, Frankfurt>502. Murat Çakmak, Frankfurt>503. Mehmet Bulut, Frankfurt>504. Ali Baran (Ozan), Karlsruhe, (a.baran@web.de)>505. Suat Demir--munzurfiestifal@web.de DUISBURG--ALMANYA>506. Hıdır Şanlı--DUISBURG--ALMANYA>507. Deniz Güneş--DUISBURG--ALMANYA>508. Müslüm--Utkun--DUISBURG--ALMANYA>509. Delal Derya Tanrıkulu-- delalderya@yahoo.de --DÜSSELDORF--ALMANYA>510. Muhammet Ali Aslan--aslanmali@gmx.de--SIEGEN--ALMANYA>511. Sinan Doğan--DUISBURG--ALMANYA>512. Ali Bali--DUISBURG--ALMANYA>513. Filiz Şirin--quebem@aol.com--DUISBURG--ALMANYA>514. Kemal Tutmaz--DUISBURG--ALMANYA>515. Selda İlter--seldailter@yahoo.de--DUISBURG--ALMANYA>516. Hüseyin Ceylan--ceylan@arcor.de--DUISBURG--ALMANYA>517. Erkan Gaziler – abigeliler@bluewin.ch - Basel – İSVİÇRE>518. AVUKAT HÜSEYİN YILDIRIM - Stockholm-İSVEÇ>519. İBRAHİM AYDIN - Stockholm- İSVEÇ>520. CANGİR HAZIR (SARI BARAN) Stockholm- İSVEÇ>521. MEHMET AÇIKGÖZ (Memê Zeyn) - Stockholm- İSVEÇ>522. Necat YILDIRIM-HOZAT>523. Erdem Ulaş ÇELİK-HOZAT>524. Alihan MURATKAN-HOZAT>525. Cemal KURTULMAZ-HOZAT>526. Ali YILDIRIM-HOZAT>527. İhsan CANSIZ-HOZAT>528. Nuri YEŞİL-HOZAT>529. Taylan CEYLAN-HOZAT>530. Aptullah KAYA-HOZAT>531. Şahin ARİF-HOZAT>532. Barış KOÇ-HOZAT>533. Ulaş OĞUZ-HOZAT>534. Hayri YILDIZ-HOZAT>535. Abidin ÇELİK-HOZAT>536. Haydar ÖZEL-HOZAT>537. Hıdır RÜZGAR-HOZAT>538. İmam KAHRAMAN-HOZAT>539. Besime KAYA-HOZAT>540. Metin AYDIN-HOZAT>541. Kemal DOĞAN-HOZAT>542. Hüseyin AYDIN-HOZAT>543. Muzaffer Kalkan--Duisburg--ALMANYA>544. Songül Kalkan--Duisburg--ALMANYA>545. Murat Kalkan--divan62@hotmail.de--Duisburg--ALMANYA>546. Deniz Kalkan--dersim6200@hotmail.de--Duisburg--ALMANYA>547. HIDIR YURTSEVER-ALMANYA (Tornê XIDIRÊ PHEDIJİ)>548. ALİ YURTSEVER-ALMANYA (Tornê XIDIRÊ PHEDIJİ)>549. XASKAR KILIÇ Herne-ALMANYA (Veyva Mirzê Silê Hemi-Çêna Hemedê Qemerê Sekina)>550. Sevgul Oğuz--Halmstad--İsveç>551. Volkan Oğuz--Halmstad-- İsveç>552. Martin Oğuz--Halmstad-- İsveç>553. Melek Nergiz--Halmstad-- İsveç>554. Hüseyin Oğuz--Halmstad-- İsveç>555. Zimre Nergiz--Malmö-- İsveç>556. Ersin Doğanay--Halmstad-- İsveç>557. Ruken Karakurt--Paris--Fransa>558. Kadir Erkan--Paris--Fransa>559. Güllü Karakurt--Paris--Fransa>560. Kemal Karakurt--Paris--Fransa>561. Cemil Solgun--Paris--Fransa>562. Sevim Solgun--Paris--Fransa>563. HAYDAR KILLI – h.killi@zonnet.nl - HOLLANDA>564. İHSAN DİLSİZ – Hamburg-Almanya>565. ÖZGÜL DİLSİZ – Hamburg-Almanya >566. NURCAN TOPAL – Hamburg -Almanya>567. MÜSLÜM ARSLAN - laser_28@hotmail.com – HOLLANDA>568. MEHMET ALİ CABA--DORTMUND--ALMANYA>569. TURABİ KARABULUT--DORTMUND--ALMANYA>570. NECATİ ATEŞ--DORTMUND--ALMANYA>571. CAFER KAHRAMAN--MENDEN--ALMANYA>572. SÜKRÜ DİLEKLİ--HAGEN--ALMANYA>573. HÜSEYİN GÖGER--HAGEN--ALMANYA>574. HÜSEYİN DİLEKLİ--HAGEN--ALMANYA>575. KENAN KOŞAN --DORTMUND--ALMANYA>576. HAKİM TEKİN --MENDEN--ALMANYA>577. TAHSİN TEKİN --DORTMUND--ALMANYA>578. ALİ KAHRAMAN --kalan62@freenet,de-BERGKAMEN--ALMANYA>579. SELMAN ARSLAN (Almanya) - selman_arslan@hotmail.com>580. Hayri DALKILIÇ = Doncaster / ENGLAND>581. Canan DALKILIÇ = Doncaster / ENGLAND>582. Hasan ŞİRİN = Doncaster / ENGLAND>583. Güney CANEL = Doncaster / ENGLAND>584. Gülüşan SENIK = Doncaster / ENGLAND>585. Abbas DÜZGÜN = Doncaster / ENGLAND>586. Alişan YEŞİL = Doncaster / ENGLAND>587. Saniye POLAT = Doncaster / ENGLAND>588. Ali BULUT = Doncaster / ENGLAND>589. İsmail HAN = Doncaster / ENGLAND>590. Ferhat ÖZDAĞ = Doncaster / ENGLAND>591. Düzgün HAN = Doncaster / ENGLAND>592. Ali KILIÇ = Doncaster / ENGLAND>593. Hasan PEKİN = Doncaster / ENGLAND>594. Yaşar PEKİN = Doncaster / ENGLAND>595. VELİ YILMAZ = London / ENGLAND>596. A.Cemal BARAN = Doncaster / ENGLAND>597. Haydar DOĞAN = Doncaster / ENGLAND>598. Huseyin KILIÇ = Doncaster / ENGLAND>599. Nülgün KILIÇ = Doncaster / ENGLAND>600. Alişan ÖZMEN = Doncaster / ENGLAND>601. Bülent CANPOLAT = Doncaster / ENGLAND>602. Mahmut KARACA = Doncaster / ENGLAND>603. Yasin ARSLAN = Doncaster / ENGLAND>604. Ali DÜNDAR = Doncaster / ENGLAND>605. Mehmet DAĞ = Doncaster / ENGLAND>606. Kemil ŞAHİN = Doncaster / ENGLAND>607. İsmail AKBULUT = Doncaster / ENGLAND>608. Koray KÜLEKÇİ = Doncaster / ENGLAND>609. Ali DURSUN = Doncaster / ENGLAND>610. Murat BOZTEPE = Doncaster / ENGLAND>611. Mahmut ÇOBAN = Doncaster / ENGLAND>612. Duran CANDIR = Doncaster / ENGLAND>613. İzzet BOYBEY = Doncaster / ENGLAND>614. Medet DAĞ = Doncaster / ENGLAND>615. Kamil ŞAHİN = Doncaster / ENGLAND>616. Munzur Ovacıklı - ovacikli62@hotmail.com >617. Hülya Karakurt--HALMSTAD--İSVEÇ>618. Ersin Karakurt--HALMSTAD-- İSVEÇ>619. Dilber Tan --HALMSTAD-- İSVEÇ>620. Servet Tan --HALMSTAD—İSVEÇ>621. Haydar Cengiz--KÖLN--ALMANYA>622. Ali Alaattin Ay--KÖLN--ALMANYA>623. Hüseyin Kadem--LEVERKUZEN--ALMANYA>624. Hasan Gökyıldız--KÖLN--ALMANYA>625. Ali Yıldırım --KÖLN--ALMANYA>626. Muhittin Batak --KÖLN--ALMANYA>627. Avukat Ali Ayman --KÖLN--ALMANYA>628. Hüseyin Özbey --KÖLN--ALMANYA>629. Sinan Çal --KÖLN--ALMANYA>630. Haydar Gökyıldız - KÖLN - ALMANYA>631. İBRAHİM AKBABA – DERSiM>632. AKIN GEDİK – DERSİM - akin62@gmail.com>633. Sibel Ser - Lauzanne – İSVİÇRE - zozanzilan@hotmail.com>634. HÜSEYİN TUNÇ--KÖLN--ALMANYA>635. İSMAİL GÖKER --KÖLN--ALMANYA>636. BAKİ ANT --KÖLN--ALMANYA>637. MURAT ÖZTÜRK --KÖLN--ALMANYA>638. METİN USLU --KÖLN--ALMANYA>639. K. AKSOY --KÖLN--ALMANYA>640. S. BEYAZTAŞ --KÖLN--ALMANYA>641. ERDAL USLU --KÖLN--ALMANYA>642. E. ÖZDEMİR --KÖLN--ALMANYA>643. HIDIR AĞIRBAŞ --KÖLN--ALMANYA>644. CAHİT KARAASLAN --KÖLN--ALMANYA>645. M. ŞEFİK ÖNCÜ --KÖLN--ALMANYA>646. HÜSEYİN ÖZLÜ --KÖLN--ALMANYA>647. ZEYNEL ÇAKIL --KÖLN--ALMANYA>648. CEVDET ÖZDEMİR --KÖLN—ALMANYA>649. A. KAYNAK__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>650. Eylem SARP__RÜDESHEIM__ALMANYA>651. Mahmut SARP__RÜDESHEIM__ALMANYA>652. Gülizar SARP__RÜDESHEIM__ALMANYA>653. Metin__SARP__RÜDESHEIM__ALMANYA>654. Mehmet YIKMIŞ__MAINZ__ALMANYA>655. Hasan İÇTEN__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>656. Selman SARP__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>657. Mustafa SARP__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>658. Suna İPEKOĞLU__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>659. Muzaffer İPEKOĞLU__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>660. Cengiz KARAKAYA__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>661. Erdal KAYA__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>662. Ferhat CAN__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>663. Veysel ADIGÜZEL__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>664. Hatice ADIGÜZEL__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>665. Beser DURMAZ__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>666. Aycan SÖYLEMEZ__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>667. Sinan Serdar DEMİR__NEUSENBURG__ALMANYA>668. Müslüm KORKMAZ__KELSTERBACH__ALMANYA>669. Sakine KORKMAZ__KELSTERBACH__ALMANYA>670. Kenan BAKIR__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>671. Nurhak POLAT__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>672. Özlem ÖZKAN__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>673. Erol ÖZKAN__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>674. Kibar YAP__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>675. MESUT YILDIZ - LONDRA – İNGİLTERE>676. Cafer GÖÇMEN-İstanbul>677. Hıdır GÖÇMEN-(HOZAT) İstanbul>678. Hüseyin AY-OVACIK>679. Hüseyin KARADUMAN-HOZAT>680. Gökçen KORAMAN-(HOZAT) İstanbul>681. Hasan KARADUMAN-İstanbul>682. Vedat BARAN-HOZAT>683. Şahin KAYA-HOZAT>684. Hüseyin KESKİN-PÜLÜMÜR>685. Aziz GÜNDOĞDU-(ÇEMİŞGEZEK) İZMİR>686. Cengiz ASLAN-(HOZAT) İstanbul>687. Cihan SAROĞLU-(HOZAT) İstanbul>688. Alaattin SAROĞLU-(HOZAT) İstanbul>689. Doğan YILMAZ-(HOZAT) İstanbul>690. Nazmi DEMİR-(HOZAT) İstanbul>691. Hasan MUNZUR-Pülümür>692. Hasan ER-HOZAT>693. Hasan POLAT-ÇEMİŞGEZEK>694. Zeynal CAN London / ENGLAND>695. Mustafa GÖKMEN London / ENGLAND>696. Yılmaz ERDOĞAN London / ENGLAND>697. Özgür YILMAZ London / ENGLAND>698. Ali YILMAZ London / ENGLAND>699. Celal PALANCI London / ENGLAND>700. Mustafa GÜR London / ENGLAND>701. Sinan YÜKSELİR London / ENGLAND>702. Özcan GÜÇTEKİN London / ENGLAND>703. Şerafettin KILIÇ-(HOZAT) ELAZIĞ>704. Erdal KAYAOĞLU-İSTANBUL>705. Vedat KAYAOĞLU-İSTANBUL>706. Ergün GÖNLÜZENGİN-İSTANBUL>707. Ercan GÖNLÜZENGİN-İSTANBUL>708. Emir GÖNLÜZENGİN-İSTANBUL>709. Tahir YANARDAĞ-İSTANBUL>710. Şair YANARDAĞ-İSTANBUL>711. Serdal YILDIZ-(HOZAT)ALMANYA>712. Veysel TÜRKMEN-(HOZAT) VİYANA>713. Alihan GEÇER-(OVACIK) İSTANBUL>714. Hüseyin BÜRÜÇ-(HOZAT) MERSİN>715. Hüseyin BÜRÜÇ-ÇEMİŞGEZEK>716. Veysel KELEŞ-(HOZAT) İSTANBUL>717. İmam ÇELİK-(ÇEMİŞGEZEK) İSTANBUL>718. Fethi SAĞLAM-HOZAT>719. Hasan SAĞLAM-OVACIK>720. Mehmet EKİCİ-OVACIK>721. Hüseyin GÜNEĞ-(HOZAT) ALMANYA>722. Yılmaz DEMİREL-(ÇEMİŞGEZEK) İSTANBUL>723. Ali TUNÇ-(OVACIK) İSTANBUL>724. Avni SAĞLAM-(HOZAT) İSTANBUL>725. Adil SAĞLAM-(HOZAT) İSTANBUL>726. Kenan EVCIMIK-(HOZAT) İSTANBUL>727. Şahin DEMİR-(HOZAT) İSTANBUL>728. Ergün DEMİR-(HOZAT) İSTANBUL>729. Sellahattin HOŞ London / ENGLAND>730. Gülümser Akçiçek - İSTANBUL>731. Veysi Akçiçek - İSTANBUL>732. Derman Akçiçek - İSTANBUL>733. Bircan Aktaş - İSTANBUL>734. Nermin Aktaş - İSTANBUL>735. Besir Aktaş - İSTANBUL>736. Mehmet Polat - İSTANBUL>737. Yusuf Polat - İSTANBUL>738. Muzafer Polat - İSTANBUL>739. Engin Polat - İSTANBUL>740. Orhan Polat - İSTANBUL>741. Ali Küçük - İSTANBUL>742. Ayşe Yılmaz – İSTANBUL>743. Adnan KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>744. İsmail KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>745. Turgut KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>746. Kenan KAPTANTUGRUL-ELAZIĞ>747. Ersin KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>748. Erdal KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>749. Tuncay KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>750. Murat ÜSTÜNDAĞ-ELAZIĞ>751. Mahsuni ÜSTÜNDAĞ-ELAZIĞ>752. Bülent ÜSTÜNDAĞ-ELAZIĞ>753. Cafer TOSUN-ELAZIĞ>754. Musa GENÇ-ELAZIĞ>755. Hıdır GENÇ-ELAZIĞ>756. Musa TUR-ELAZIĞ>757. Hasan ÇELİKÇAKMAK-ELAZIĞ>758. Ahmet ASLAN--www.ahmetaslan.com--MAINZ-ALMANYA>759. Umut AŞKIN--alanmunzur@web.de--BERLIN-ALMANYA>760. Hasan ASLAN--hasan.aslan@gmx.at--VIYANA-AVUSTURYA>761. Hasan KILIÇ--hasan-kilinc@gmx.de--MAINZ-ALMANYA>762. Mehmet ÇAKMAK--memed2244@hotmail.com--PARIS-FRANSA>763. Haydar AKMAZ--VİYANA-AVUSTURYA>764. İbrahim AKTAŞ--RADOLFZAL-ALMANYA>765. Rıza BEKTAŞ--rizabektas@hotmail.de--ALMANYA>766. Ali Kadir TANRIVERDİ--RÜSSELSHEIM-ALMANYA>767. Aslan KAYA--WIESBADEN-ALMANYA>768. Çetin BOZDAĞ--c.bozdag@arcor.de--DUISBURG-ALMANYA>769. Cengiz ERDOĞAN--PARİS-FRANSA>770. Haydar ŞAHİN--cansa.sahin@web.de--MANNHEIM-ALMANYA>771. Güzide BEKTAŞ--guzi_79@hotmail.com--KÖLN-ALMANYA>772. Uğur OLÇAYTO--avrupa@dersimdeiklim.com--MAINZ-ALMANYA>773. Kemal GÜLTEKİN--REMSCHEID-ALMANYA>774. Ali Rıza ULUCAN--ulucan1958@yahoo.de--VIYANA-AVUSTURYA>775. Ahmet CANPOLAT--a.canpolat@web.de--DARMSTADT-ALMANYA>776. Düzgün YILDIRIM--BERLIN-ALMANYA>777. Müslüm KARATAŞ--BERLIN-ALMANYA>778. Sinan SAMAT--ALZEY-ALMANYA>779. Erol AKKUŞ--RADOLFZAL-ALMANYA>780. Ali MIRZANLI--a.mirzanli@t.online.de--WEITERSTADT-ALMANYA>781. Yaşar MERMER -- yasarmermer1980@hotmail.com -- DIETZENBACH-ALMANYA>782. SONGÜL İNAL - STOCKHOLM - İSVEÇ>783. CUMALI İNAL - STOCKHOLM – İSVEÇ>784. Asmen GÜL - STOCKHOLM - SWEDEN>785. Aslı YALÇINOĞLU - STOCKHOLM - SWEDEN>786. Celal GÜL - STOCKHOLM – SWEDEN>787. Gülperi ÇAPAR - Köln - ALMANYA>788. Baki MUTLU - Bonn – ALMANYA>789. HÜSEYİN AÇIKGÖZ – ALMANYA>790. ALİ KILAVUZ >791. HAKKI YEĞİN – WIPPERFÜRT – ALMANYA>792. Doğan GEYİK – WIPPERFÜRT - ALMANYA>793. Hüseyin İMAK – WIPPERFÜRT - ALMANYA>794. Hüseyin BOZTAŞ – WIPPERFÜRT - ALMANYA>795. Abdullah BOZTAŞ – WIPPERFÜRT - ALMANYA>796. Cemal ASLANER – WIPPERFÜRT - ALMANYA>797. Hasan İMAK - WIPPERFÜRT – ALMANYA>798. ALİ HAYDAR KAHRAMAN - berfin_kahraman@hotmil.com>799. Baran Akgün, Köln-Almanya>800. Müslim Güzel, Bielefeld-Almanya>801. Sadettin Öğrem, Badsalzuflen-Almanya>802. Abdurrahman Ektiren, Badsalzuflen-Almanya>803. Ahmet Altaca, Badsalzuflen-Almanya>804. Hıdır Özer, Badsalzuflen-Almanya>805. Cafer Karcı, Badsalzuflen-Almanya>806. Necati Göktaş, Badsalzuflen-Almanya>807. Bülent Yılmaz, Balsalzuflen-Almanya (Alevi Derneği Başkanı)>808. Şahin Yılmaz, Baldsalzuflen-Almanya>809. Nihat Solmaz, Badsalzuflen-Almanya>810. Celal Aslan, Badsalzuflen-Almanya>811. Fadime Aslan, Badsalzuflen-Almanya>812. Tarkan Aslan, Badsalzuflen-Almanya>813. Celal Şimşek, Badsalzuflen-Almanya>814. Yasemin Şimşek, Badsalzuflen-Almanya>815. Salman Tabak, Badsalzuflen-Almanya>816. Hasan Yılmaz, Badslzuflen-Almanya>817. Gülnur Yılmaz, Badsalzuflen-Almanya>818. Ali Berktaş, Badsalzuflen-Almanya>819. Adil Erdoğan, Löhne-Almanya>820. Ali Bektaş, Badsalzuflen-Almanya>821. Cengiz Yıldız, Badsalzuflen-Almanya>822. Murat Mengüşlü, Bremen-Almanya>823. Cemil Savaş Kaplan, Köln-Almanya>824. Selda Çelik, Almanya>825. Hadi Ak, Badsalzuflen-Almanya>826. Nazım Hikmet Güler, Köln-Almanya>827. Ersin Aytaç, Köln-Almanya>828. Rıza Tuncel, Köln-Almanya>829. Cumali Karakaş, Köln-Almanya>830. Süleyman Yılmaz-Köln>831. Hüseyin Akbaba, Rotterdam-Hollanda>832. Umut Küçükdağ (diyojen24@yahoo.de) - Almanya>833. Mehmet Cem, Frankfurt-Almanya>834. Kamer Metin, Köln-Almanya>835. İbrahim Çelik, Kassel-Almanya>836. Nurcan Akkoyun, Almanya>837. Sibel Otten, Almanya>838. Nurhak Güzel, Almanya>839. Kemal Gündüz, (rodor55@hotmai.com), Almanya>840. Özgür Çelik, (aygün.deniz@gemail.com), Almanya>841. Şenol Şimşek, (senol.simsek@web.de) - Almanya>842. Hülya Özkan Şimşek, Almanya>843. Murat Özkan, Almanya>844. Müslüm Özkan, Almanya>845. Ali Rıza Gül, Almanya>846. Saniye Ataç, Almanya>847. Nadime Bilgiç, Almanya>848. Beser Aslantekin, Almanya>849. İpek Gündoğdu, Almanya>850. Yılmaz Özger, Almanya>851. Hüseyin Doğan, Gummersbach-Almanya>852. Öznur Doğan, Almanya>853. Mehmet Ali Gündoğdu, Köln-Almanya>854. İbrahim Demir, Köln-Almanya>855. Hıdır Kalay, Almanya>856. Mustafa Takus, Almanya>857. Ramazan Korkmaz, Almanya>858. Türkan Öztürk, Almanya>859. Birgül Yılmaz, Almanya>860 Ali İhsan Doğan, Almanya>861. Çan Kızılavuz, Köln-Almanya >862. Yusuf Göçen, Köln-Almanya>863. Baki Arslan, Leverkusen-Almanya>864. Veli Turan, Köln-Almanya>865. Tahir Çimen, Köln-Almanya>866. Ali Yılmaz, Köln-Almanya>867. Özkan Yıldız, Köln-Almanya>868. Hıdır Sevgül (Tornê Samaliê Samê Naze), Köln-Almanya>869. Kenan Aktan, Edenkoben-Almanya>870. Güllü Aktan, Ebenkoben-Almanya>871. Hülya Argunşah, Köln-Almanya>872. Zülfü Demirkaya, Hannover-Almanya>873. Hazal Gezer, Badsalzuflen-Almanya>874. Çiğdem Gündoğdu, Köln-Almanya>875. Barış Şengezer, Köln-Almanya>876. Ümit Gül, (cemyıldız62@hotmail.com), Düsseldorf-Almanya>877. Orhan Demir, Köln-Almanya>878. Abidin Kaplan, Köln-Almanya>879. Duygu Barış, Köln-Almanya>880. Ali Yıldırım, Wuppertal-Almanya>881. Mehmet Akbaş, (zazamehmet@yahoo.com), Köln-Almanya>882. Murat Yılmaz, (devrim76@web.de), Köln-Almanya>883. İmam Çelik, Hamm-Almanya>884. Çetin Koçak, Kiel-Almanya>885. Ramazan ŞAHİN – Köln – Almanya>886. Bülent Kaya, Köln-Almanya>887. Ali Bozkurt, (bozkurt_ali@web.de), Köln-Almanya >888. Muzaffer Oruçoğlu, (omuzaffer@hotmail.com) - Melbourne-Avustralya>889. Haluk Gerger (gerger@tnn.net) >890. Dilek Biçici, (hades772001@yahoo.de), Köln-Almanya>891. Nizamettin Arıç, Almanya>892. Hasan Öztürk, (hesen@gmx.net), Köln-Almanya>893. Serpil Güner,(yaşanacakdunya@yahoo.com), Köln-Almanya>894. Ali Rıza Gül, Köln-Almanya>895. Ali Rıza Öğmen, Köln-Almanya>896. Süleyman Yıldırım, syıl@gmx.de - Köln-Almanya>897. Erdal Kalkan, Köln-Almanya>898. İbrahim Kaya, Troisdorf-Almanya>899. Hayrettin KIZILKAN - kizilkan@gmail.com>900. Cahide EROĞLU - cahideeroglu@hotmail.com – İSVİÇRE>901: Haydar EREN - yola-cagri@yahoo.de >901. Kamer Uçar – Berlin - Almanya>902. Sevim Çakıcı – Duisburg - Almanya>903. Yaşar Çakıcı – Duisburg - Almanya>904. Aziz An – Stadtlohn - Almanya>905. Birgül An – Stadtlohn - Almanya>906. Erdal Gürbüz – Oberhausen - Almanya>907. Ali Çelik – Oberhausen - Almanya>908. Müslüm Akyol – Coesfeld - Almanya>909. Mazlum Akyol – Coesfeld - Almanya>910. Rıza Koçal – Coesfeld - Almanya>911. Hayriye Can – Coesfeld - Almanya>912. Emine Can – Coesfeld - Almanya>913. Hıdır Can – Coesfeld - Almanya>914. Cane Gürtaş – Heidelberg - Almanya>915. Cem Akyol – Coesfeld - Almanya>916. Ferhat Demir – Coesfeld - Almanya>917. Ali Salduz – Gelsenkirchen – Almanya>918. Cavit YILMAZ--GENSINGEN__ALMANYA>919. Erkan GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>920. Cengiz YILDIZ--GENSINGEN__ALMANYA>921. Mehmet YILDIZ--GENSINGEN__ALMANYA>922. Deniz ARSLAN--GENSINGEN__ALMANYA>923. İsmet ARSLAN--GENSINGEN__ALMANYA>924. Hüseyin KORKMAZ--WIESBADEN__ALMANYA>925. İlker YILDIZ--GENSINGEN__ALMANYA>926. Şahin HAN--GENSINGEN__ALMANYA>927. Bülent ARSLAN--GENSINGEN__ALMANYA>928. Özcan GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>929. Hıdır ARSLAN--GENSINGEN__ALMANYA>930. Sezai KESKİN--GENSINGEN__ALMANYA>931. Hüseyin KULU--FRANKFURT__ALMANYA>932. Hüseyin KAYA--MAINZ__ALMANYA>933. N. Ayhan AKTAN--GENSINGEN__ALMANYA>934. Nihat YILMAZ--GENSINGEN__ALMANYA>935. Songül YILMAZ--GENSINGEN__ALMANYA>936. Zekiye YILMAZ--GENSINGEN__ALMANYA>937. Meral YILMAZ--GENSINGEN__ALMANYA>938. Seyran GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>939. Larâ Desdina --GENC-GENSINGEN__ALMANYA>940. Suna AYDIN--GENSINGEN__ALMANYA>941. İlknur GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>942. Alev GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>943. Sevgi GÜNEŞ--RÜSSELSHEIM__ALMANYA>944. Alev GÜNEŞ--RÜSSELSHEIM__ALMANYA>945. Ümit YOSLUN--MZ KOSTHEIM__ALMANYA>946. Levent YOSLUN--MZ KOSTHEIM__ALMANYA>947. Haydar YILDIZ--GENSINGEN__ALMANYA>948. Namık CANPOLAT--MÜNCHEN__ALMANYA>949. Ali Rıza KAYA--GENSINGEN__ALMANYA>950. Nuri GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>951. Erkan AĞGÜL--GENSINGEN__ALMANYA>952. Ali Hıdır ÜÇEK--BINGEN__ALMANYA >953. Cemile Güzel –Köln, Almanya>954. İbrahim Demirtaş –Darmstadt, Almanya>955. Düzgün Doğru –Darmstadt, Almanya>956. Ali Dalkılıç –Darmstadt, Almanya>957. Yücel Erdal –Darmstadt, Almanya>958. Yazgülü Karagöz –Frankfurt, Almanya>959. Hayri Karagöz –Frankfurt, Almanya>960. Sevim Cibooğlu –Frankfurt, Almanya>961. Altun Aslan –Frankfurt, Almanya>962. Tekin Aslan –Frankfurt, Almanya>963. Ali Fırat –Darmstadt, Almanya>964. İmam Demirtaş –Darmstadt, Almanya>965. Hüseyin Zengin –Darmstadt, Almanya>966. Metin Karahan –Darmstadt, Almanya>967. Doğan Olgun –Darmstadt, Almanya>968. Musa Yıldız –Darmstadt, Almanya>969. Muzaffer Kahraman –Darmstadt, Almanya>970. Sevim Aslan –Darmstadt, Almanya>971. Kıymet Akpınar –Dietzenbach, Almanya>972. Hürmet Mermer –Dietzenbach, Almanya>973. Kemal Demir –Darmstadt, Almanya>974. Taylan Dönmez –Darmstadt, Almanya>975. Fener Düzgün –Darmstadt, Almanya>976. Suna TANRIKULU - Marl – Almanya>977. Cafer Metin –Mainz, Almanya>978. Önder Akyıldız –Mainz, Almanya>979. Mehmet Ali Güler (ZeleMele), Mainz>980. Filiz Samat –Alzey, Almanya>981. Hülya Akbayir –Erbach, Almanya>982. Cansu Akbayir –Erbach, Almanya>983. Cemil Koçgün –Mainz, Almanya>984. Telat Cengiz –Frankfurt, Almanya>985. Ergün Bozkurt –Frankfurt, Almanya>986. Metin Karagöz –Frankfurt, Almanya>987. Veysel Karakaş –Frankfurt, Almanya>988. Mahmut Yıldız –Darmstadt, Almanya>990. Hasan Çiçek –Frankfurt, Almanya>991. İsmail Akpınar –Dietzenbach, Almanya>992. Güney Akpınar –Dietzenbach, Almanya>993. Özgür Akpınar –Dietzenbach, Almanya>994. Bahar Tekin –Darmstadt, Almanya>995. Güler Han –Darmstadt, Almanya>996. Yaşar Mermer –Dietzenbach, Almanya>997. Sena Dersimi –Wiesbaden, Almanya>998. Hülya Yıldız –Darmstadt, Almanya>999. Yasemin Karakaş –Darmstadt, Almanya>1000. Öner Kurç –Darmstadt, Almanya>1001. Daimi Kılıç –Darmstadt, Almanya>1002. Hasan Aydın –Darmstadt, Almanya>1003. Dursun Arslan –Darmstadt, Almanya>1004. Cevahir Güloğlu –Darmstadt, Almanya>1005. Selvi Polat –Darmstadt, Almanya>1006. Haşim Polat –Darmstadt, Almanya>1007. Sibel Karadaş –Darmstadt, Almanya>1008. Nurettin Kes –Frankfurt, Almanya>1009. Saniye Kes –Frankfurt, Almanya>1010. Filiz Kahraman –Darmstadt, Almanya>1011. Hasan Canpolat –Darmstadt, Almanya>1012. İsmail Han –Darmstadt, Almanya>1013. Zeki Oğuz –Darmstadt, Almanya>1014. Kemal Atalay –Darmstadt, Almanya>1015. Usxan Cemal, usxan@yahoo.de – Berlin –Almanya>1016. EYÜP HANOĞLU - eyuphanoglu@yahoo.de>1017. Hüseyin ÇATAL>1018. İLHAN GEÇGİN - gedik_akin@yahoo.com>1019. Murat Yılmaz, Raundheim/Almanya>1020. Ali Çiçek, Russelsheim/Almanya>1021. Meral Çiçek, Rüsselsheim/Almanya>1022. Hüseyin Turan, Kelsterbach/Almanya>1023. Veysel Kahraman, Kelsterbach/Almanya>1024. Suna Cangir, Österichwınkel/Almanya>1025. Ali Şahin, Österrıchwinkel/Almanya>1026. Ahmet Erdoğan, Rundesheim/Almanya>1027. Mesut Oğuz, Ostrichwinkel/Almanya>1028. Sevim Koç, Rudesheim/Almanya>1029. Senem Karateke, Ostrichwinkel/Almanya>1030. Ziya Karateke, Ostrichwinkel/Almanya>1031. Sinan Cangir, Ostrichwinkel/Almanya>1032. Çetin Duman, Ostrichwinkel/Almanya>1033. Derya Uca, Ostrichwinkel/Almanya>1034. Çiçek Tunç, Nieddrau/Almanya>1035. İsyan Demir, Hannau/Almanya>1036. Özgür Tunç, Hannau/Almanya>1037. Roja Tunç, Hannau/Almanya>1038. Murat Doğan, Hannau/Almanya>1039. Devrim Tunç, Hannau/Almanya>1040. Tamer Tunç, Hannau/Almanya>1041. Serha Tunç, Hannau/Almanya>1042. Onur Aslan, Hannau/Almanya>1043. Erdal Ergin, Wiesbaden/Almanya>1044. Songül Tiltay, Rüsselsheim /Almanya>1045. Meral Erdem, Mainz/Kastel-Almanya>1046. Mikail Aslan (Sanatçı), Fliersheim/Almanya>1047. Suat Baran, Mainheim/Almanya>1048. Saadet Baran, Bzuchsal/Almanya>1049. Celal Baran, Linds/Avusturya>1050. Seval Canan, Bielefeld/Almanya>1051. Mahmut Baran, Mainheim/Almanya>1052. Semra Baran, Mainheim/Almanya>1053. Haki Gürtaş, Konstanz/Almanya>1054. Sinan Baran, İnnsburg/Almanya>1055. Fatma Yeşil, Ladenburg/Almanya>1056. Hayri Yeşil, Ladenburg/Almanya>1057. Cihan Baran, Avusturya>1058. Erhan Baran, Köln/Almanya>1059. Şerif Özalp, Russelsheim/Almanya>1060. İlhan Baran, İnnsburg/Almanya>1061. Bülent Genç, Achen/Almanya>1062. Mehmet Ali Baran, Karlsruhe/Almanya>1063. İsmail Canan, Achen/Almanya>1064. Hüseyin Canan, Düren/Almanya>1065. Rıza Canan, Zingen/Almanya>1066. Sema Yıldırım, Dortmund/Almanya>1067. Demet Canan, Julish/Köln-Almanya>1068. Aliye Canan, Dortmund/Almanya>1069. Neşe Çelik, Dortmund/Almanya>1070. Ali Çelik, Dortmund/Almanya>1071. Turan Yıldırım, İspanya>1072. Ferhat Tunç (Sanatçı) – Dersim>1073. Hüseyin Turan--GENSINGEN-ALMANYA>1074. Aga Akbulut--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1075. Eren Genç--GENSINGEN-ALMANYA>1076. Murat Aydın--GENSINGEN-ALMANYA>1077. Nazım Romancı--GENSINGEN-ALMANYA>1078. Veli Özer--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1079. Hüseyin Genç--GENSINGEN-ALMANYA>1080. Mehmet Sarıaltun--LANGENLONSHEIM-ALMANYA>1081. Hüseyin Sarıaltun--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1082. Hasan Sarıaltun--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1083. Mahir Sarıaltun--STUTTGART-ALMANYA>1084. Nurettin Kaya--GENSINGEN-ALMANYA>1085. Hediye Turan--GENSINGEN-ALMANYA>1086. Roza Arslan--GENSINGEN-ALMANYA>1087. Sevim Arslan--GENSINGEN-ALMANYA>1088. Müslüm Gül--GENSINGEN-ALMANYA>1089. Yıldız Gül--GENSINGEN-ALMANYA>1090. Nihat Gül--GENSINGEN-ALMANYA>1091. Orhan Gül--GENSINGEN-ALMANYA>1092. Sevda Sevinç NEUSS-DÜSSELDORF-ALMANYA>1093. Ayten Genç--GENSINGEN-ALMANYA>1094. Müslüm Kalkan--GENSINGEN-ALMANYA>1095. Serpil Polat--GENSINGEN-ALMANYA>1096. Fatma Keskin--GENSINGEN-ALMANYA>1097. Nigen Han--GENSINGEN-ALMANYA>1098. Zeynep Arslan--GENSINGEN-ALMANYA>1099. Diler Sarman--BAD SOBERNHEIM-ALMANYA>1100. Selda Yıldız--AVALLON-FRANSA>1101. Gülbahar Arslan--GENSINGEN-ALMANYA>1102. Murat Kaya--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1103. Fikriye Kaya--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1104. Kemal Tekdoğan--HR-HOLSHAUSEN-ALMANYA>1105. Mircan Genç--GENSINGEN-ALMANYA>1106. Hediye Kılıç--GROLSHEIM-ALMANYA>1107. Meral Tekdoğan--GENSINGEN-ALMANYA>1108. Ergün Gül--GENSINGEN-ALMANYA>1109. Atilla Orhan--TERNITZ-AVUSTURYA>1110. Deniz Romancı Kural--BRETZENHEIM-ALMANYA>1111. Mehmet Orhan--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1112. Güven Kural--BRETZENHEIM-ALMANYA>1113. Güler Romancı--WIESBADEN-ALMANYA>1114. Barış Çelebi--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1115. Murat Altun--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1116. Veli Genç--GENSINGEN-ALMANYA>1117. Beran Han--GENSINGEN-ALMANYA>1118. Selcan Han--GENSINGEN-ALMANYA>1119. Zeynel Yurtsever--RÜSSELSHEIM-ALMANYA>1120. Turgut Koç--RÜSSELSHEIM-ALMANYA>1121. Kenan Tekdoğan--GENSINGEN-ALMANYA>1122. Ali Aydın--GENSINGEN-ALMANYA>1123. Nurgül Aydın--GENSINGEN-ALMANYA>1124. Yusuf Şengül--MAINZ-ALMANYA>1125. Öner Bostan--MAINZ-ALMANYA>1126. Aydın Orhan--TERNITZ-AVUSTURYA>1127. Kemal Genç--MAINZ-ALMANYA>1128. ALİ ATEŞ – Königswinter - Almanya>1129. MURAT ÇELİK - Königswinter – Almanya>1130. Haydar Demir, Gensingen - Almanya>1131. ERCAN AĞGÜL, GENSINGEN-ALMANYA>1132. CEMEATE DERE SANSE (DERESANSE@HOTMAIL.COM) - SCHWEIZ>1133. Hüseyin Can Zurich - Schweiz>1134. Resmigül Can Çiçek Zurich - Schweiz>1135. Mehmet Can Berlin-Deutschland>1136. Nuran Can Zurich - Schweiz>1137. Ahmet Bozkurt Bern - Schweiz>1138. Gülsüm Kaya Bern -Schweiz>1139. Veli Kaya Bern - Schweiz>1140. Cengiz Kaya Bern - Schweiz>1141. Yusuf Sirma Solothurn - Schweiz>1142. Sakine Sirma Solothurn- Schweiz>1143. Muhsin Sarioğlu Bern - Schweiz>1144. Tevrat Sarioğlu Bern - Schweiz>1145. Cevahir Şengül Bern - Schweiz>1146. Hatice Çelik Bern - Schweiz>1145. Elif Çelik Bern - Schweiz>1147. Ali Riza Çelik Bern - Schweiz>1148. Elizabet Çelik Bern - Schweiz>1149. Elif Çelik Bern - Schweiz>1150. Mehmet Çelik Bern - Schweiz>1151. Hüseyin Çelik Bern - Schweiz>1152. Muharrem Çelik Bern - Schweiz>1153. Ibrahim Çelik Bern - Schweiz>1154. Mukadder Çelik Bern - Schweiz>1155. Mehmet Ali çelik Delemont -Schweiz>1156. Hasan Çelik Solothurn - Schweiz>1157. Kiymet Çelik Solothurn - Schweiz>1158. Süreç Çelik Solothurn- Schweiz>1159. Çigdem Karabulut Basel -Schweiz>1160. İsmigüzel Turan Zurich - Schweiz>1161. Mehmet Turan Zurich - Schweiz>1162. Çigdem Turan Zurich - Schweiz>1163. Sonya Turan Zurich - Schweiz>1164. Cihangir Kaya Bern - Schweiz>1165. Özgür Kaya Bern - Schweiz>1166. Hasan Yıldız Lörach-Deutschland>1167. Cemal Kemahlı Zurich - Schweiz>1168. Uğur Kemahlı Zurich - Schweiz>1169-Ümit Turan Zurich - Schweiz>1170. İbrahim Çiçek Bern - Schweiz>1171. Ali Şahin Argau - Schweiz>1172. Aliye Şahin Argau - Schweiz>1173. Sibel Arslan Basel - Schweiz>1174. Kemal Arslan Basel - Schweiz>1175. Kelima Arslan Basel - Schweiz>1176. Tayfun Arslan Basel - Schweiz>1177. Mahmut Arslan Delemont –Schweiz>1178. Sertaç Yıldız,Almanya>1179. Hasan Karaton, Bünde-Almanya>1180. Ali Taş, Bielefeld-Almanya>1181. Kamuran Uğurlu, Almanya>1182. Erkan Kanat, Löhne-Almanya>1183. Serkan Kanat, Löhne-Almanya>1184. Vedat Doğan, Badsalzuflen-Almanya>1185. Gürsoy Ulus, Badsalzuflen-Almanya>1186. Göksel Bektaş, Badsalzuflen-Almanya>1187. Niyazi Ekicioğlu, Löhne-Almanya>1188. Cemal Beyhan, Löhne-Almanya>1189. Şaban Büyükbağ, Adana-Türkiye>1190. Turan Doğan, Almanya>1191. Hasan Doğan, Bünde-Almanya>1192. Gürbüz Ayçık, Bünde-Almanya>1193. Ali D. Bozkurt, Bünde-Almanya>1194. İrfan Ayçık, Bünde-Almanya>1195. Mecnun Adıbeli, Almanya>1196. İnan Beyhan, Löhne-Almanya>1197. Orhan Ağgül, Bielefeld-Almanya>1198. Rıza Batmaz, Löhne-Almanya>1199. Keser Tacim, Bünde-Almanya>1200. Kaya Ali, Almanya>1201. Hüseyin Yücel, Bielefeld-Almanya>1202. Yunus Aslan, Almanya>1203. Muzaffer Bolat, Bünde-Almanya>1204. Mustafa Altaca, Herford-Almanya>1205. Polat İbrahim, Herford-Almanya>1206. Handan Altaca, Herford-Almanya>1207. Emral Yelaldı, Badsalzuflen-Almanya>1208. Çağdaş Demir, Bielefeld-Almanya>1209. Fırat Kali, Bielefeld-Almanya>1210. Özgür Bektaş, Badsalzuflen-Almanya>1211. Yüksel Bektaş, Badsalzuflen-Almanya>1212. Mustafa Bektaş, Badsalzuflen-Almanya>1213. Yılmaz Baki, Bielefeld-Almanya>1214. Çayan Ekicioğlu, Löhne-Almanya>1215. Sami Vurmaz, Badsalzuflen-Almanya>1216. Erkan Aslan, Almanya>1217. Sultan Yılmaz, Badsalzuflen-Almanya>1218. Sebahat Demirkaya, Hannover-Almanya>1219. Ali Yelaldı, Badsalzuflen-Almanya>1220. Murat Yıldız, Düsseldorf-Almanya>1221. Birdal Zengin, Bielefeld-Almanya >1222. Mehmet SAYDAM - mamekiye@gmx.de - BASEL/SCHWEIZ>1223. Ali GÜÇLÜ BASEL/SCHWEIZ>1224. Hüseyin ARSLAN BASEL/SCHWEIZ>1225. Hasan ÇELİK BASEL/SCHWEIZ>1226. Tevfik ŞAHİN BASEL/SCHWEIZ>1227. Metin POLATLI BASEL/SCHWEIZ>1228. Erol AĞDU BASEL/SCHWEIZ>1229. Sinan SAĞLAM BASEL/SCHWEIZ >1230. Avukat Ali Avşar - İstanbul >1231. İbrahim Avşar - İstanbul>1232. Mehmet Yılmaz -Gazeteci - İstanbul>1233. İdris Avcı - İstanbul>1234. Güner Avcı - İstanbul>1235. Avukat Cemal Rusan – İstanbul>1236. Ali Haydar Savaş - Du_rus@yaoo.de - Almanya>1237. Haydar Eren - yola_cagri@yahoo.de - Berlin >1238. Azad AVCI - azadpinkas@yahoo.de >1239. Celal Karcı – Badsalzuflen – Almanya>1240. Barlas Beyaztaş (Gazeteci/Yazar), Frankfurt/M>1241. Ali Rıza Aslan, Asperg-Almanya >1242. Ahmet Aslan, Ludwigsburg-Almanya >1243. Hasan Bektaş, Ludwigsburg-Almanya >1244. Ali Ekber Şen, Asperg-Almanya >1245. Hasan Doğan, Sersheim-Almanya >1246. Duygu Yalçın, Duygu.y@hotmail.de >1247. Zeki Kocademir, Stuttgart >1248. Cihan Şahin, cihanşahin@gmx.de >1249. Munzur Okur, Munzurbaba@aol.com >1250. Cemal Barkın, Neuhausen-Almanya >1251. İmam Türkoğlu,Almanya >1252. Özgür Mutlu, Adalet2@hotmaıl.com >1253. Hasan Çetinkaya, Stuttgart-Almanya >1254. Kazım Kıyançiçek, Stuttgart-Almanya >1255. Ergüder Öner >1256. Mehmet Ok,Ulm-Almanya >1257. Kasım Yurttaş, Stutgart-Almanya >1258. Alihan Örnek, Stuttgart-Almanya >1259. Hüseyin Yıldız, Almanya >1260. Vural Ekinci,Almanya >1261. Mustafa Kurt, Almanya >1262. Metin Korkmaz, Stutgart-Almanya >1263. Ulaş Çelik, Almanya >1264. Orhan Sever, Gartringen-Almanya >1265. Veli Aydın, Almanya >1266. Güler Tunç, Almanya >1267. Güler Aliyar, Stuttgart-Almanya >1268. Aliye Yalçın, Regensburg-Almanya >1269. Turan Tercan, Stuttgart-Almanya >1270. Erdal Tiryaki, Almanya >1271. Hüseyin Süer,Ansboch >1272. Hasan Çınar, Ludwigsburg-Almanya >1273. Baki Turmuş >1274. Mustafa Erdoğan, Ludwigsburg-Almanya >1275. Veysel Dikme, Ludwigsburg-Almanya >1276. Nurettin Em, Göppingen-Almanya >1277. Özcan Yağmur, Heidelberg-Almanya >1278. Mehmet Ok, Almanya >1279. Fadime Yıldız, Stuttgart-Almanya >1280. Leyla Doğan >1281. Hüseyin Güler >1282. Ali Ağırcan, Ludwigsburg-Almanya >1283. Kemal Selcan, KSelcan@compuserve.de, Esslingen-Almanya >1284. Kenan Şengezer, specialKenan@yahoo.de, Esslingen-Almanya >1285. Mustafa Şengezer, Sengezer79@yahoo.de, Esslingen-Almanya >1286. Gerard Uvaçin, Rombas Metz-Fransa >1287. Niyazi Varlı, Stuttgart-Almanya >1288. İsmail Yalçın, Mainz-Almanya >1289. İsmail Şahin, Altensteig-Almanya >1290. Nazlı Uvaçin, Almanya >1291. Gülten Uvaçin,Rombas-Fransa >1292. Ziya İzci, Almanya >1293. Kamer Kıyançiçek, Almanya >1294. Mehmet Ali Çelik, Rüsselsheim-Almanya >1295. Ali Yılmaz,Almanya >1296. Oktay Güler, Herrenberg-Almanya >1297. Türkan Özbey, Stuttgart-Almanya >1298. Müzeyyen Von Prince, Stuttgart-Almanya >1299. Yücel Kaplan,Almanya >1300. Rıza Akdağ, Almanya >1301. Hasan Dere, Ulm-Almanya >1302. Hasan Yıkmış, Mainz-Almanya >1303. Onur Dere, Altbach-Almanya >1304. Elif Tanrıverdi,Königshafen-Almanya >1305. Ergül Güneş-Arslan Mainz-Almanya>1306. Muzaffer Durmaz>1307. Ayşegül Güneş, Mainz-Almanya>1308. Zülfü Güneş - Mainz-Almanya >1309. Şehriban Doğan - rojine@hotmail.com>1310. Kamer Söylemez – verozkamer@hotmail.com – Wuppertal-Almanya>1311. İPEK SAĞLAM – zelal1966@yahoo.com - HANNOVER – ALMANYA>1312. Ali Çiftçi - alifirat@msn.com – Antalya – Türkiye>1313. Cemile Şirin - Hamburg – Almanya>1314. Şerafettin Dilsiz - Hamburg – Almanya>1315. Boran Dilsiz - Tornetosi@hotmail.com - Hamburg – Almanya>1316. BARIŞ DURGUN – PADERBORN – ALMANYA>1317. ILYAS HAN - LONDON - ENGLAND>1318. YASAR GERCEK -LONDON/ENGLAND>1319. DILEK GERCEK - LONDON / ENGLAND>1320. SERDAR HALIS - LONDON /ENGLAND>1321. ALI YILMAZ - LONDON / ENGLAND>1322. ATILLA DERSIN - LONDON /ENGLAND>1323. CETIN KAYA - LONDON /ENGLAND>1324. VEYSEL AKDAG - LONDON /ENGLAND>1325. ISMAIL TASCI - LONDON/ ENGLAND>1326. MUNZUR KURT - LONDON / ENGLAND>1327. ALICAN OZMEN - LONDON / ENGLAND>1328. MESUT GUNDOGAN - LONDON / ENGLAND>1329. CEMAL ADIN - LONDON / ENGLAND>1330. COMERD DUNYA - LONDON / ENGLAND>*** >Not:>Dersim 38 Girişimi`nin imza kampanyası Koordinasyon Komitesi`nin insiyatifi altında devam edecektir.>Bundan sonraki imzalar mutlaka yukarıdaki listeye atılmalıdır. >İmzacı arkadaşlara gerçek adlarını (ad ve soyad) kullanmalarını, bulundukları şehir ve ülke adı ile E-Mail adreslerini mutlaka yazmalarını hatırlatmak zorundayız. Çalışmalarımız hakkında kendilerini sürekli bilgilendirmek, gerektiginde görüşlerini almak, görev ve sorumluluk almak isteyenler olursa kendilerine ulaşabilmek için imzacı arkadaşların E-Mail adreslerini bilmemiz gerekir.>Herhangi bir nedenle E-Mail adreslerini yazmakta tereddüt geçirenler, kendilerine ulaşabilmemiz için ihtiyaç duyulan bilgileri yukarıdaki listede E-Mail adreslerini bildiren arkadaşlardan sadece bir veya ikisine gönderebilirler.>İmzaya açılan metin sekiz dilde yayımlanmış bulunuyor. Yukaridaki sekiz dile ek olarak metnin Yunanca, İtalyanca, İspanyolca, Arapca ve Farsca tercümelerini de düşünmekteyiz. Böylece Dersim Sorunu ve 38 soykırımını en az oniki dilde uluslararası topluma duyurma imkanı bulacağız.>Selam, sevgi ve saygılar>*** >KAMPANYAMIZA DIŞARDAN DESTEK VERENLER:>1.Lise Svendsen-Danimarka>2.Mette Svendsen-Danimarka>3.Mogens Svendsen-Danimarka>4. Olivia Svendsen-Danimarka>5. Angelika Leyendecker-Köln-Deutschland>6. Daniela Zizzadoo-Köln-Deutschland>7. Petra Waldmann-Köln-Deutschland>8. Reinhard Wegner-Köln-Deutschland>9. Steven Graß-Leverkusen-Deutschland>10. Lutz Wachendorf-Köln-Deutschland>11. Corinna Pilgenröther-Köln-Deutschland>12. Andrea Mick-Köln-Deutschland>13. Frank Kosûbek-Köln-Deutschland>14. Dr. Marcel Kumar-Köln-Deutschland>15. Dogan Karamese-Köln-Deutschland>16. Nadine Zipfel-Köln-Deutschland>17. Anna Konen-Köln-Deutschland>18. Jürgen Niederstrasser-Köln-Deutschland>19. Kemal Yasar-Köln-Deutschland>20. Kadriye Acar-Köln-Deutschland>21. MADELENE BERNTSSON—HALMSTAD - İSVEÇ >22. RICKARD HOLM—HALMSTAD - İSVEÇ>23. ANDERS OTTOSSON—HALMSTAD - İSVEÇ>24. MARIE-LOISE SÖDERGREN—HALMSTAD - İSVEÇ>25. HELEN ERIKSSON—HALMSTAD - İSVEÇ>26. LJUBICA PETRIKUSIC—HALMSTAD - İSVEÇ>27. VERONICA BALINT-- HALMSTAD- İSVEÇ>28. MAJ-BRITT JOHANSSON—HALMSTAD - İSVEÇ>29. JASMINKA MUSTAFA—HALMSTAD - İSVEÇ>30. NASER KASAPOLLI—HALMSTAD - İSVEÇ>31. MERLITA KASAPOLLI—HALMSTAD - İSVEÇ>32. SUHRA BURZIC-- HALMSTAD - İSVEÇ>33. SADIK ÇELİK – Montpellier – FRANCE>34. Portaz Christian – Montpellier – FRANCE>35. Ramona Bohn -Köln-Deutschland>36. Sarah VAKENANNT – Deutschland >37. Temirhan Yağız, Almanya>38. Mahmut Yaşar, Badsalzuflen-Almanya>39. Murat Aydın, Almanya >40. GLENDA MADERA - Hej_glenda@yahoo.se - Chile>41. Mustafa YAMAN (Yozgat/Paderborn)>42. Johanna LOISE YAMAN (Paderborn)>43. Alican DARI (Paderborn)>44. Dilek Bal - dilekbal34@hotmail.com - İstanbul

Cevaplar:
Dersim Forum

 

Laz Taihinden Sayfalar

Dersim Forum
Auteur - yazari: Özhan Öztürk - Aktari - H.B Tarih, gün ve saat : 08. 2006 19:05:34:
Lazi is. Antik Çağdan günümüze değin Güney batı Kafkasya ve Kuzey Doğu Anadolu’da yaşayan bir halkın kendini tanımladığı isim.
Antik Yunan kaynaklarında:
Lazi (Λάσοι [Arrian, Peripl. s. 11; Plin. vi. 4])
Laze (Λαζαι [Ptol. v. 10. § 5]).
Gürcüce Megreli, Č’ani
Orta dönem Ermenice Çen (Tvn) (Vaux, 1996: 3)
Türkçe Laz.
Trabzon ve Rize Türkçe dialektlerinin terminolojisinde:
(Bk) moḫti, komoḫti (Trabzon, Rize)
Laz tarihi açısından bilinen en eski arkeolojik kanıt, Urartu kralı II. Sarduri dönemine ait bir kitabede sözü geçmekte olan Qulha adlı ülkedir:
“İldamuşa kenti, Qulhai halkının kralı olan ...’nın krallık şehir” (kralın adı çözümlenememiştir) bahsedilen ülke Kolhis olmalıdır (Bk. Kulha)
Arrian, Abhazya’nın kuzeybatı sınırında, Malassa adlı bir kralın Palaia (eski) Lazikê olarak adlandırılan bir bölgeden bahseder (Per.15) ve Trabzon ile Dioskuria (Sebasto-polis) arasında yaşayan halklar arasında Lazlar’ı da sayar:
(Kolhlar, Saniyalılar, Malahonlar, Heiohlar, Helonlar, Tsitreitler, Lazlar, Apsiller, Abaz-glar, Sanigler) (Per.11)
Roma imparatoru Diokletian (284-303) Dönemi’nde, Kırım’lı Sauromat’lar, Lazia’yı işgal eder ve Kızılırmağa (Halys) kadar iler-lerler. Kiros’u Theodereti (MS 293-466) Laziler, Sanigler ve Abazlar’ın Roma’nın egemenliğini kendi istekleriyle kabul ettik-lerini yazmıştır (Theodereti Episcopi Cyren-sis Graecorum affetionum curatio, ed. J. Raeder, Lpz. 1904, s. 223, 15; ed. P. Canivet, Theodoret de Cyr, in: Sources chr. T. 57, 1u, 2.p 1958; T. 2. S. 339; 17-340, 1 mit a.1 des Thrapeutique des maladies Helleniques)
Bizanslı yazarların seyrek de olsa adından bahsettiği Lazi Halkı’nın tarih sahne-sinde boy göstermesi, MS 456 yılında Roma İmparatoru Marcian’ın Laz Kralı Gobazes’e (Gubaz) boyun eğdirmesiyle başlar (Prisc. Exc. de Leg. Rom. s. 71; Le Beau, Bas Empire, vol. vi. s. 385)
İmparator Justinian ve Chosroes arasın-da, Phasis nehri havzasında yaşanan kıyası-ya mücadele, en ince ayrıntılarına kadar kaydedilmiştir (Procop. B. P. ii. 15, 17, 28, 29, 30, B. G. iv. 7--16, Agath. ii. iii. iv. ss. 55-132, 141; Menand. Protect. Exc. de Leg. Gent. s. 99, 101, 133--147; Gibbon, c. xlii.; Le Beau, vol. ix. ss. 44, 133, 209--220, 312-353)
Özellikle Prokopius’un (MS 554) notları Tzani/Çani’ler hakkında bizzat kendi gözlemlerini yansıttığı için son derece değerlidir:
“Tzaniler, kadim zamanlardan beri, her-hangi bir hükümdara bağlı olmayan bağımsız bir halk olarak yaşamışlardır. Vahşice bir yaşam biçimi sürdürerek, ağaçlara, kuşlara ve çeşitli mahluklara tanrıları gibi hür-met ederler ve onlara taparlar. Ömürlerinin tamamını gökyüzüne doğru uzanan ve or-manlarla kaplı olan bu dağlarda yaşayarak geçirirler, ama hayatlarını, ziraat ile değil, haydutlukla ve eşkiyalıkla kazanırlar. Zira, toprağı işleme konusunda usta değillerdir ve memleketleri, sarp dağların en az olduğu yerlerde bile oldukça engebelidir. Bu yaylalar, engebeli olmanın ötesinde, son derece taşlık, işlenmesi zor ve hiç bir mahsule uy-gun olmayan bir toprak yapısına sahiptir. Onlar tarım yapacak olsalar bile, ürün ye-tiştirmek için yeterli toprak bulamazlar. Bu-rada, ne araziyi sulamak, ne de tahıl yetiş-tirmek mümkün değildir; çünkü bu bölgede düz bir arazi bulunmaz ve hatta buralarda ağaç da yetiştiği halde, bunlar meyve ver-meyen ağaçlardır. Zira bu bölge; bitmek bilmeyen kışın etkisiyle, uzun süre kar altında kaldığından, ilkbaharın başlangıç dönemi son derece belirsiz ve düzensizdir. Bu ne-denlerden dolayı Tzaniler eski çağlarda ba-ğımsız bir yaşam sürmüşler, ama şimdiki imparator Justinianus’un saltanatı sırasında, general Tzittas’ın komutasındaki bir Roma ordusu tarafından bozguna uğratıldılar ve hepsi kısa sürede mücadeleden vazgeçerek boyun eğdiler. Böylece, tehlikeli bir özgür-lüğün yerine, sıkıntısı daha az olan esareti tercih etmiş oldular. Ve onlar hemen Tanrıya itaat ederek, Hristiyanlığı kabul ettiler. Böylece, her tür haydutluktan vazgeçerek yaşam biçimlerini huzurlu bir yola sokmuş oldular ve daha sonra düşmana karşı sefere çıkıldığında, her zaman Ro-malıların yanında yer aldılar” (Prokopius, Buildings, III. vi. 17; AMC 101)
Prokopius, Tzanika seyehatinde bugünkü Bayburt şehri civarından Trapezus kentine doğru yolculuk ederken Ermeniler ile Tzaniler arasında Horoni adlı bir kale inşa edildiğini (Prokopius, Buildings, III. vi. 15- 17) ve Horoni’den iki gün uzaklıktaki bir yerde Tzanilerin Okeniti (bugünkü Çaykara Ogene köyü?) olarak bilinen bölgesinin baş-ladığını ve Kharti (< bugünkü Bayburt Hart köyü?) adlı bir bölge eskiden inşa edilmiş bir kalenin İmparator tarafından tamir etti-rildiğini yazmıştır (Prokopius, Buildings, III. vi. 18-19)
Laz’lar Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını korumaları karşılığında yarı bağımsız krallıklarında özgür bir hayat sürmekteydiler Agathias’ın yanısıra Prokpius’un notları da (MS 6. yüzyıl) bu ilişkiye tanıklık etmektedir:
“Laziler ilk önce Romalılara bağlı kalarak Kolkhis’e yerleşmişlerdi. Ama sadece onlar vergi ödeme ve Romalıların her dediğini yapmakla yükümlü değillerdir. Kralları öldüğü zaman, Roma imparatoru, tahta geçecek olana imparatorluğun simgelerini göndere-cek ve onlarda Roma’nın sınırlarını koruyacaktı. Düşman Hunlar Kafkas dağlarını aşıp Lazika’yı geçip Romalılardan hiç para ve ordu yardımı almadan ama Pontos Euxe-nios’un etrafında yaşayan Roma halkıyla ti-caret yapacaklardı. Kendilerinin tuzu, hububatı ve iyi bir şeyleri yoktu. Ama ihtiyaçlarını köle ve deri vererek karşılıyorlardı”
(Procopius, Peri ton Polemon, II. XV. 1-6; AKKB 212)
Kolhis’teki sayısız küçük kabilenin tek hakimi olan Laziler, genişleme arzusu duyarak bölge üzerinde hakimiyet kurmak isteyen Pers ve Roma İmparatorlukları ile Kafkasya’nın kuzeyinden talan amaçlı akın-lar yapan atlı göçebelerin arasında sıkışmış bir pozisyonda yaşamak zorunda kalmıştır. Perslerin amacı Lazileri bölgeden atıp yerlerine kendi halkını yerleştirmek olduğundan, Lazlar Roma’ya yakın durmuşlardır.
Lazi’ler, MS 520 - 512 arasında bir tarihte, Theophane döneminde Hristiyanlığı kabul edip (Gibbon, l. c.; Neander, Gesch. der Christl. Religion, vol. iii. s. 236), 6.-7. yüzyıllar Kolhis’e hakim olup güneye doğru inmiş ve Batum ile Akampsis (Çoruh) nehri arasına yerleşmiştirlerdir.
Arhavi’de Laz erkek ve kadınını temsil eden heykel
Lazi is. Antik Çağdan günümüze değin Güney batı Kafkasya ve Kuzey Doğu Anadolu’da yaşayan bir halkın kendini tanımladığı isim.
Antik Yunan kaynaklarında:
Lazi (Λάσοι [Arrian, Peripl. s. 11; Plin. vi. 4])
Laze (Λαζαι [Ptol. v. 10. § 5]).
Gürcüce Megreli, Č’ani
Orta dönem Ermenice Çen (Tvn) (Vaux, 1996: 3)
Türkçe Laz.
Trabzon ve Rize Türkçe dialektlerinin terminolojisinde:
(Bk) moḫti, komoḫti (Trabzon, Rize)
Laz tarihi açısından bilinen en eski arkeolojik kanıt, Urartu kralı II. Sarduri dönemine ait bir kitabede sözü geçmekte olan Qulha adlı ülkedir:
“İldamuşa kenti, Qulhai halkının kralı olan ...’nın krallık şehir” (kralın adı çözümlenememiştir) bahsedilen ülke Kolhis olmalıdır (Bk. Kulha)
Arrian, Abhazya’nın kuzeybatı sınırında, Malassa adlı bir kralın Palaia (eski) Lazikê olarak adlandırılan bir bölgeden bahseder (Per.15) ve Trabzon ile Dioskuria (Sebasto-polis) arasında yaşayan halklar arasında Lazlar’ı da sayar:
(Kolhlar, Saniyalılar, Malahonlar, Heiohlar, Helonlar, Tsitreitler, Lazlar, Apsiller, Abaz-glar, Sanigler) (Per.11)
Roma imparatoru Diokletian (284-303) Dönemi’nde, Kırım’lı Sauromat’lar, Lazia’yı işgal eder ve Kızılırmağa (Halys) kadar iler-lerler. Kiros’u Theodereti (MS 293-466) Laziler, Sanigler ve Abazlar’ın Roma’nın egemenliğini kendi istekleriyle kabul ettik-lerini yazmıştır (Theodereti Episcopi Cyren-sis Graecorum affetionum curatio, ed. J. Raeder, Lpz. 1904, s. 223, 15; ed. P. Canivet, Theodoret de Cyr, in: Sources chr. T. 57, 1u, 2.p 1958; T. 2. S. 339; 17-340, 1 mit a.1 des Thrapeutique des maladies Helleniques)
Bizanslı yazarların seyrek de olsa adından bahsettiği Lazi Halkı’nın tarih sahne-sinde boy göstermesi, MS 456 yılında Roma İmparatoru Marcian’ın Laz Kralı Gobazes’e (Gubaz) boyun eğdirmesiyle başlar (Prisc. Exc. de Leg. Rom. s. 71; Le Beau, Bas Empire, vol. vi. s. 385)
İmparator Justinian ve Chosroes arasın-da, Phasis nehri havzasında yaşanan kıyası-ya mücadele, en ince ayrıntılarına kadar kaydedilmiştir (Procop. B. P. ii. 15, 17, 28, 29, 30, B. G. iv. 7--16, Agath. ii. iii. iv. ss. 55-132, 141; Menand. Protect. Exc. de Leg. Gent. s. 99, 101, 133--147; Gibbon, c. xlii.; Le Beau, vol. ix. ss. 44, 133, 209--220, 312-353)
Özellikle Prokopius’un (MS 554) notları Tzani/Çani’ler hakkında bizzat kendi gözlemlerini yansıttığı için son derece değerlidir:
“Tzaniler, kadim zamanlardan beri, her-hangi bir hükümdara bağlı olmayan bağımsız bir halk olarak yaşamışlardır. Vahşice bir yaşam biçimi sürdürerek, ağaçlara, kuşlara ve çeşitli mahluklara tanrıları gibi hür-met ederler ve onlara taparlar. Ömürlerinin tamamını gökyüzüne doğru uzanan ve or-manlarla kaplı olan bu dağlarda yaşayarak geçirirler, ama hayatlarını, ziraat ile değil, haydutlukla ve eşkiyalıkla kazanırlar. Zira, toprağı işleme konusunda usta değillerdir ve memleketleri, sarp dağların en az olduğu yerlerde bile oldukça engebelidir. Bu yaylalar, engebeli olmanın ötesinde, son derece taşlık, işlenmesi zor ve hiç bir mahsule uy-gun olmayan bir toprak yapısına sahiptir. Onlar tarım yapacak olsalar bile, ürün ye-tiştirmek için yeterli toprak bulamazlar. Bu-rada, ne araziyi sulamak, ne de tahıl yetiş-tirmek mümkün değildir; çünkü bu bölgede düz bir arazi bulunmaz ve hatta buralarda ağaç da yetiştiği halde, bunlar meyve ver-meyen ağaçlardır. Zira bu bölge; bitmek bilmeyen kışın etkisiyle, uzun süre kar altında kaldığından, ilkbaharın başlangıç dönemi son derece belirsiz ve düzensizdir. Bu ne-denlerden dolayı Tzaniler eski çağlarda ba-ğımsız bir yaşam sürmüşler, ama şimdiki imparator Justinianus’un saltanatı sırasında, general Tzittas’ın komutasındaki bir Roma ordusu tarafından bozguna uğratıldılar ve hepsi kısa sürede mücadeleden vazgeçerek boyun eğdiler. Böylece, tehlikeli bir özgür-lüğün yerine, sıkıntısı daha az olan esareti tercih etmiş oldular. Ve onlar hemen Tanrıya itaat ederek, Hristiyanlığı kabul ettiler. Böylece, her tür haydutluktan vazgeçerek yaşam biçimlerini huzurlu bir yola sokmuş oldular ve daha sonra düşmana karşı sefere çıkıldığında, her zaman Ro-malıların yanında yer aldılar” (Prokopius, Buildings, III. vi. 17; AMC 101)
Prokopius, Tzanika seyehatinde bugünkü Bayburt şehri civarından Trapezus kentine doğru yolculuk ederken Ermeniler ile Tzaniler arasında Horoni adlı bir kale inşa edildiğini (Prokopius, Buildings, III. vi. 15- 17) ve Horoni’den iki gün uzaklıktaki bir yerde Tzanilerin Okeniti (bugünkü Çaykara Ogene köyü?) olarak bilinen bölgesinin baş-ladığını ve Kharti (< bugünkü Bayburt Hart köyü?) adlı bir bölge eskiden inşa edilmiş bir kalenin İmparator tarafından tamir etti-rildiğini yazmıştır (Prokopius, Buildings, III. vi. 18-19)
Laz’lar Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırını korumaları karşılığında yarı bağımsız krallıklarında özgür bir hayat sürmekteydiler Agathias’ın yanısıra Prokpius’un notları da (MS 6. yüzyıl) bu ilişkiye tanıklık etmektedir:
“Laziler ilk önce Romalılara bağlı kalarak Kolkhis’e yerleşmişlerdi. Ama sadece onlar vergi ödeme ve Romalıların her dediğini yapmakla yükümlü değillerdir. Kralları öldüğü zaman, Roma imparatoru, tahta geçecek olana imparatorluğun simgelerini göndere-cek ve onlarda Roma’nın sınırlarını koruyacaktı. Düşman Hunlar Kafkas dağlarını aşıp Lazika’yı geçip Romalılardan hiç para ve ordu yardımı almadan ama Pontos Euxe-nios’un etrafında yaşayan Roma halkıyla ti-caret yapacaklardı. Kendilerinin tuzu, hububatı ve iyi bir şeyleri yoktu. Ama ihtiyaçlarını köle ve deri vererek karşılıyorlardı”
(Procopius, Peri ton Polemon, II. XV. 1-6; AKKB 212)
Kolhis’teki sayısız küçük kabilenin tek hakimi olan Laziler, genişleme arzusu duyarak bölge üzerinde hakimiyet kurmak isteyen Pers ve Roma İmparatorlukları ile Kafkasya’nın kuzeyinden talan amaçlı akın-lar yapan atlı göçebelerin arasında sıkışmış bir pozisyonda yaşamak zorunda kalmıştır. Perslerin amacı Lazileri bölgeden atıp yerlerine kendi halkını yerleştirmek olduğundan, Lazlar Roma’ya yakın durmuşlardır.
Lazi’ler, MS 520 - 512 arasında bir tarihte, Theophane döneminde Hristiyanlığı kabul edip (Gibbon, l. c.; Neander, Gesch. der Christl. Religion, vol. iii. s. 236), 6.-7. yüzyıllar Kolhis’e hakim olup güneye doğru inmiş ve Batum ile Akampsis (Çoruh) nehri arasına yerleşmiştirlerdir.
MS 6. yüzyılda yaşamış olan Bizans tarihçisi Agathias, “Lazlar büyük ve gururlu bir halktır ve onlar, oldukça önemli başka kavimlere hükmetmektedirler. Kolkhidalıların antik isimlerine bağlı olmaları ile abartılı bir şekilde gurur duyuyorlar ve muhtemelen kibirli yaklaşımları da bundan kaynaklanmaktadır. Eminim ki, bize bağlı kavimler arasında, böyle bol insan gücü kaynaklarına sahip olan, bu kadar ideal bir coğrafi ko-numa sahip olan, böylesine bolluk içinde bir yaşam biçimleri olan ve böylesine yüksek bir medeniyete ve inceliğe sahip olan, bir başka kavim daha yoktur” (Agathias III, 5.1) notlarıyla, Laz’lar hakkında değerli bilgiler vermesinin dışında, Roma İmparatorluğu’na bağlı yerel hükümranlıkları olan Laz krallarını da anlatmıştır.
Roma ordusunun Persliler karşısında bozguna uğramasından Laz kralı Gubaz’ı sorumlu tutan Roma’lı komutanlar Hopi/Khopi nehri kıyısında kendisiyle buluşup ona suikast düzenlerler:
“Zavallı adam kendinden emin ve rahat bir şekilde, sadece bir kaç silahsız adamı ile bir-likte orada onlarla buluştu. Tabii ki, bu-luşacağı insanlar yabancı olsa başka şekilde davranırdı, ancak onun randevulaştığı insanlar düşmanları değil, müttefik bildiği ve tanıdığı insanlardı. Onlar, onun ülkesini sa-vunmak ve istilacıları püskürtmek için gönderilmemişler miydi?” (Agahthias, III. 3. 9)
Ḫopi, Ḫobi (Lat (DMS) 42° 19' 37N Long (DMS) 41° 53' 50E Altitude (meters) 20 m)
Krallarının öldürülmesinin ardından Laz ileri gelenleri toplantı yapıp, Bizans’a karşı nasıl bir tavır alınacağını tartışırlar. Laz ileri gelenlerinden Phartaz, akılcı ve mantıklı düşünülmesi gerektiğini, suikastle İmparato-run alakası olamıyacağını, tekrar Perslerle ittifak kurmanın akılcı olmayacağını ileri sürer. Phartaz’ın görüşleri kabul edilerek, yeni Laz kralı II. Tzathi, Roma İmparatoru tarafından taç giydirilmek üzere Constantinapol’e (İstanbul’a) gönderilir (Agathias, III. 15. 2)
Pers kralı Kosroes ordusuyla, İberya’yı (Gürcistan’ın iç kısımların Gürcülerin ana yurdu olarak bilinen bölge) aşıp Lazika’ya girip, ordusunun rahat ilerleyebilmesi için ağaçları kese kese ilerleyerek Kolhis’in mer-kezine ulaşarak, Daras şehrini kuşatınca Laz kralı Gubaz, Roma İmparatoru’ndan yardım ister:
“Kosroes’in amacı, ani bir saldırıyla Daras şehrini alarak, tüm Kollkhislileri Lazika’dan çıkarıp yerlerine Persli halkı yerleştirmek olduğu için, amacında kendisine yardım için bu iki adamı seçti (Pharizos ve Isdigousnas) Kendisine göre şanslı bir saldırı ve Kolkhis’in tamamını ele geçirmek için önemli bir ge-lişme olacaktı. Ona göre bu bir çok yönüyle Pers ordusuna avantajlar kazandıracaktı” (Procopius Peri ton Polemon,II. XXVIII. 17-18)
Roma İmparatoru Iustinianius, Laz kralının beklediği orduyu gönderir:
7.000 Roma askeri ve 1.000 Tzani.
Bölgeyi çok iyi bilen Prokopius’un notlarında, genellikle aynı halkı nitelemek için kullanılan Tzan (Çani) ve Lazi kelimeleri farklı kabileler için kullanılmıştır.
Tzani’lerin Trapezus civarında yani Roma İmparatorluğu topraklarında yaşayan, Lazilerin ise Phasis nehri civarında yaşayan birer Kolh kavmi olduğu bilinmektedir. MS 6. yüzyılda Prokopius’un her iki halkı ayrı kelimelerle ifade etmesi (Lazi’lerin en yakın komşuları olan Gürcüler Tzani kelimesinin bir formu olan Çani, Ermeniler’in ise Çen olarak tanımlamasından hareketle gerçekte bu iki terimin aynı halkı nitelediği düşünüle-bilir) acaba farklı etnisitelere sahip oldukları için midir? Tzani adı verilen Kolh kabilesinin özgün adları yaşamakla birlikte (Trabzon İmparatorluğu yıkılıp bölge İslamlaşıncaya kadar bu isim kullanılacaktır) artık Rumlaş-mış (Roma adetleri edinmiş, Rumca konuşmaya başlamış vs...) olduğu için midir? soruları henüz cevapsızdır:
“...Ve Gubazes, İmparator Iustinianos’a içinde bulundukları durumu bildirdi ve Lazilerin geçmişte yaptıklarında dolayı özür diledi. Media boyunduruğundan dolayı kuvvetleriyle onlara yardım etmesini istedi. Kendi başlarına bırakılan Kolhisliler, Perslerin ellerinden kurtulamayacaklardı. İmpa-rator Iustinianos bunu duyunca, kabul etti ve Dagisthaeus liderliğinde yedi bin adamını ve bin Tzani’yi, Lazi’ye yardıma gönderdi. Bu kuvvet Kolkhis topraklarına ulaştığında, Laziler ve Gubazes’le birlikte Petra yakınla-rında kamp kurdu ve burayı kuşatma altına aldı” (Prokopios, Peri ton Polemon, III.XXIX. 9-11; AKKB 213)
Gözüpek savaşçılar olan Tzani’ler kaçan Roma askerlerini takip etmeyip Perslerin bir bölümünü öldürdükten sonra yürüyerek vatanları Trabzon’a geri döneceklerdir:
“Dagisthasios, ordusuna emir bile vermeden kuşatmayı bıraktı ve Phasis nehrine doğru ilerledi Tüm Romalılar da onu izledi. Onların herşeylerini kamplarda bıraktıklarını gören Persler kapıları açarak dışarı çıktılar ve kampı talan etmeye kalkıştılar. Ama Dagisthaios’u takip etmeyen Tzani’ler derhal kampı savunmaya koştular ve bir çok Pers-li’yi öldürdüler. Persler kaçtılar. Roma kampını yağmalayan Tzani’ler, Rhizaeum’a (bugünkü Rize) ilerlediler. Buradan Atina’ya (bugünkü Rize, Pazar) gelerek Trapezuntion topraklarından eve döndüler” (Prokopius, Peri ton Polemon, II.xxx.11-14; AKKB 214)
Tzan’ların Roma İmparatorluğu tarafından düzenli askeri güçlerin dışında paralı asker olarak kullanıldığını yine aynı kaynaktan öğrenmekteyiz “İtalya’dan yeni dönmüştü ve emri altında sekiz yüz Tzanı vardı”
(Prokopius, Peri ton Polemon, VIII. XIII.8-28; AKKB 216)
Prokopius, Phasis nehrinin kuzeyinde yaşadıklarını ve eskiden Yunan ve Romalılar tarafından Tzani veya Kolhian olarak bilinen halkın artık Lazi olarak adlandırıldığından bahsederken daha o zaman bile olan terim karmaşasına açıklık getirmeye çalışır:
“Örneğin bazı yazarlar, Trapezuntion böl-gesinin, şu anda Tzani (Τζάνοι) denen Sani (Σάνους) bölgesiyle, ya da şu anda Lazi (Λαζούς) denen Kolkhislilere (Κόλχους) komşu olduğunu yazarlar. Ancak bu açık-lamalardan hiç biri doğru değildir. İlk önce, Tzaniler sahilden uzakta, içerde Armenia ile komşuydular. Orada ise geçilemez dağlar vardı ve burası insanların yaşamasına uygun değildi. Ormanlı yükseklikler ve geçilmez uçurumlar, tüm bunlar onların (Tzanilerin) kıyıya ulaşmasını engellemektedir. İkinci o-larak Kolkhisliler, bunlar Lazi olamazdı çün-kü onlar Phasis nehrinin karşısındaydılar ve Kolkhisliler isimlerini diğer bazı milletler gibi sonradan Lazi’ye çevirdiler ama bundan ayrı olarak, bu anlatımların yazılmasının üzerinden çok uzun seneler geçti ve olayların gelişimi değişikliklere uğradı. Ortaya ko-nulan durumların yerini başkaları aldı. Bunlara neden milletlerin göç etmesi, yönetici ve isimlerin sürekli değişmesiydi”
(Prokopius, Peri ton Polemon I, XXIII, 12-15; AKKB 214)
Romalılarla Persler arasında yapılan bir anlaşmanın 4. yılında kalabalık bir Pers or-dusu Khorianes adlı bir komutanın liderliğinde yanında pek çok Alan klanından savaşçıyla Kolhis topraklarına girdiyse de ba-şarı sağalayamadan geri dönmüştü.
Prokopius, Perslerin Lazika’da yaptığı kıyımlardan da bahsetmiştir:
“Hüsrev’in yönetimindeki İranlılar üç defa Bizans toprağını işgal ettiler ve kentleri yer-le bir ettiler. Saldırdıkları kentlerde yakaladıkları kadın ve erkeklerden kimini kestiler, kimini götürdüler, geçtikleri her yeri bütü-nüyle insansız hale getirdiler. Kolhis’i işgal ettiklerinden bu yana Kolhislilerin, Lazikalıların ve Bizanslıların kıyımını sürdürdüler” BGT 115.
Bizans ile Persliler arasındaki mücadele so-na erip, MS 7. yüzyılın sonlarında, Kolhis’in Arap işgaline uğraması Laz’lar için dönüm noktası olabilecek bir çağın başlangıcı olmuştur. Tzani/Çani kelimeleri ise Lazi’lerin, Yunan ve Gürcü kaynaklarında geçen diğer adı olup, Bizans Kültürüne adapte olmuş Lazları ifade etmek için de kullanılmıştır.
· Çaniyeturi (Lat (DMS) 41° 58' 0N Long (DMS) 41° 55' 60E Altitude (meters) 92 m)
· Ḉana (Lat (DMS) 42° 52' 44N Long (DMS) 43° 9' 7E Altitude (meters) 1668 m) adlı köyler bulunmaktadır.
Bugün bile Gürcistan içlerinde Çaniyeti olarak adlandırılan köyler bulunmaktadır. İlginç olan Lazca ile oldukça yakın bir dili konuşan Megreller, Lazlar’ın yaşadığı bölgeyi Çanişi (WaniS-i) MNG 581 “Lazistan” yani Çanlara ait bir bölge olarak adlandırırken Çan adını kendilerinin dışında değerlendirmektedir.
· Çaniyeti (Lat (DMS) 41° 52' 43N Long (DMS) 41° 59' 1E Altitude (meters) 199 m)
Kobuleti kasabası civarında yapılan arke-olojik incelemelerde, MÖ 5. yüzyıla ait 42 tanesi güneşin doğuş yönüne dönük 167 mezarda bulunan 49 sikkeden Sinope kaynaklı bir tanesi dışında diğerlerinin bizzat Kolha sikkesi olduğu görülmüş, Ege kaynaklı çanak çömlek kalıntıları, 2 mezarda silah araç gereçleri (üç tane demir mızrak, altı bronz ok ucu) bulunmuştur.
Kolhların yazılı dilleri olmamasına rağ-men ölen asillerin adlarının Yunan harfle-riyle yazılı olduğu görülmüştür (Tsetskh-ladze, 1994; AMC 25)
Elde edilen bulgulardan Yunanlıların ti-caret amacıyla bölgeye geldiği, Yunan kültürüyle etkileşimin başladığının işaretleridir.
MÖ 335 yılında Pseudo Skylax tara-fından hazırlanan bir coğrafya kitabında bölge hakkında bilgi verilmektedir:
Kuzeyden güneye Dioskuria (bugünkü Sohumi), Gyenos (bugünkü Oçamçire yakın-larında), Phasis (bugünkü Poti), adlı Yunan kolonileri ve Gyenos, Kherobios, Khorsos, Arios, Phasis akarsuları bulunur. Phasis’den daha aşağıda Ris, İsis, Latronum nehirleri ve Apsarus bulunmakta, ardından Byzeri kabilesi, Daraanon ve Arion dereleri, Ekekhiri/ Ekriti kabilesi, Arabis/Arkhabis deresi, Limne kenti, Bekhiri kabilesi ve Bekhiri adlı Yunan kolonisi, Makrokephali kabilesi ( Romalı mimar Vitruvius’un MÖ 25 yılı civarında yayınladığı 10 ciltlik eserde Kolh-ların kendine özgü ahşap yapım teknik-lerinden bahseder ki bugün Rize ve Artvin’in ormanlık alanlara yakın bazı yaylalarında ahşap yayla evleri aynı şekilde inşa edil-mektedir:
“Karadeniz’deki Kolkhi Kavmi, bol kereste kaynaklarına sahiptir ve onların yapı teknik-leri de bu kaynaklara bağımlıdır. Onlar, iki ağacı zeminin üzerine paralel bir şekilde yatırarak aralarında bir ağaç boyu mesafe bı-rakırlar, sonra da bunları; üzerlerine, uç kı-sımlarından karşılıklı iki ağaç daha koyarak birleştirirler. Bu belirlenmiş alan içinde kalan yer evin iç kısmı olur. Bu dört kenardaki duvar aynı şekilde üstüste ağaçlar koyarak yukarı doğru yükseltilir. Böylece köşelerde, her ağaç bir diğerini düşey olarak des-teklemiş olur. Ağaçların kalınlıklarına bağlı olarak arta kalan karşılıklı boşluklar, çamurla ve küçük parçalarla kapatılır. Çatının yapımı içinde aynı yöntem uygulanır. Ağaçların uzunlukları aşamalı olarak azaltılarak, köşeler arası mesafe giderek daraltılır ve böylece piramite benzer bir çatı formu elde edilir. Çatıyı dal parçaları ile örterler ve ü-zerini balçıkla sıvarlar. Böylece onların bu dörtkenarlı çatıları, kabaca bir tonoz şeklini almış olur”
(Vitrivus, De Architectura, II. I. 4; AMC 46)
Amasya’lı Strabon’un MÖ 5 yılında ta-mamladığı Coğrafya adlı çalışmasında, Kol-his’in kuzey sahilinde yaşayan ve korsanlık yapan halklar hakkında bilgi verilmektedir:
“Kafkas dağlarının uzantısı olan, bu sarp ve dağlık sahil kesiminde, kuzeyden güneye sırasıyla, Achaei, Zygi ve Heniokhi kabilele-rinin toprakları yer alır. Bu insanlar denizde korsanlık yaparak geçinirler. Onların Yu-nanca ‘kamarae’ olarak isimlendirilen küçük ve hafif tekneleri, ortalama yirmibeş, en fazla otuz kişiyi alacak boyutlardadır... Gerektiğinde bu tekneleri süratle biraraya toplayarak, korsan filoları oluştururlar; ticari gemilere, ülkelere ve sahil kentlerine sal-dırılar düzenlerler; bu şekilde denizdeki hakimiyeti ellerinde tutarlar... Ve bu sahil-lerde yerleşik kabilelerin tümü, her zaman korsanlıkla geçinirler; gece ya da gündüz, adam kaçırma amacı ile ormanlık sahillerde gizledikleri tekneleriyle pusuya yatarlar ve bu şekilde esir aldıkları insanlar için hemen bir fidye tutarı belirleyerek,onların yakınla-rına gönderirler” (Strabon 11. 2. 12-13)
1910 yılında Osmanlı Lazistanı’nı gezen Rus dilbilimci N. Marr Megrellerle Çanları öz-deşleştirmiştir. Marr, Çanileri, Çoruh’un do-ğusundaki yerli halk olarak tanımlayıp, böl-genin Gürcü (Kart) ve Ermenilerin gelme-lerinden önceki yerli halkı olduğu kanaatindedir (Marr, 1910)
10. yüzyılda Arap coğrafyacı Abul Feda, Trabzon’un bir Laz limanı olduğundan bahsedecek ABFD 40, 13. yüzyılda ise Roma’lı tarihçiler Trabzon krallarından küçümseyerek, Lazlar’ın yöneticisi olarak söz edecektir (Nikephoros Gregoras, i, 149; AB 1)
Trabzon İmparatorluğu’nda şehirli elit Helenler ve taşralı Tzan’lar arasında yaşanan iktidar mücadelesi sırasında Laz savaş-çılar Anna Anachoutlou’yu iktidara getirmişlerdir (17 Temmuz 1341)
Lazlar, Trabzon İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından, kısa bir süre için varlıklarını bağımsız sürdürmüşlerse de Osman-lı egemenliği altında 1580 yılında toplu olarak İslam’a geçmişlerdir.
1396’da Yıldırım Beyazıt’a, 1402’de Timur’a esir düşen, Bavyera’lı seyyah Schiltberger, 1427’de yayınladığı anılarında bölge hakkında:
“Kereson (Giresun) şehrine vardık. Lasia bölgesi de yukarıda adı geçen krallığa (Tarbesanda Krallığı) aittir, verimli bir memleket olup şarap (üzüm) yetiştirilir, ahalisi Rumdur... Kursi (Gürcü) Krallığındaki ahalinin dini, Rum inancıdır, kavgacı insanlardır... Baş-kenti Kathon (Chari) olan Megral (Megrel), ahalisi Rum dininden olan küçük bir böl-gedir” notlarını düşmüştür SCH 106-7.
Evliya Çelebi ve Aşık Çelebi (Menazırü’l-Avalim) bölgeyi bizzat gezmişler ve Trab-zon’un güneybatısındaki Çepnilerin dışında Trabzon Eyaleti’nin geri kalan halkını Laz olarak nitelemişlerdir:
“Gerçekten de eyalet halkının çoğu Laz ve hepsi de kul oğlu kul yeniçeriler olup Trabzon merkezindeki halkın bile anlamadığı bir dille konuşurlar” (Evliya Çelebi) MG 62.
Evliya Çelebi, Kanunî Sultan Süleyman'ın emri ile İstanbul’da kurulan Yeniköy Kasabası’nın 3.000 kadar evden (hâneden) oluştuğunu ve burada yaşayan halkın tamamının ‘Trabzonlu’ olduğunu belirtmiş ve Arnavutköy'de 1.000 kadar Rum ve Yahudi evi bulunduğunu ve Rum Hristiyanlar’ın çoğu-nun Laz olduğunu kaydetmiştir (Zillioğlu Mehmed (Evliya Çelebi), Seyahatname I, İstanbul 1314, s. 452-458)
Roma’lı tarihçi Chalcocondyles’in kayıtla-rından, Trabzon’un fethinin hemen ardından (1461) şehir merkezi nüfusunun bir bölümünün İstanbul’a gönderildiğini biliyoruz LWRY 5. Anlaşılan, aradan iki asır geçtikten sonra bile, İstanbul’da gönderilen Trabzon şehrinin asil aileleri, kendilerini Laz olarak tanımlamakta ya da en azından yabancılar tarafından farkedilecek ölçüde Karadeniz-lilere özgü gelenekleri devam ettirmektedir. Hanefi Bostan, Robert Mantran’ın (17. Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul I, trc. M. A. Kılıçbay- E. Özcan, Ankara 1986, s. 57) bu kişilerin ‘Trabzon kökenli Rumlar’ olduğu yorumunu da aktarıp, Evliya’nın gözlemiyle birleştirerek XVI. asırda İstanbul'un Yeniköy ve Arnavutköy kasabalarında Trabzon Sancağı’ndan sürülen yaklaşık 3.500 hane Hris-tiyanın yaşadığı anlaşılmaktadır dedikten sonra bunların çoğunun Trabzon sancağının kaza ve nahiyelerinden ve bir kısmının da Trabzon şehrinden sürüldüklerini belirtir.
Günümüzde, kendini Laz olarak adlandıran üç topluluk bulunmaktadır:
1. Ana dili Lazca (Bk. Lazuri nena) olan ve batıda Rize ili Pazar ilçesinde Melyat De-resi’nden, doğuda Sarpi köyüne kadar Pazar (Atina), Ardeşen (Artaşeni), Çamlıhemşin (Vijadibi), Fındıklı (Viçe), Arhavi (Arkhabi), Hopa (Xopa) ve Borçka ilçelerinde otoktan olarak, Sapanca, Akçakoca, Düzce, Yalova, Karamürsel, İzmit ve Gölcük kentlerinde 93 harbi (1877 Osmanlı-Rus savaşı) muhacirleri olarak yaşayan bir halk topluluğu.
Büyük kısmı 1877 yılında Osmanlı topraklarına göç etmiş olan Gürcistan Lazlarının bugünkü sayısı, Gürcü hükümetinin Megrel ve Lazları da Gürcü etnik kimliği içerisinde değerlendirmesi yüzünden net olarak bilinmemektedir.
2. Ana dili Türkçe olan Doğu Trabzon ve Rize’nin batı sahilinde yaşayan halk topluluğu.
Yöresel Türkçe üzerine yapılan araştırmalarda Lazi Dilinin (Lazuri nena) dolayısıyla Kafkas gırtlağının Türkçe konuşulan Batı Rize ve Trabzon’u, hatta daha da batısını etkilediğini göstermiştir (Brendemoen 1990 b: 56-58)
M. Meeker, eski Osmanlı belgelerinide araştırarak, 19. yüzyılın başlarında Of ilçesi dolaylarında, toplulukların ve insanların kaynaşmasında dilin herhangi bir önemi olma-dığını ileri sürmüştür ki, yerliler ve sonradan gelenlerin bugün tek parçalı bir etnisite görünümü vermesinin sebebi de bu durum olmalıdır.
Trabzon’lular, komşuları Gümüşhane ve Bayburtlular tarafından “Laz” olarak adlandırılırken, onlar muhataplarını “Halt” (< Hal-diya’lı), Lazca konuşan halkı ise Laz olarak değil “mohti ve komohti” (Bk) terimleriyle tanımlamaktadırlar.
Brendemoen’in textlerinde 90 yaşındaki Sürmene’li kadın ise Sürmenelileri Laz olarak tanımlarken Çaykara’nın Haldiya ile olan sınır köyünü bu tanımın dışında tutmaktadır “Xaldizen şeydedur şera tarafında//onlar xalt biz laz” BR 74 (Sürmene Arpalı)
Trabzon’un doğusunda yeralan İkizdere’de, iç bölgelerde yaşıyanlar sahilden gelen, muhtemelen kendilerinden farklı bir etnisiteye sahip olmayan köylüleri Laz olarak adlandırmaktadır:
“Bu konuşmalar, yaylacı olmayıp, yaylayıcıya inek veren kimseler arasında geçmektedir. Bu konumdaki kişilere, yaylacının tabiri ile Laz adı verilmektedir. Savurganlık yapan yaylacıya komşusundan şöyle eleştiri gelir.
- O Paçi... o sütleri harca, harca...Yayla inimine bakayım “Lazlara” ne hesap vere-cesun.
- Çok konuşma... sen cendu “lazlarunun” sorilarına veap hazırla” RK 295 (İkizdere)”, “25 Ağustosda, yaylada evi bulunmayanlar (Laz’lar), ineklerini almak üzere topluca yaylaya gelirler” RK 297.
İlginç olan Trabzon’dakinden farklı olarak, etnik olmaktan çok coğrafi bir ayrımı ifade eden benzer bir tanımın Giresun’da da kullanılmasıdır. Giresun’lu dağ köylüleri Giresun sahiline Cenik adını vermektedirler ki bu tanımın Çanik kelimesinden kaynaklanmış olması kuvvetle muhtemeldir. Trabzon ağzında (özellikle Sürmene civarı) /c/ harfi-nin /ċ/ (IPA dz) formunda telaffuz edilme eğilimi vardır. Kısacası Giresunlu’nun can dediği Trabzon’da dzan, Rize’de tsan/ḉan-dır.
Bölgeye yabancı olan birisine bu karmaşık tanımlamaları açıklamak için günü-müzde kullanılan bir tabir de “gerçek Laz-dır”. Laz olanlar ve olmayanlar arasında gerçek ve sahte kavramları, cumhuriyet sonrası ulus ideolojisinin zoraki kimlik ta-nımları da işin içine girince, içinden çıkılmaz tartışmalara, Batı Rize’li Türklerin, Lazlara “Megreli dönmesi” olarak köklerini hatırlat-masına, karşılığında kendisinin de “Horumi” olarak nitelenmesine kadar uzayabilmek-tedir.
Burhanettin Oğuz, Pont Grekleri olarak tanımladığı Karadeniz Rumları ile Karadeniz’li Türklerin giyim, folklor ve menşei bakımından aralarında büyük benzerlik olduğunu, bu halkların Türk, Grek veya iki-sinden evvelki halklarla alakasının teşhis edilemediğini kaydetmiştir.
Hemşin’liler gibi farklı etnik kökene sahip üstelik Laz’larla pek iyi ilişkileri olmayan topluluklar bile, bölge dışına çıktıklarında, çağlar boyunca korku salan becerikli korsan ve savaşçılar olarak algılanan Laz kimliğini sahiplenmektedir. Günay’ın (1978), Çamlıhemşin Aşağıviçe köyünden derlediği, bir Hemşinli’nin (Hüseyin Şenocak, 74) askerlik anısında, Oflu Çavuş ile birbirlerinin gözünü korkutmak amacıyla ne derece Laz olduklarını ispatlamaya çalışmaları eğlenceli olduğu kadar ilginçtir de:
“Ben ç’avuş mavuş ‘bilmem, vuṟaṟím ağzuni burnuni ḳèṟáṟím” dedim, “hiç’ dinl’ámám, bana laz dárle” dedim “ben da lazim” dedi. “Laz isen dedím, “işte bi ḳavuşaluk da bakalum sen misen laz, ben mi?” RA
Başka bir derlemeden de anlaşılacağı gibi gerçekte Hemşin’liler, Lazların kim olduğunu çok iyi bilmektedir:
“sizun ḳaṟşinuzda sizin kibi bi seṟseri Laz olac’ağ idi ḳi senun şindi postuni dáṟeye atsáydi, dua et ḳi bi Hemşinli vaṟ karşíńde” RA 46/34 (Çamlıhemşin Şenyuva)
Gerçekten de Hemşinli’ler ile Laz’lar arasında günümüzde yumuşamakla birlikte etkisi halen süren bir rekabet, gerek batı ge-rekse doğuda asırlardır sürmektedir. Yakın zamanlara kadar Laz’lar, komşularını Hopa çarşısı içine sokmazlar, hatta rastladıklarını tartaklar, bir hafta sonraki pazarda aynı Hemşinli’yi tekrar pazarda görünce, dayaktan etkilenmemelerine dolayısıyla kemiklerinin sağlamlığına atıfta bulunarak, “kalın kaburgalı” adını verirlerdi.
Hopa Hemşinlilerin de komşuları için benzer tanımları vardır. Vaux’un kaydettiği “jinjuxnon çak xelk onin (kuş kadar beyni yok)” gibi (Vaux & Laporta &Tucker). Günümüzde iki toplum arasındaki kız alıp vermek dahil ilişkiler normalleşmeye başlamıştır.
Balıkçı’nın Rize ili, Pazar ilçesi Akbucak, Ortayol ve Uğrak Köyleri'nde yaptığı derlemelerinde de benzer ifadelere rastlanmaktadır:
“Lazlar'la ilişki yok, kız alıp veririz ama Laz-ları sevmeyiz, herşeyleri bizden farklı ters ve kavgacı insanlar, onlar yalan yere iş çıka-rırlar... Lazlar kan davası güder. Hemşinliler kan gütmezler, Lazlar bir dikme üstüne kan çıkarırlar. Kız kaçırma olayı da Lazlıkta çok olur... Bize en yakın Laz köyleri var, kom-şularımız onlar. Türkçe konuşurlar. Ama asıl dilleri Lazca. Lazlar'ın giyim kuşamları bizimkinden farklı olur, gidişatları da bizim gibi değil. Lazlar eskiden çok adam vururlardı, yayla yollarında yüklerimizi alırlardı... Bizden başka burda Lazlar yaşıyor, Lazları iyi kabul edemem, Hemşin insanı güler yüzlü görünüşünden belli olur. Lazlarla mecliste oturup muhabbet edilmez hemen hadise çıkarmaya hazırdırlar... Burda bize en yakın Lazlar var ama biz onlarla komşuluk etmeyiz. Onların giyim kuşamları değişik dilleri değişik, Lazlar bir kızın başörtüsünü başından alınca o kız onun olur” GB 37
N. Marr notlarında, Laz kabilelerinin geçmişte Karadeniz sahili boyunca yayıldıkları için Kızılırmak’ın eski adı olan “Hallys”in Lazca ğali “ırmak” kelimesininden kaynaklandığını iddia etmekteyse de bu iddiayı (ya da tam tersini) kanıtlayabilecek maddi delil bulunmamaktadır.
Yine N. Marr notlarında (1910), sıklıkla karıştırılan Laz kavramına, modern yazarlar tarafından pek çok kez alıntı yapılarak kullanılan Fevzi Bey adlı arkadaşının gözlemiyle açıklık getirmeye çalışır:
“İstanbul’da Samsunlular ve Sinoplular dahil bütün Trabzonlular’a, Trabzonlular da Rizeliler’e Laz derler. Ancak diyor Fevzi Bey ‘bizim şehirliler, Rizeliler ve geri kalanlar doğruyu söyler. En azından biz Rizeliler’e Laz demiyoruz” N. MARR 66. Marr, Meeker ve Benningahus Karadeniz Türklerinin kendileri ve Anadolulular tarafından Laz olarak adlandırılmalarını tartışmışlardır.
Frunze, 1921’de ziyaret ettiği bölgede Laz kelimesini yarı bir dili olan bir çeşit Gürcü olarak tanımladıktan sonra, Giresun’lu Topal Osman’ı ve Laz müfrezesini hatta Samsun Batum arasında erkekler tarafından takılan geleneksel erkek başlığını (kukula, kabakak) takan herkesi bu gruba dahil etmiştir:
Mihail Vasiyeviç Frunze, 1921 (Trabzon)
... Kentte yaşayanların önemli çoğunluğu Türkler’den meydana gelmiş. Giydikleri geleneksel başlıkları kırmızı fesleriyle hemen ötekilerden ayrılıyorlar. Türklerin yanısıra, sayıları gittikçe azalmasına rağmen Rum-lar’da giyiyor fesi. Ama onlarınki daha uzun. Bir de Laz’lar var bu yörede. Bunlar Karadeniz bölgesi’nin güneydoğusundaki köylerde yerleşmişler çoğunlukla. Onlar da kendilerine özgü başlıklarıyla seçiliyorlar. Bir başlık ve başlarının çevresine sarık gibi bağlanan bir sargı. Bu sargının en belirgin rengi koyu, bazende sarımsı gri. Lazlar ayrı bir dil konuşan Gürcülerdir; hemen hemen eski ulusal benliklerini tümüyle yi-tirmişler ve artık Türkiye’nin bu uçta en sağlam parçası haline gelmişler. Sayıca aşağı yukarı yarım milyon kişiler. Bunlar son derece yiğit ve çalışkan insanlar; ordu içinde mükemmel bir kaynak. İslam dininin ve Türk Devleti’nin desteği olma görevlerine yalnızca Lazistan’da değil, Türkiye’nin ö-teki bölgelerinde de yerine getiriyorlar. Kısa bir süre önce Lazistan’ın en etkili önderlerinen biri olan Osman ağa, gönüllü Lazlardan topladığı bir kuvvetle, Türklere karşı ayaklanan Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki Kürtleri ve Samsun Sancağı’ndaki Rumlar’ı kan ve ateşe boğdu AAST 213
3. Ana dili Rumca olan ve tamamına yakın bölümü 1923 mübadelesinde Yunanistan’a gönderilen, bir kısmı ise Osmanlı dönemi sırasında Rusya ve diğer eski Sovyet Cumhuriyetleri’nde yerleşmiş halk topluluğu (Bk. Urum, Romeika)
Meeker, Laz kelimesinin Bizans Dönemi’nde bugün kullanıldığı anlamıyla kullanıldığını belirtmiştir:
“Geç dönem Bizans’ta kullanılan Laz sözcüğü belki de bugün Türklerin kullandığı Laz sözcüğüne benzerdi. Sözcüğün anlamındaki bu dönüşüm belki de Rum olmayan Pontus halklarının bribirinden ayrı, özerk sayısız kabileler halinden daha homojen, Bizanslaşmış, Rumlarla çeşitli asimilasyon süreçlerinden sonra imparatorluğa katılmış bir topluluğa dönüşmeleriyle aynı dönemlidir”
(Meeker, 1970: 25-6; İBYÇ 25)
Modern Türk toplumunca üretilen ve Laz fıkrası olarak Temel kimliğinde karakterize edilen fıkralarda, Osmanlı döneminin Karagöz oyununda, hızlı ve gülünç bir şive, bir merhaba ve “anami tanaymisun, babami tanamisun?” girişiyle başlıyan yüksek sesli konuşmasını karşısındakinin cevap vermesine izin vermeden on beş dakika aralıksız sürdüren, gemicilik yapan, öfkesi birdenbire parlayıp sönen, Laz karakteri de aynı ölçüde Trabzon veya Rize’lidir. Gerek fıkralarda gerekse Osmanlı döneminde revaçta olan doğaçlama Karagöz oyunu dialoglarında, Laz’ın Türkçe dışında başka bir dil bildiğine dair en ufak bir ima bulunmamaktadır.
1950’li yılların ardından başta İstanbul olmak üzere, metropollere büyük kitleler halinde yerleşen Karadenizliler, yöresel dialekt, gelenek ve yaşam tarzlarını büyük ölçüde değiştirerek kentleşirken, diğer etnik topluluklar ile kurulan ilişki, Laz kimliğinin, ulusal kimlik içinde erimesinin yanısıra, farklı etnik grupların kitleler halinde yaşayıp, yoğun rekabet içine girdiği kenar mahallelerde etnik kimlik ve dağlı kavimlere özgü dayanışma etkisini henüz kaybetmemiştir. Pek çok büyük şehirde yakın zamana kadar Of, Sürmene ve Arsinliler’in kaymağını yediği bir Mafya örgütlenmesine rastlanması, antik Heniochilerin, Laz’ların antik çağdan itibaren sürdürdüğü korsanlık dönem-lerinin mirası olarak da değerlendirilebilir.
1894 yılında Borçka’da görevli bir Gürcü subay, Gürcü köylerinde tütün yarıcılığı yapan Laz’lardan benzer nedenlerden dolayı yakınmaktadır:
“Lazlar’ın bu memlekete zarardan başka bir şey verdiği yok. Buranın yerleşik insanları olmadığı için zarar vermekten kaçınmıyorlar. Örneğin geçen yıl bir Laz, Acarlı bir askeri Murgul’da öldürdü. Olaydan iki saat sonra da Osmanlı Ükesi’nde soluğu aldı ve halen kaçak. Bu yılda muhtar Bolukvadze’yi öldürdüler. Katillerden biri de Lazdı. O da ilki gibi Osmanlı topraklarında aldı soluğu. Bu Lazlar’a karşı bir önlem alınabilseydi ve bu kötü eylemlerine son verilebilseydi, halk için çok yararlı ve iyi bir iş olurdu” BM 88-89.
19. yüzyılda bölgeyi gezen Ritter (1843) Laz’ların Gürcüler ve Türkler arasındaki kötü ününe sebep olan karakterini tahlil etmeye çalışmıştır:
“Bu topraklarda yaşayan Lasisch soyundan gelenler genellikle fazla çekici olmayan vücut ve yüz özellikleriyle değil de dilleri ve gelenek görenekleriyle Kafkas ırklarıyla iliş-kilerini ele verirler. Dilleri ve gelenek görenekleri söz konusu olduğunda en belirgin özelliklerinden, sık sık insanların ölümüne yol açan kan davalarını da gütmelerine neden olan inatçılıklarından bahsetmek gerekir. Sözgelimi, Batum’a gelmeden önceki beş hafta içinde kan davaları yüzünden sekiz kişi öldürüldü. Bütün bu şartların beraberinde getirdiği tehlikeleri düşünürsek hiç kimsenin silahsız evden çıkmaması gerekiyor. Ne vakit bir Lase görsek, nereye giderse gitsin, ister ormanlara, ister deniz kenarında kürek çekiyor olsun, her zaman silah taşır; ya omuzunda tüfek vardır, ya belinde jatagan, mümkünse bir çift tabanca bile taşır... Çocukluklarından beri adaleti kendi elleriyle uygulamaya alışmışlardır; hem saldırıya hem de savunmaya hazır-dırlar. Öyle vahşi, öyle tuttuğunu koparan bir karakterleri vardır ki, Türkler’le Gürcüler arasında kötü bir ünlerinin olması boşuna değildir. Sınırların korunması için lazım olmasa ellerindeki silahları Paşalar çoktan alırdı” (Ritter 1843, 222; İBYÇ 23)
Etnik bir terim olarak Laz kelimesi, ilk olarak Pliny’nin Naturalis Historia adlı ese-rinde geçmekte olup, Prokopius’un da be-lirttiği gibi birden fazla Kolhis kabilesi tarafından zamanla benimsenmiş bir isim olmalıdır.
Evliya Çelebi (17. yüzyıl) hatta onu kaynak alan modern Türk tarihçilerinin bile Lazları bir Doğu Kafkas kavmi olan Lezgiler’le karıştırması, bazı tarihçilerin Lazların Türk olduklarını ispatlamaya çalışması (Goloğlu 1973 s.109) ya da Rumların halk etimolojisinde, bir dönem Türklerin dilini kestiği yöre halkının, Helazi yerine Lazi demesi gibi siyaset kokan önermeler gerçeklikten uzaktır.
V. Minorsky, Çan kelimesinin Yunanca Sannoi/Tzannoi kelimeleriyle aynı şeyi ifade etiğini (ISLM Laz), Prokopius ise Tzani veya Kolhian olarak bilinen halkın artık Lazi olarak adlandırıldığından bahsetmiştir (Prokopi-us, Peri ton Polemon I, XXIII, 12-15).
W.E.D Allen ve N. Marr ise başka bir Kolhis kabilesi olan Svan’ların, Gürcüce Ça-neti olan Laz Bölgesi’ne Lazan adını ver-diklerini, bu adın La (bölgesel ön takı) + Zan (Laz’ların eski adı) etimolojisine sahip olduğunu belirtmektedir (Allen, 1929: 153), (Marr, 1910b: 66)
Pek çok ilkel dilde kabile adının “adam” kelimesi, ya da “yiğitlik, cesaret” çağrıştıran bir kelimeyle özdeş olduğu göze alındığında Megrelce Wan-i (Xan-i) “güç, kuvvet” MNG 667 [kraft, stärke], La + (Megrelce) zana (zana) “üst; çok yüksek, zirve [oberer]” MNG 117 birlikteliğinden “dağlılar ya da soylular” gibi bir anlamda çıkartılabilirse de bu önermelerin gerçekliği tartışılabilir. Zugdidi civarında alçak ve düz ovalarda yaşayan Megreller de aynı dili konuşan ve tüm Kolhis’e hükmeden akrabalarını dağlılar olarak kendilerinden ayırmış olabilirler.
Zehiroğlu, Lazi adının ilk ortaya çıktığı Phasis nehrinin kuzeyinde, özellikle iç kesimlerde ‘Laşketi, Latali, Lenojedi, Lenketi, Lçkhumi’ gibi yer adlarına dikkat çekmiştir AMC 61.
Tüm Kolhis halklarına hükmeden bu kabilenin adı zamanla “güçlülerin/soyluların toprağı; dağda yaşayanlar” anlamına gelen Lazani kelimesinden gelmiş olabilir.
Minorsky, herhangi somut bir kanıt sun-madan “Rumca konuşan Karadenizli’ler” olarak tanımladığı Karadeniz’li Rumların Laz orijinli olduğunu, MS 7. yüzyıldan sonra Bi-zans yönetimi altında Rumlaşıp, günümüzde ise Türkleştiği kanaatindedir.
Megrelce de ċan-i/tzan-i (wan-i) “güney veya batıdan gelen deniz rüzgarı” MNG 546 aynı zamanda Tzan adı verilen halkın Megrellere göre yaşadığı coğrafi konumu çağrıştırmaktadır. Bu durumda Megreller’in Çanlar’ı kendileri dışında tanımladığını bir ihtimal yaşadıkları coğrafyaya göre Lazi’ler ve Tzaniler olarak tanımladıklarına işaret edebilir.
Strabon’un, bir halk adı olan Kolhi (κολχοί) ve o halkın yaşadığı coğrafyanın adı olan Kolheti (κολχίς) kelimelerini eş anlamda kullanması tesadüf olmayabilir.
Bugün anadili Lazca olan veya daha batıda Rumlaşan Laz’ların ortak ve orjinal adı çeşitli şivelerde Can/Ċan/Tzan/Ḉan olması da (Tonluluk ve tonsuzluk yönünden kararsızlık gösteren Trabzon ağzında /ċ/ ve /ḉ/ yani dz ile ts seslerinin karışması sık rastlanılan bir olaydır [Brendemoen, 1989: 13]), Giresun sahiline ve Samsun bölgesine neden Canik denildiğini, Bizans tarihçilerinin Trabzon yerlilerine neden Tzan olarak andığını da bu bağlamda Türklerin ve Rumların geçmişte bu dili konuştuklarına dair bir bilgiye sahip olmamalarına rağmen Laz adını sahiplenmelerini bir ölçüde aydınlatabilmektedir.
Macar Türkolog Ignácz Kúnos 1891 yılında, Doğu Karadeniz’e hiç gitmeden, İstanbul’da Laz denizcilerden geleneksel türküler derler ve Lazları İstanbulluların anlamadığı garip bir Türkçe konuşan bir halk olarak tanımlayıp, Trapezan’ın Lazlar’ın ana merkezi olduğunu belirtir:
“Bu Lazlar, Samsun ve Trabzon limanları arasındaki Karadeniz’de yaşarlar ve dilleri, İstanbul’daki halkın büyük zorlukla anlaya-bildikleri diğer Türkçe dialektlerden çok farklıdır. Çok hızlı konuşurlar, sayısız yaban-cı kelime kullanırlar ve ses uyumunu öyle karıştırırlar ki, konuşmaları bozulmuş Türkçe izlenimini uyandırır. Türkleşmiş, belirli yerlerde hala kendi dilini kullanan yabancı bir soy oldukları düşünülür. İstanbul kayıkçıları-nın çoğu Laz olduğundan, İstanbul’da bile dillerini tanımak için büyük bir fırsatım oldu” ETK 58.
Kúnos’un, Lazca konuşan halktan çok Trabzon ve civarındaki Türkleri işaret etmesi bölgeyi tanımaması kadar o dönemde Trabzon ve çevresinde yaşıyan Türk ve Rumların, Anadolu Türkleri ve Rumları’ndan ayırıcı kültürel farklılıklarını tanımlamak için Laz kelimesini fazlasıyla sahiplenmelerinden kaynaklanmaktadır.
Gerek anadili Rumca olan Trabzon’lu Rumların, Rumca’nın Trabzon dialektini, gerekse anadilleri Türkçe olan Karadenizliler’in, Trabzon ve Rize Türkçe dialektini, zaman zaman Lazca olarak nitelendirmeleri bilgisizlikten ve ait oldukları dil gruplarından haberdar olmamalarından değil, kendilerini geleneksel olarak Laz olarak tanımladıklarından, doğal olarak konuştukları dilin de kendi kabile isimleriyle tanımlanacağı düz mantığıdır.
MS 3 - 4. yüzyıllar arasında kurulan ve MS 561 yılında yıkılan Lazi Krallığı döneminde, genel olarak Can/Çan/Zan olarak anılan birbiriyle akraba olan veya olmayan pek çok Kolh kabilesi, Giresun civarından, Kafkasya’nın iç bölgelerine değin yaşa-dıkları bölgede Laz/Lazi adını benimsemiş, bu isim Roma, Trabzon ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde de geleneksel olarak kullanılmaya devam etmiştir.
Bugün Rize’nin doğusunda yaşayıp adı Lazca (Lazuri nena) olan, Megrelce’yle akra-ba bir Kafkas dilini konuşan halktan farklı olarak, ana dili Türkçe veya Rumca olup, Laz adını benimseyen batıdakiler, asimilasyona uğramış aynı kabile mensupları değildirler. Kafkasya’nın Arap ordularının işgaline uğradığı dönemde bazı Kolh kabileri güneye bugün yaşadıkları bölgeye göç etmek zorunda kalmışlardır ve bugün Lazca konuşmaktadırlar.
Batıdakiler ise ilk çağlardan beri yerlisi oldukları topraklarda yaşayan ve Anabasis’te (MÖ 401) Mossionik, Makron, Kolh ardından bir dönem Heniokhi olarak adlandırılıp, Lazi Krallığı döneminde diğer Kolh klanlarıyla birlikte aynı adı benimseyen halklardır. Çeşitli dönemlerde Yunanlı, Haldiyalı ve Türk klanlarıyla karışmalarına rağmen kısmen varlıklarını korumuş olmalı-dırlar.
Tabii ki, önemli bir ayrıntı gözden kaçırımamalıdır. Tarih boyunca Laz’larla içiçe yaşamış olan Abhaz kabileleri hep kendi adlarıyla anılmış ve antik çağ yazarları tarafından bile Kolhlarla karıştırılmamıştır.
Bizanslı yazar Agathias, Misimyalılar ve Apsiller gibi Abhaz kabilelerinden ve bu kabilelerin topraklarının arasında Çibili/Çivilon (τζιβιλι, τζιβιλον) kalesinden bahsederken, her iki halkın da Kolhların yani Lazların egemenliği altında yaşadığını belirtmekte ama Lazca’yla akraba bir dili konuşan bu halkı Kolh/Laz kimliği dışında tutmaktadır. Yazarın bu yaklaşımı, Kolh/Laz/Çan isimlerini taşıyan halkı oluşturan doğu ve batı klanlarının, bir zamanlar konuştukları dil veya dillerin (muhtemelen aynı dilin dialektlerinin) en azından Abhazcayla Lazca ile olduğundan daha yakın olması gerektiği düşündürmektedir.
Kaynak: Öztürk, Özhan (2005). Karadeniz: Ansiklopedik Sözlük. 2 Cilt. Heyamola Yayıncılık. İstanbul.ISBN 975-6121-00-9.
Lazi maddesi (Sayfa 757-68 [Kısaltılarak atarılmıştır]).
Kaynak:http://www.karalahana.com/makaleler/lazi/Laz%20tarihi.htm

Cevaplar:
Dersim Forum

Archives

September 2006   October 2006   November 2006   December 2006   January 2007   February 2007   March 2007   April 2007   May 2007  

This page is powered by Blogger. Isn't yours?