DERSIM MAMIKIYE

GÜZEL, RUHU TEMİZ, GECMİŞİNE VE TARİHİNE BAĞLI BIR DERSİM İCIN. HERKESE BASARILAR

Saturday, October 14, 2006

 

SUÇU İNKAR ETMEK SUÇTUR. Huseyin DEDESOY 14. Ekim 2006

Medyatik ve Güncel konular da Fikir belirtmeyi, yazi yazmayı hic sevmem. Böyle anlarda ortaya bir cizgi cekilir ve tarflar ikiye ayrılır. Beri taraf ve karşi taraf, insanlar iki grupta ve iki kampta toplanırlar.
Karşi cıkanlar ve savunanlar. Iyi diyenler ve Kötü diyenler. Bu fikri dahada güncelleştirip özetlersek mantik kendini şöyle dayatir: Egemen ve hakim olan güc ve düşünce bir taraf oluşturur. Aks ona göre belirlenir: Dogru veya yanliş onun cizdigi hat doğrultusunda oluşur ve insanlarda safini o ölçüler dahilinde belirtmek zorunda kalirlar.
Mesela; "...PKK Türk Düşmani Terörist bir Kürt Örgütüdür..., Abdullah Öcalan'da Terörist başidir..." Diye bir tesbitte bulunulur. Eger Sen Türkiye'de Kürt sorunu var. Yada Kürt halkinin hakli olan talepleri var diyorsan. Sana şöyle denilir Öyleyse Sen Türk düşmani ve PKKli bir teröristsin. Cünkü Kürt Olmak PKK'li Olmak demektir. Oda eşittir Türk ve Türkiye düşmani olmak demektir.
Gelelim Güncel olan Fransa'da kabul edilen Ermeni Soykirimi..., yasa tasarisinin kabulu ve suç olayi.
Fransa devleti bir hukuk devleti olup. Insan haklari evrensel beyannamesini kabul etmiş ve Insanligin evrensel haklarını güvence altina alan bir hukiki yapiya sahiptir. Bu hukum ve yasalar çerçevesinde, Insanlari Etnik kökenlerine, Dini inançlarina, Cinsel farkliliklarina, Düşünsel yapilarina göre yargilamak, Onlari Suçlamak ve cezalandirmak suctur. Bunun suç olmadigini savunan kisler, gruplar ve düsüncelerde dogal olarak yargilanir ve suçlu sayilir.
ikinci Dünya savaşi esnasinda Avrupa'da degisik siyasi iktidarlar eliyle, Yahudi halki sadece Yahudi olduklari icin topluca ve organizeli bir şekilde katliama tabi tutuldular ve Millyonlarca insan yok edildi. Bu insanlik tarihinde işlenen büyük bir suc olarak lahnetlendi ve bu düşüncenin savunuculari ve sahipleri cezalandirilmak üzere mahkemelere cıkarılıp yargilandilar.
Günümüzde O donem de yapilanlarin suç olmadiğini söylemek ve olaylara baska bir gerekce gostererek savunmakta yine suçtur. Cünkü var olani savunmakta baska bir suçu içermektedir. Eğer milyonlarca insanin topluca öldürülmesini yok sayip, ona hakli gerekceler bularak savunmaya kalkisiyorsaniz. Olanbiteni onaylamakla yetinmiyorsunuz, ayni zamanda benzeri olaylarin olmasina ve tekrar yasanmasina olanak sunmus oluyorsunuz demektir. Tabiki bu dusunce ve mantigin sahibide en az yapan kadar tehlikeli ve sucludur.
Tükiye'de 1915 li yillarda yüzbinlerce ERMENI'nin yerinde yurdunda edildigi, Toplu sürgünlere ve göce Zorlandigi, Coluk-Coçuk, Yasli-Genc, Kadin Erkek. Fark gözetmeksizin tek "SUCLARI" Ermeni olmalarindan dolayi toplukatliama ugrayip, Yok edilmislerse. Bu islenmis en büyük bir Insanlik suçudur. Bunun hala yasiyan canli tanıklari vardir, olaylarin iz ve belgeleri vardir.
Bu kadar olup bitene ragmen; birileri olanlara haklı gerekçeler bulmaya calışıp, farklı sebepler arayip kabul etmek istemiyorsa buda Suçtur, çünkü o mantiğin Sahibi yine ayni gerekçe ve Nedenlerle Yine Ayni "Suçu" işliyecek ve yapacak demektir.
Bu mantik ve Dusunceden dolayi Benzeri olaylar daha sonrada yaşandi ve halada yaşaniyor: 1915 Ermeni Soy Kiriminin Cumhuriyet Doneminde yapilmadigini Soyluyen ve Cumhuriyeti temize Cikarmak Istiyenler vardir. Peki 1937-38'de DERSIM"de Olan bitenlere ne demeli.? 1936"da Turkiye Cumhuriyeti Parlementosunda Yasaya baglanan "DERSIM KANUNU" ve raporuyla resmilestirilip. 1937'de Turkiye Cumhuriyeti Ordusu ve Askeri Kuvetiyle harekete gecilen IKI YILI kapsiyan DERSIM KATLIYAMI'NA NE DEMELI.?
Yine bir bitun olarak topluca onbinlerce Insani baska etnik koken ve inanca sahip olduklari icin katledilmedilermi?, Tolu mezarlar kazilarak, Kursuna dizilip gomulmedilermi?. Sag kalan On binlerce insani Toplu goce zorlanip, yillarca geri donmeleri yasaklanmadimi?. Olan bitenin izlerini yok etmek icin, delil-bolgenin silinip yok olmasi icin yillarca bolgeye girisler yasaklanip " Dersime Girilmez yasak Bolge' Ilan edilmedimi? Hangi mantik ve Dusuncenin sahipleri bunu yapti acaba sizce.?
Buda Yetmedi. 1980'li yillarin ortalarindn basliyarak 2000'li yillara kadar Turkiye'de Dogu bolgesi diye adlandirilan Kurt bolgesinde Binlerce Koyun bosaltilmasi ve Yuz binlerce insanin yerinden, yurdundan edilmesi. On binlercesinin oldurulmesine ne demeli.?
Demek var olan bir yanlisi yanlis görmeyip suc saymamak, ayni olaylarin devam ettirilmesinin hakliligini savunmak demektir ve Firsati, olanagi oldukcada yapila bilineceginin mumkunatini var demektir.
ISTE BOYLE BIR CINAYETIN YASANMADIGINI SOYLEMEK SUCTUR VE CEZALANDIRIMASIDA DOGALDIR.
Orhan Pamuk bunu Soyledigi icin. Insani etnik Kokeninde dolayi katletmenin savunulacak bir yaninin olmadigini, Turkiyede Ermeni'lerinde Katledildigini, Kurt'lerinde Katledildigini kabullendigi icin Kimileri tarafindan vatan hayini ve Katli vacip fetvalari cikarildi. Ama insanligin evrensel haklarini savunanlar tarafindanda Islenen suca suc dedigi icin odullendirildi ve destek gordu.
Orhan Pamuk bu gun diyorki "...Fransa Dusunce Ozgurlugunu Ihlal etti ve Ayib etti...Gelenegine yakismiyor..." yani Sayin Orhan Pamuk siz bunlari soylediginiz icin Firsati olsaydi Linc edilip Oldurulecektiniz. Bundan dolayi size saldiran ve olumle tehdit eden mantiginda Suclu oldugunu ve suc isledigini kanuna baglamaktan daha insani ne olabilirki.?
Evet Fransa'da Zola gelenegi, Sartre gelenegi olamlidir ve savunulmalidir. Ama sizce Zola ve Sartr olsaydi "Turkiye Turklerindir, Ya Sevin Yada Terk edin..." Diyen insanlarlami Olacakti(Boyle dusunuyorlarsa saygi duyulmalidir diyip), Yoksa Soy kirimi Insanlik sucudur.Turkiye'de bu soy kirimini yapmistir, Bunu savunan ve yapanlardi Suc islemislerdir, Soy kirimi Olmadi ve Yapmadik oyle birsey diyenlerde SUC ISLIYORLARDIR..diyenlerlemi beraber olacakti...?
Saygilarimla.
Hüseyin DEDESOY
Dersim Forum

Sunday, October 08, 2006

 

Ce: DERSİM 38`DEN DOLAYI TC DEVLETİNDEN DAVACIYIZ (İMZALAR)

Dersim Forum
Auteur - yazari: yavuz cetin Tarih, gün ve saat : 06. Ekim 2006 18:09:59:
Su yaziya cevaben: DERSİM 38`DEN DOLAYI TC DEVLETİNDEN DAVACIYIZ (İMZALAR) auteur - yazari: DERSİM 38 GİRİŞİMİ KOORDİNASYON KOMİTESİ Tarih, gün ve saat : 13. Aralik 2005 01:55:29:
>İMZALAR:>1. Seyfi Cengiz (Köln-Almanya, canestan38@aol.com)>2. Özcan YILDIZ (Stockholm-Sweden, babacan_62@hotmail.com)>3. Alisan Karsan (Ali Ekber Yûksel) France>4. A.KAYNAK (Paderborn-Germany, desmal93@freenet.de)>5. B.CELIKDEMIR>6. DANIEL CELIKDEMIR>7. KAMER TASBILEK>8. ALI TASBILEK>9. C. CALGIN>10. H. CALGIN>11. CENK CALGIN>12. T. CALGIN>13. B. CALGIN>14. S. CALGIN >15. HAYDAR CELIK>16. VEYSEL KAMAS>17. Ali Sahin-Frankfurt -Almanya>18. Songül Sahin-Frankfurt- Almanya>19. Dilan Sahin-Frankfurt -Almanya>20. Delal Sahin-Frankfurt -Almanya>21. Ali Haydar Senli>22. Orhan Aykuş>23. Mustafa KALE>24. Nebahat EREN>25. İbrahim KARATAŞ>26. Nuray DURSUN>27. Ibrahim MAMAK>28. İsmail Şahin (Sweden, ismailsahin@comhem.se)>29. Gülperi Ötekıvılcım (Sweden, ismailsahin@comhem.se)>30. İsmail Kılıç, (Tornê Mirzê Silê Hemi), Köln-Deutschland, IsmailKilic@aol.com>31. Yasemin Hevidar>32. Kemal Uzun >33. Cemile Kizilavuz (Paderborn-Germany, desmal93@freenet.de)>34. Cemal Cicek>35. Zeki A.>36. Latif Sahin-Frankfurt -Almanya>37. Gûlsûm Sahin-Frankfurt -Almanya>38. Cagan Sahin-Frankfurt -Almanya>39. Lizge Sahin-Frankfurt -Almanya>40. Hüseyin Durgun Paderborn -ALMANYA>41. Ugur Demir>42. Adil Duran-ISVICRE>43. Beser Okyay, (Torna İvraimê Silê Hemi), Herne-ALMANYA >44. Mehmet Ekinci>45. Riza Ekinci>46. Cengiz Orman>47. Sevket Orman>48. Ismet Erdal>49. Merdan Altin>50. Gazi Harmanci>51. Mehmet Gunes>52. Yusuf Arslan>53. Hidir Arpa>54. Maria Rosca>55. Orhan Ciftci-LONDON- ENGLAND>56. A. Ekber Surer>57. Ali Ihsan Gulatar>58. Huseyin Canoglu>59. Yasar Yagan-ALMANYA>60. Mesut Keskin-Frankfurt -ALMANYA>61. Mustafa KAHRAMAN (BASEL-SCHWEIZ, mustafa-kahraman@web.de)>62. Savas Sengül (BERN-SCHWEIZ loryaso@yahoo.fr)>63. Hidir Dogan Tunceli -Nazmiye>64. Mustafa Kiziltas Hollanda -Amsterdam>65. ZUHAL GEZICI (MONTPELLIER-FRANSA, zuhalgezici@mynet.com>66. Beatrice NAVARIN ( Montpellier-France)>67. Sevim Demir >68. Ahmet BARIS>69. Mehmet Özdemir (Suisse)>70. Huseyin Birgul, Tunceli, h_birgul@hotmail.com>71. Heval Yücel - Almanya>72. Süleyman Kılıç (Lazê İvraimê Silê Hemi), Mamekiye.>73. Eylem Durmuş>74. Yüksel Demirel Paderborn- ALMANYA>75. Hüseyin Özer Paderborn -ALMANYA>76. Cemal Veli (Copenhagen-Denmark)>77. Raffael Demen Dominik Heidıngsfelder (Bochum-Germany)>78. Mansur Antires-AVUSTURYA>79. Elif Orhan-ALMANYA>80. Cemal Arslan>81. Nuray Ulucan (Heidelberg-Almanya)>82. Serpil Martinian (Paris-France)>83. Cesim Elden>84. Erdal>85. Ahmet Çetinkaya (Stockholm-Sweden, ahmetcetinkaya_7@hotmaıl.com)>86. Mehmet Yildiz (Zara, Sivas-Türkiye)>87. Abuzer Dogan>88. Hasan Kücük-HOLLANDA>89. Serhat Arslan (Karakocan-Harput)>90. Mehmet Demirkiran (Karakocan-Harput)>91. Cemil Arslan>92. Ismet Kulaç ------ Munih--- Almanya,,( ikulac45@web.de )>93. Necati Yildiz - Lazê Memedê Tornê Sılê Alê Qeri, Iserlohn-Almanya >94. Tahire Cetinkaya, Stockholm-Isvec>95. Seda, Stockholm-Sweden, Seda1960@hotmail.com>96. Kemal Alcin Viyana-Avusturya>97. HIDIR AYDIN – Bonn - Almanya>98. Ali Karaca>99. Nurcan Karaca -Fransa- paris>100. Mehmet Gülmez>101. Hakki Cimen (Almanya, xhakki@aol.com)>102. Halil Bozdogan (LONDON, Halil_can@hotmail.com)>103. Mehmet Karaca (Amsterdam-Hollanda)>104. Ismail Karakus>105. Özden Karakus (Izmir-Türkiye, o_karakus49@hotmail.com)>106. Selma Polat (selma14@hotmail.com)>107. Ali Polat>108. Nuri Polat>109. Hasan Polat>110. Ayse Polat>111. Zulfu Azak Montpellier France>112. Veysel Cinar Montpellier - France>113. Mursel Azak Basel Isvicre - Kontak adresi: m.azak@bluewin.ch>114. Ro Dersim (Almanya-Duisburg, revaltan@web.de)>115. Hasan Colak (London-England)>116. Kenan Yaman (London-England)>117. Ismet Celik (London-England)>118. Halil Kaya (London-England, hacicavcav-5@hotmail.com)>119. Arman Riazi (London- England)>120. Ali Gökmen (London-England)>121. Gul Cifcikaya (London-England, nirvancicek5@hotmail.com)>122. Ercan Yildiz (London-England)>123. Veli Polat (London-England)>124. Süleyman Poyraz (London-England)>125. Bircan Sonbahar (London-England, Sonbahar@hotmail.com)>126. Yücel Yaman (München-Deutschland, ycel_yaman@yahoo.com)>127. Cetin Yesil (London- england)>128. Celal Tas (Rhein-Münster-Almanya, hayriye62@aol.com)>129. Hayriye Tas (Rhein-Münster-Almanya,hayriye62@aol.com)>130. Ali Karabulut>131. Ferhat K.(ALMANYA)>132. Bekir Karabulut>133. Mehmet Karabulut>134. Hasan Özer Elazig-Türkiye>135. Necla KILIC Paderborn Almanya>136. Mustafa KILIC Paderborn Almanya>137. Murat Özer Paderborn Almanya>138. Ali Kayakci (Münih-Almanya)>139. Yusuf Gökdelen (Viyana-Avusturya)>140. Nafo Farqini nafo68@web.de (Silvan-Diyarbakir)>141. Hüseyin Karasu (dide@telia.com)>142. Hayri Dogan (London England)>143. Ecevit Calik LONDON ENGLAND>144. Alaattin Demirel (Paderborn Almanya)>145. Özlem Özer (Paderborn Almanya)>146. Hawar Tornêcengi (Frankfurt/Almanya, E-Mail: tijasodiri@arcor.de)>147. Cemal Bozkir (Erzincan)>148. Celal Kilic (Köln-Germany, eMail: CelalKilic@aol.com)>149. Ismet Yildirim( 32 tyberry road,LONDON. E N3,5AD)>150. Orhan Kaptagel(Duisburg-Almanya, lac62@web.de) >151. Ozan GARİP ŞAHİN>152. Hidir Arslan (Mainz-Almanya)>153. Yusuf Polat (Hamburg-Almanya, y_polat@web.de)>154. EROL TUMEN Stockholm ISVEC>155. Ipek Munzur (ipekdersim@hotmail.de)>156. BARAN RUSEN (London-Ingiltere, rodin@hotmail.co.uk)>157. Metin Atakli BREMEN ALMANYA>158. Metin GÜL>159. Mustafa CANDAN-Isvec>160. Neriman CANDAN-Isvec>161. Mehmet IMSAK-Munih-ALMANYA >162. Songul IMSAK-Munih-ALMANYA>163. Kebire YILDIZ-Bremen-ALMANYA>164. Haydar Guccuk -London/England>165. Haydar Ozcan - London/England>166. Mehmet Sanli - London/ England>167. Gulali Ozcan - London/England>168. Sehriban Kufa -London/England>169. Erol Manus - London/England>170. Nurgul Ozdemir - London/England>171. Mihriban Han - London/England>172. Huseyin Akbulut - London/England>173. Hidir Kutan - London/England>174. Ali Geben -.London/England>175. Ayfer Ak - London/ England>176. Mustafa GÖKMEN – London-England>177. Yilmaz ERDOĞAN - London-England>178. Özgür YILMAZ - London-England>179. Ali YILMAZ - London-England>180. Sinan YÜKSELİR - London-England>181. Aysu KARA - London-England>182. Kamer DALKILIÇ - London-England>183. Ali Haydar YAZICI - London-England>184. Gülcan YAZICI - London-England>185. Zekeriya YAZICI - London-England>186. Cem GÜLER - London-England>187. Erdal YALGIN - London-England>188. Ali Ekber İL - London-England>189. Murat POLAT - London-England>190. Makbule POLAT - London-England>191. Mahir SELEK - London-England>192. Özgür KARABULUT - London-England>193. Erdal TERCANLI - London-England>194. Baykal GÖK - London-England>195. Ali BÜYÜK - London-England>196. Hüseyin GÜNEŞ - London-ENGLAND>197. Korkmaz ZEYREK - London-ENGLAND>198. Mehmet AKIN - London-ENGLAND>199. İkay SARAÇ - London-ENGLAND>200. Desi SARAÇ - London-ENGLAND>201. Huseyin GIZLI - ENGLAND>202. Ali KARABAG - London/ENGLAND>203. Turan VURAL - ENGLAND>204. Kemal KOCABAS - ENGLAND>205. Mustafa DOGAN - ENGLAND>206. Celil FIRAT - ENGLAND>207. Mehmet DAGUTAN - ENGLAND>208. Enver ÇELİK - London-ENGLAND>209. Sadik ORMAN - ENGLAND>210. Bulent ORMAN - ENGLAND>211. Taylan AYTAC - ENGLAND>212. H. Hüseyin YÜCEL – London/ENGLAND>213. Hüseyin DEGIRMENCI – London/ENGLAND>214. Ali SALT – London/ENGLAND>215. Yilmaz DOGRU – London/ENGLAND>216. Mustafa CERIT –London/ENGLAND>217. Hasan BAKIR – London/ENGLAND>218. Mehmet DERINYER – London/ENGLAND>219. Haskar Tacar (Mainz - Almanya)>220. Metin demir. m_demir39@hotmail.com. Bruksel-Belcika>221. Hakki Ulu H.ulu@mynet.com Ankara>222. Güler Polat BREMEN-ALMANYA>223. Sahhanim Polat BREMEN-ALMANYA>224. Murat Coskun ( dj emre2001@yahoo.de) MÜNIH-ALMANYA>225. KAYA Vedat. Paris-France>226. Ismail ULAS - ENGLAND >227. Cemal KURT - ENGLAND>228. Lutfi SURUK - ENGLAND>229. Sayit GURLEK - ENGLAND>230. Ersoy DOGAN - ENGLAND>231. Ali DOGAN - ENGLAND>232. Cemal ARDIC - ENGLAND>233. Ali KARAKUS - ENGLAND>234. Cem YUCE - ENGLAND>235. Hande PEKDEMIR - ENGLAND>236. Dogan YILDIZ - London/ENGLAND>237. Guluzar YILDIRIM- London/ENGLAND>238. Bulent COCELI - London/ENGLAND>239. HuseyinBaki GUNGOR>240. Cagdas CAKIROGLU - London/ENGLAND>241. Mustafa AKGOZ - ENGLAND>242. Sadi Arslan, sadi.arslan@wanadoo.nl Hollanda Amasterdam>243. Hidir Celik DANIMARKA>244. Sara Celik DANIMARKA>245. Zere Demir DANIMARKA>246. Guler Demir DANIMARKA>247. Fatma Celik DANIMARKA>248. Ali Celik DANIMARKA>249. Ruken Celik DANIMARKA>250. Hatice Celik DANIMARKA>251. Nesrin Celik DANIMARKA>252. Sine Brink DANIMARKA>253. Frida Brink DANIMARKA>254. Orhan Goktas DANIMARKA>355. Ali BUYUKGUL / London/ENGLAND>256. Hidir USTUN ENGLAND>257. Huseyin BAYRAK-ENGLAND>258. Ali KUZUCAN / London/ENGLAND>259. M.Sinan YILMAZ / ENGLAND>260. K.BILEN / London/ENGLAND>261. ALI COSKUN London/ENGLAND>262. Ali GÖKCEK - London/ENGLAND>263. Dervis BINBOGA - London/ENGLAND>264. Huseyin YAKUT - London/ENGLAND>265. Meryem TURE - London/ENGLAND>266. Ercan CELIK - London/ENGLAND>267. Murat AY - London/ENGLAND>268. Ali Turabi AKGÖZ - London/ENGLAND>269. Özcan GÜCTEKIN - London/ENGLAND>270. Duzgun AYTAC - London/ENGLAND>271. Metin KAYA - London/ENGLAND>272. Ali CAKTU - London/ENGLAND>273. H.CALISKAN - London/ENGLAND>274. H.ESEN - London/ENGLAND>275. Lutfu BALABAN / Balaban726@hotmail.com London/ENGLAND>276. H.Hayri ALTUN / London/ENGLAND>277. Fahri İLHAN / London/ENGLAND>278. Durdu DURMUŞ / London/ENGLAND>279. Imam EKİNCİ /London/ENGLAND>280. Huseyin KESKİN/ London/ENGLAND>281. Mehmet BÜLBÜL / London/ENGLAND>282. Haci KOB - London/ENGLAND>283. Halil ORMAN - London/ENGLAND>284. Ali Haydar GÜDEN - London/England>285. M.Veronica SHANDE - London/England>286. Yüksel CAKTU -London/England>287. Ali AKTAŞ / London/England>288. S. PEKER / London/England>289. Dr. Ali Kemal YILDIRIM - London/England>290. Necati KARAKUŞ -London/England>291. Ahmet KARAKUŞ - London/England>292. İbrahim KARAKUŞ - London/England>293. Serkan KARAKUŞ - London/England>294. Dilek KARAKUŞ - London/England>295. HAYDAR GÖKMEN - London/England>296. Baki DÜZGÜN / London/England>297. MehmetAli KURBAN/ London/England>298. A.KOCADAG /London/England>299. Halis UYAR -London/England>300. Mesut YILMAZ - London/England>301. Ibrahim AYTAC - LondonEngland>302. M.TUTUMAN - London/England>303. Eren TUNC - London/England>304. Sinan TOYAM - London/England>305. Yasar DUZGUN - London/England>306. Filiz OZMEN - London/England>307. Kose KARAKOYUN - London/England>308. Mustafa OZPOLAT - London/England>309. Ismail ERSUN - London/England>310. Ali YILDIRIM - London/England>311. Haydar DOGAN - Oxford/ England>312. Hasan ERDOGAN - ENGLAND >313. İlhan KARATEPE - London/England>314. Tekin KARTAL - London/England>315. A. KURBAN - London/England>316. Kenan BOR - London/England>317. Gürsel GURBUZ - London/England>318. Ayfer AK - London-England>319. Feyzullah ARSLAN - London/England>320. K. Huseyin COBAN - London/England>321. Sabri ZAMUR - London/England>322. İrfan KARAKUS - London/England>323. Mustafa KARAKUS >324. Hasan DELICE - London/England>325. Aynur CELIK - London/England>326. Huseyin BULUT - LondonEngland>327. Erdoğan GUCCUK - London/England>328. Gül KARADAG >329. Orhan ERTAS - London/England>330. Celal AKTAG - London/England>331. Dost Ozan (dostozan@web.de)>332. Fadik Baskesen ANKARA fbaskesen@muhasebat.gov.tr >333. Nazan Demirel>334.Yusuf Engin Lodra Ingiltere>335. Sadik Hatip-Danimarka>336. Gamze Yildiz-Danimarka>337. Abbas Jamek-Danimarka>338. Hassan Huseyin-Danimarka>339. Ali Huseyin-Danimarka>340. Tunay Huseyin-Danimarka>341. Mehmet Aday-Danimarka>342. HAARLEM EHLIBEYT DERNEGI (ehlibeyt2002@yahoo.com) Haarlem-Hollanda>343. Haydar Yilmaz-Haarlem-Hollanda>344. Ali Koyuncu-Danimarka>345. Sukran Koyuncu-Danimarka>346. Zeynep Koyuncu-Danimarka>347. Ayse Koyuncu-Danimarka>348. Mehmet Dagin-Danimarka>349. Mehmet Peker-Danimarka>350. Aslan Aslaner : Duisburg>351. Celal Cömert : Duisburg>352. Yusuf Kaya : Duisburg>353. Suphi Kaya : Duisburg>354. Güzel Aslaner : Duisburg>355. Metin Keser : Duisburg>356. Murat Karaaslan : Duisburg>357. Seyit Topalca : Duisburg>358. Özcan Gökalp : Duisburg>359. Ali Yalcin : Duisburg>360. Doran Cömert : Duisburg>361. Hüseyin Cömert : Duisburg>362. Musa Sahin : Duisburg>363. Gül Sahin : Duisburg>364. Mehmet Tekin : Duisburg>365. Mahmut Cömert : Duisburg>366. Süleyman Diken : Duisburg>367. Deniz Aslan : Duisburg>368. Mehmet Bilge : Duisburg>369. Aziz Güner : Duisburg>370. Hayri Özkeser : Duisburg>371. Zelal Yildiz : Duisburg>372. H. Kaniyolu : Duisburg>373. H. Duman : Duisburg>374. Zöhre Kaniyolu : Duisburg>375. Ergül Yergin : Duisburg>376. Hasan Aslaner : Duisburg>377. Ziya Güzel : Duisburg>378. Zeki Aslan : Duisburg>379. Yildiz Yildiz : Duisburg>380. Serdal Ünlü : Duisburg>381. Suna Simsek : Duisburg>382. Hasan Kurt : Duisburg>383. Dilek Satilmis : Duisburg>384. Elif Yildirim : Duisburg>385. Nadir Can : Duisburg>386. Sahin Zeki : Duisburg>387. Emin Zabit : Duisburg>388. Ali Dinler : Duisburg>389. Tamer Uyar : Duisburg>390. Dilan Yurtsever: Duisburg >391. Onur Yurtsever : Duisburg>392. Özgur Yurtsever : Duisburg>393. Perihan Bozkurt--Dülmen>394. Mehmet Bozkurt--Dülmen>395. Nevsiye Gürtas--Coesfeld>396. Kenan Cicek--Dülmen>397. Emirali Salvar--Dülmen>398. Kadriye Cakici--Dülmen>399. Ahmet SÖYLEMEZ--Mamekiye>400. Kemal SALVAR--Mamekiye>401. Vedat ORAKCIOGLU--STOCKHOLM-ISVEC>402. Erdal TARGAY -- LONDON/ENGLAND>403. Nusret SEKER -- LONDON/ENGLAND>404. Ali GUL -- LONDON/ENGLAND>405. Suleynam IRKAT -- LONDON/ENGLAND>406. M.Ali SIGIRTMAC-- LONDON/ENGLAND>407. Mehmet SUNGUR -- LONDON/ENGLAND>408. Hayri YASAR -- LONDON/ENGLAND>409. Hasan DOGAN -- LONDON/ENGLAND>410. Umut DEMIR -- LONDON/ENGLAND>411. Ibrahim DOGAN -- LONDON/NEGLAND>412. Haci ZINCIR -- LONDON/ENGLAND>413. Sinan DOGAN -- LONDON/ENGLAND>414. Baris GUCLU -- LONDON/ENGLAND>415. Ahmet CELIKEL -- LONDON/ENGLAND>416. Yusuf DOGAN -- LONDON/ENGLAND>417. Ali TASLI -- LONDON/ENGLAND>418. Mustafa DOLDUR-- LONDON/ENGLAND>419. Fadile DOLDUR-- LONDON/ENGLAND>420. Irfan GUMUS -- LONDON/ENGLAND>421. Guler Gedik - Duisburg>422. Necati Gedik -Duisburg>423. Yilmaz Topalca -Duisburg>424. Baki Gecmez -Duisburg>425. Ahmet Mormenekse- Emmerich>426. Dimitrow Ozbas -Duisburg>427. Meral Sahin -Disburg>428. Zelal Yildiz -Oberhaussen>429. Veysel Coskun-Oberhaussen>430. Ozlem D -Duisburg>431. Cengiz Firat -Duisburg>432. Cetin Oztalat-Duisburg>433. Esra Coskun-Oberhaussen>434. Meral Coskun-Oberhaussen>435. Hunise Coskun-Oberhaussen>436. Ayhan Dimercan -Duisburg >437. Selahattin Yilmaz- Nigde Turkiye.>438. Emre Sirdas -torut62@mynet.com.Almanya>439. MEHMET CELIKCAKMAK--XARPÊT>440. NURCAN CANPOLAT--XARPÊT>441. AYGÜN YILDIZ--PERTEK>442. Hakki Mutlu-ISVICRE>443. Ali Pamuk-ISVICRE>444. Muharrem Tastan-ISVICRE>445. Musa Mutlu-ISVICRE>446. Binali Mutlu-ISVICRE>447. Mustafa Gül-ISVICRE>448. Necati Halis-ISVICRE>449. Cebrail Sahin-ISVICRE>450. Kemal Ani--ISVICRE>451. Zeynel Polat-ISVICRE>452. Deniz Yildirim-Hozat>453. Erdal Kizilavuz-Hozat>454. Vedat Aldemir-Hozat>455. Cemal Özbattal-Cemisgezek>456. Celal Söylemez-Mamekiye>457. Hüseyin Agirdag, adir36@hotmail.fr>458. Mehmet Ates, munzurdan_biri@yahoo.com>459. Serkan Bozkurt, genocidiodidersim@hotmail.it, ITALYA>460. Hasan Rakip, genocidiodidersim@hotmail.it, ITALYA>461. H. H. DEMİRTAŞ -İSVEÇ>462. CİHAN KILAVUZ-ISTANBUL>463. AYHAN CELİK-ISTANBUL>464. CEVRIYE CELIK-ISTANBUL>465. ALADDIN FIRAT-AVUSTURYA>466. Hakki Firat - AVUSTURYA>467. Mehmet Cakir - AVUSTURYA>468. Nuriye Cakir - AVUSTURYA>469. Ismail Kocak - AVUSTURYA>470. Hasan Kocak - AVUSTURYA>471. Perihan Kocak - AVUSTURYA>472. Seher Olgun - AVUSTURYA>473. Kamer Tekin - AVUSTURYA>474. Ismail BILIR - AVUSTURYA>475. Ali Keser - AVUSTURYA>476. Muharrem Zafer - AVUSTURYA>477. Ali Zafer - AVUSTURYA>478. Hasan Zafer - AVUSTURYA>479. Ali Erenler, Köln/Almanya>480. Murat KOCAK-Avusturya>481. Baki Gecmez - Duisburg-Almanya>482. Ahmet Mormenekse - Duisburg-Almanya>483. Hüseyin Temur - Duisburg-Almanya>484. Hasan Ates - Sydney-Avusturalya>485. Filiz Erik - Duisburg-Almanya>486. Erhan Günes - Duisburg-Almanya>487. Baris Günes - Duisburg-Almanya>488. Gürsel Kaya - Duisburg-Almanya>489. ALİ GÜLTEKİN – İSVEÇ>490. M. Ali DURMUŞ – Bruxell-BELÇIKA>491. Rıza UTAN- Stockholm - İSVEÇ>492. Gülsen UTAN- Stockholm- İSVEÇ>493. Birol ÇEVİK – Stockholm- İSVEÇ.>494. Mehmet ÇEVİK – Stockholm- İSVEÇ>495. SALİH ÇEVİK – Stockholm- İSVEÇ>496. MEHMET ZEKİ ÇEVİK – Stockholm-İSVEÇ>497. Kamer GÖKYILDIZ – Köln-Almanya>498. Dursun ATEŞ - Remscheid-Almanya >499. TAYLAN CAN>500. Hamiyet YEKTAŞ – Danimarka>501. Yaşar Çam, Frankfurt>502. Murat Çakmak, Frankfurt>503. Mehmet Bulut, Frankfurt>504. Ali Baran (Ozan), Karlsruhe, (a.baran@web.de)>505. Suat Demir--munzurfiestifal@web.de DUISBURG--ALMANYA>506. Hıdır Şanlı--DUISBURG--ALMANYA>507. Deniz Güneş--DUISBURG--ALMANYA>508. Müslüm--Utkun--DUISBURG--ALMANYA>509. Delal Derya Tanrıkulu-- delalderya@yahoo.de --DÜSSELDORF--ALMANYA>510. Muhammet Ali Aslan--aslanmali@gmx.de--SIEGEN--ALMANYA>511. Sinan Doğan--DUISBURG--ALMANYA>512. Ali Bali--DUISBURG--ALMANYA>513. Filiz Şirin--quebem@aol.com--DUISBURG--ALMANYA>514. Kemal Tutmaz--DUISBURG--ALMANYA>515. Selda İlter--seldailter@yahoo.de--DUISBURG--ALMANYA>516. Hüseyin Ceylan--ceylan@arcor.de--DUISBURG--ALMANYA>517. Erkan Gaziler – abigeliler@bluewin.ch - Basel – İSVİÇRE>518. AVUKAT HÜSEYİN YILDIRIM - Stockholm-İSVEÇ>519. İBRAHİM AYDIN - Stockholm- İSVEÇ>520. CANGİR HAZIR (SARI BARAN) Stockholm- İSVEÇ>521. MEHMET AÇIKGÖZ (Memê Zeyn) - Stockholm- İSVEÇ>522. Necat YILDIRIM-HOZAT>523. Erdem Ulaş ÇELİK-HOZAT>524. Alihan MURATKAN-HOZAT>525. Cemal KURTULMAZ-HOZAT>526. Ali YILDIRIM-HOZAT>527. İhsan CANSIZ-HOZAT>528. Nuri YEŞİL-HOZAT>529. Taylan CEYLAN-HOZAT>530. Aptullah KAYA-HOZAT>531. Şahin ARİF-HOZAT>532. Barış KOÇ-HOZAT>533. Ulaş OĞUZ-HOZAT>534. Hayri YILDIZ-HOZAT>535. Abidin ÇELİK-HOZAT>536. Haydar ÖZEL-HOZAT>537. Hıdır RÜZGAR-HOZAT>538. İmam KAHRAMAN-HOZAT>539. Besime KAYA-HOZAT>540. Metin AYDIN-HOZAT>541. Kemal DOĞAN-HOZAT>542. Hüseyin AYDIN-HOZAT>543. Muzaffer Kalkan--Duisburg--ALMANYA>544. Songül Kalkan--Duisburg--ALMANYA>545. Murat Kalkan--divan62@hotmail.de--Duisburg--ALMANYA>546. Deniz Kalkan--dersim6200@hotmail.de--Duisburg--ALMANYA>547. HIDIR YURTSEVER-ALMANYA (Tornê XIDIRÊ PHEDIJİ)>548. ALİ YURTSEVER-ALMANYA (Tornê XIDIRÊ PHEDIJİ)>549. XASKAR KILIÇ Herne-ALMANYA (Veyva Mirzê Silê Hemi-Çêna Hemedê Qemerê Sekina)>550. Sevgul Oğuz--Halmstad--İsveç>551. Volkan Oğuz--Halmstad-- İsveç>552. Martin Oğuz--Halmstad-- İsveç>553. Melek Nergiz--Halmstad-- İsveç>554. Hüseyin Oğuz--Halmstad-- İsveç>555. Zimre Nergiz--Malmö-- İsveç>556. Ersin Doğanay--Halmstad-- İsveç>557. Ruken Karakurt--Paris--Fransa>558. Kadir Erkan--Paris--Fransa>559. Güllü Karakurt--Paris--Fransa>560. Kemal Karakurt--Paris--Fransa>561. Cemil Solgun--Paris--Fransa>562. Sevim Solgun--Paris--Fransa>563. HAYDAR KILLI – h.killi@zonnet.nl - HOLLANDA>564. İHSAN DİLSİZ – Hamburg-Almanya>565. ÖZGÜL DİLSİZ – Hamburg-Almanya >566. NURCAN TOPAL – Hamburg -Almanya>567. MÜSLÜM ARSLAN - laser_28@hotmail.com – HOLLANDA>568. MEHMET ALİ CABA--DORTMUND--ALMANYA>569. TURABİ KARABULUT--DORTMUND--ALMANYA>570. NECATİ ATEŞ--DORTMUND--ALMANYA>571. CAFER KAHRAMAN--MENDEN--ALMANYA>572. SÜKRÜ DİLEKLİ--HAGEN--ALMANYA>573. HÜSEYİN GÖGER--HAGEN--ALMANYA>574. HÜSEYİN DİLEKLİ--HAGEN--ALMANYA>575. KENAN KOŞAN --DORTMUND--ALMANYA>576. HAKİM TEKİN --MENDEN--ALMANYA>577. TAHSİN TEKİN --DORTMUND--ALMANYA>578. ALİ KAHRAMAN --kalan62@freenet,de-BERGKAMEN--ALMANYA>579. SELMAN ARSLAN (Almanya) - selman_arslan@hotmail.com>580. Hayri DALKILIÇ = Doncaster / ENGLAND>581. Canan DALKILIÇ = Doncaster / ENGLAND>582. Hasan ŞİRİN = Doncaster / ENGLAND>583. Güney CANEL = Doncaster / ENGLAND>584. Gülüşan SENIK = Doncaster / ENGLAND>585. Abbas DÜZGÜN = Doncaster / ENGLAND>586. Alişan YEŞİL = Doncaster / ENGLAND>587. Saniye POLAT = Doncaster / ENGLAND>588. Ali BULUT = Doncaster / ENGLAND>589. İsmail HAN = Doncaster / ENGLAND>590. Ferhat ÖZDAĞ = Doncaster / ENGLAND>591. Düzgün HAN = Doncaster / ENGLAND>592. Ali KILIÇ = Doncaster / ENGLAND>593. Hasan PEKİN = Doncaster / ENGLAND>594. Yaşar PEKİN = Doncaster / ENGLAND>595. VELİ YILMAZ = London / ENGLAND>596. A.Cemal BARAN = Doncaster / ENGLAND>597. Haydar DOĞAN = Doncaster / ENGLAND>598. Huseyin KILIÇ = Doncaster / ENGLAND>599. Nülgün KILIÇ = Doncaster / ENGLAND>600. Alişan ÖZMEN = Doncaster / ENGLAND>601. Bülent CANPOLAT = Doncaster / ENGLAND>602. Mahmut KARACA = Doncaster / ENGLAND>603. Yasin ARSLAN = Doncaster / ENGLAND>604. Ali DÜNDAR = Doncaster / ENGLAND>605. Mehmet DAĞ = Doncaster / ENGLAND>606. Kemil ŞAHİN = Doncaster / ENGLAND>607. İsmail AKBULUT = Doncaster / ENGLAND>608. Koray KÜLEKÇİ = Doncaster / ENGLAND>609. Ali DURSUN = Doncaster / ENGLAND>610. Murat BOZTEPE = Doncaster / ENGLAND>611. Mahmut ÇOBAN = Doncaster / ENGLAND>612. Duran CANDIR = Doncaster / ENGLAND>613. İzzet BOYBEY = Doncaster / ENGLAND>614. Medet DAĞ = Doncaster / ENGLAND>615. Kamil ŞAHİN = Doncaster / ENGLAND>616. Munzur Ovacıklı - ovacikli62@hotmail.com >617. Hülya Karakurt--HALMSTAD--İSVEÇ>618. Ersin Karakurt--HALMSTAD-- İSVEÇ>619. Dilber Tan --HALMSTAD-- İSVEÇ>620. Servet Tan --HALMSTAD—İSVEÇ>621. Haydar Cengiz--KÖLN--ALMANYA>622. Ali Alaattin Ay--KÖLN--ALMANYA>623. Hüseyin Kadem--LEVERKUZEN--ALMANYA>624. Hasan Gökyıldız--KÖLN--ALMANYA>625. Ali Yıldırım --KÖLN--ALMANYA>626. Muhittin Batak --KÖLN--ALMANYA>627. Avukat Ali Ayman --KÖLN--ALMANYA>628. Hüseyin Özbey --KÖLN--ALMANYA>629. Sinan Çal --KÖLN--ALMANYA>630. Haydar Gökyıldız - KÖLN - ALMANYA>631. İBRAHİM AKBABA – DERSiM>632. AKIN GEDİK – DERSİM - akin62@gmail.com>633. Sibel Ser - Lauzanne – İSVİÇRE - zozanzilan@hotmail.com>634. HÜSEYİN TUNÇ--KÖLN--ALMANYA>635. İSMAİL GÖKER --KÖLN--ALMANYA>636. BAKİ ANT --KÖLN--ALMANYA>637. MURAT ÖZTÜRK --KÖLN--ALMANYA>638. METİN USLU --KÖLN--ALMANYA>639. K. AKSOY --KÖLN--ALMANYA>640. S. BEYAZTAŞ --KÖLN--ALMANYA>641. ERDAL USLU --KÖLN--ALMANYA>642. E. ÖZDEMİR --KÖLN--ALMANYA>643. HIDIR AĞIRBAŞ --KÖLN--ALMANYA>644. CAHİT KARAASLAN --KÖLN--ALMANYA>645. M. ŞEFİK ÖNCÜ --KÖLN--ALMANYA>646. HÜSEYİN ÖZLÜ --KÖLN--ALMANYA>647. ZEYNEL ÇAKIL --KÖLN--ALMANYA>648. CEVDET ÖZDEMİR --KÖLN—ALMANYA>649. A. KAYNAK__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>650. Eylem SARP__RÜDESHEIM__ALMANYA>651. Mahmut SARP__RÜDESHEIM__ALMANYA>652. Gülizar SARP__RÜDESHEIM__ALMANYA>653. Metin__SARP__RÜDESHEIM__ALMANYA>654. Mehmet YIKMIŞ__MAINZ__ALMANYA>655. Hasan İÇTEN__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>656. Selman SARP__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>657. Mustafa SARP__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>658. Suna İPEKOĞLU__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>659. Muzaffer İPEKOĞLU__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>660. Cengiz KARAKAYA__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>661. Erdal KAYA__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>662. Ferhat CAN__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>663. Veysel ADIGÜZEL__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>664. Hatice ADIGÜZEL__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>665. Beser DURMAZ__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>666. Aycan SÖYLEMEZ__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>667. Sinan Serdar DEMİR__NEUSENBURG__ALMANYA>668. Müslüm KORKMAZ__KELSTERBACH__ALMANYA>669. Sakine KORKMAZ__KELSTERBACH__ALMANYA>670. Kenan BAKIR__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>671. Nurhak POLAT__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>672. Özlem ÖZKAN__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>673. Erol ÖZKAN__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>674. Kibar YAP__RÜSSELSHEIM__ALMANYA>675. MESUT YILDIZ - LONDRA – İNGİLTERE>676. Cafer GÖÇMEN-İstanbul>677. Hıdır GÖÇMEN-(HOZAT) İstanbul>678. Hüseyin AY-OVACIK>679. Hüseyin KARADUMAN-HOZAT>680. Gökçen KORAMAN-(HOZAT) İstanbul>681. Hasan KARADUMAN-İstanbul>682. Vedat BARAN-HOZAT>683. Şahin KAYA-HOZAT>684. Hüseyin KESKİN-PÜLÜMÜR>685. Aziz GÜNDOĞDU-(ÇEMİŞGEZEK) İZMİR>686. Cengiz ASLAN-(HOZAT) İstanbul>687. Cihan SAROĞLU-(HOZAT) İstanbul>688. Alaattin SAROĞLU-(HOZAT) İstanbul>689. Doğan YILMAZ-(HOZAT) İstanbul>690. Nazmi DEMİR-(HOZAT) İstanbul>691. Hasan MUNZUR-Pülümür>692. Hasan ER-HOZAT>693. Hasan POLAT-ÇEMİŞGEZEK>694. Zeynal CAN London / ENGLAND>695. Mustafa GÖKMEN London / ENGLAND>696. Yılmaz ERDOĞAN London / ENGLAND>697. Özgür YILMAZ London / ENGLAND>698. Ali YILMAZ London / ENGLAND>699. Celal PALANCI London / ENGLAND>700. Mustafa GÜR London / ENGLAND>701. Sinan YÜKSELİR London / ENGLAND>702. Özcan GÜÇTEKİN London / ENGLAND>703. Şerafettin KILIÇ-(HOZAT) ELAZIĞ>704. Erdal KAYAOĞLU-İSTANBUL>705. Vedat KAYAOĞLU-İSTANBUL>706. Ergün GÖNLÜZENGİN-İSTANBUL>707. Ercan GÖNLÜZENGİN-İSTANBUL>708. Emir GÖNLÜZENGİN-İSTANBUL>709. Tahir YANARDAĞ-İSTANBUL>710. Şair YANARDAĞ-İSTANBUL>711. Serdal YILDIZ-(HOZAT)ALMANYA>712. Veysel TÜRKMEN-(HOZAT) VİYANA>713. Alihan GEÇER-(OVACIK) İSTANBUL>714. Hüseyin BÜRÜÇ-(HOZAT) MERSİN>715. Hüseyin BÜRÜÇ-ÇEMİŞGEZEK>716. Veysel KELEŞ-(HOZAT) İSTANBUL>717. İmam ÇELİK-(ÇEMİŞGEZEK) İSTANBUL>718. Fethi SAĞLAM-HOZAT>719. Hasan SAĞLAM-OVACIK>720. Mehmet EKİCİ-OVACIK>721. Hüseyin GÜNEĞ-(HOZAT) ALMANYA>722. Yılmaz DEMİREL-(ÇEMİŞGEZEK) İSTANBUL>723. Ali TUNÇ-(OVACIK) İSTANBUL>724. Avni SAĞLAM-(HOZAT) İSTANBUL>725. Adil SAĞLAM-(HOZAT) İSTANBUL>726. Kenan EVCIMIK-(HOZAT) İSTANBUL>727. Şahin DEMİR-(HOZAT) İSTANBUL>728. Ergün DEMİR-(HOZAT) İSTANBUL>729. Sellahattin HOŞ London / ENGLAND>730. Gülümser Akçiçek - İSTANBUL>731. Veysi Akçiçek - İSTANBUL>732. Derman Akçiçek - İSTANBUL>733. Bircan Aktaş - İSTANBUL>734. Nermin Aktaş - İSTANBUL>735. Besir Aktaş - İSTANBUL>736. Mehmet Polat - İSTANBUL>737. Yusuf Polat - İSTANBUL>738. Muzafer Polat - İSTANBUL>739. Engin Polat - İSTANBUL>740. Orhan Polat - İSTANBUL>741. Ali Küçük - İSTANBUL>742. Ayşe Yılmaz – İSTANBUL>743. Adnan KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>744. İsmail KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>745. Turgut KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>746. Kenan KAPTANTUGRUL-ELAZIĞ>747. Ersin KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>748. Erdal KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>749. Tuncay KAPTANTUĞRUL-ELAZIĞ>750. Murat ÜSTÜNDAĞ-ELAZIĞ>751. Mahsuni ÜSTÜNDAĞ-ELAZIĞ>752. Bülent ÜSTÜNDAĞ-ELAZIĞ>753. Cafer TOSUN-ELAZIĞ>754. Musa GENÇ-ELAZIĞ>755. Hıdır GENÇ-ELAZIĞ>756. Musa TUR-ELAZIĞ>757. Hasan ÇELİKÇAKMAK-ELAZIĞ>758. Ahmet ASLAN--www.ahmetaslan.com--MAINZ-ALMANYA>759. Umut AŞKIN--alanmunzur@web.de--BERLIN-ALMANYA>760. Hasan ASLAN--hasan.aslan@gmx.at--VIYANA-AVUSTURYA>761. Hasan KILIÇ--hasan-kilinc@gmx.de--MAINZ-ALMANYA>762. Mehmet ÇAKMAK--memed2244@hotmail.com--PARIS-FRANSA>763. Haydar AKMAZ--VİYANA-AVUSTURYA>764. İbrahim AKTAŞ--RADOLFZAL-ALMANYA>765. Rıza BEKTAŞ--rizabektas@hotmail.de--ALMANYA>766. Ali Kadir TANRIVERDİ--RÜSSELSHEIM-ALMANYA>767. Aslan KAYA--WIESBADEN-ALMANYA>768. Çetin BOZDAĞ--c.bozdag@arcor.de--DUISBURG-ALMANYA>769. Cengiz ERDOĞAN--PARİS-FRANSA>770. Haydar ŞAHİN--cansa.sahin@web.de--MANNHEIM-ALMANYA>771. Güzide BEKTAŞ--guzi_79@hotmail.com--KÖLN-ALMANYA>772. Uğur OLÇAYTO--avrupa@dersimdeiklim.com--MAINZ-ALMANYA>773. Kemal GÜLTEKİN--REMSCHEID-ALMANYA>774. Ali Rıza ULUCAN--ulucan1958@yahoo.de--VIYANA-AVUSTURYA>775. Ahmet CANPOLAT--a.canpolat@web.de--DARMSTADT-ALMANYA>776. Düzgün YILDIRIM--BERLIN-ALMANYA>777. Müslüm KARATAŞ--BERLIN-ALMANYA>778. Sinan SAMAT--ALZEY-ALMANYA>779. Erol AKKUŞ--RADOLFZAL-ALMANYA>780. Ali MIRZANLI--a.mirzanli@t.online.de--WEITERSTADT-ALMANYA>781. Yaşar MERMER -- yasarmermer1980@hotmail.com -- DIETZENBACH-ALMANYA>782. SONGÜL İNAL - STOCKHOLM - İSVEÇ>783. CUMALI İNAL - STOCKHOLM – İSVEÇ>784. Asmen GÜL - STOCKHOLM - SWEDEN>785. Aslı YALÇINOĞLU - STOCKHOLM - SWEDEN>786. Celal GÜL - STOCKHOLM – SWEDEN>787. Gülperi ÇAPAR - Köln - ALMANYA>788. Baki MUTLU - Bonn – ALMANYA>789. HÜSEYİN AÇIKGÖZ – ALMANYA>790. ALİ KILAVUZ >791. HAKKI YEĞİN – WIPPERFÜRT – ALMANYA>792. Doğan GEYİK – WIPPERFÜRT - ALMANYA>793. Hüseyin İMAK – WIPPERFÜRT - ALMANYA>794. Hüseyin BOZTAŞ – WIPPERFÜRT - ALMANYA>795. Abdullah BOZTAŞ – WIPPERFÜRT - ALMANYA>796. Cemal ASLANER – WIPPERFÜRT - ALMANYA>797. Hasan İMAK - WIPPERFÜRT – ALMANYA>798. ALİ HAYDAR KAHRAMAN - berfin_kahraman@hotmil.com>799. Baran Akgün, Köln-Almanya>800. Müslim Güzel, Bielefeld-Almanya>801. Sadettin Öğrem, Badsalzuflen-Almanya>802. Abdurrahman Ektiren, Badsalzuflen-Almanya>803. Ahmet Altaca, Badsalzuflen-Almanya>804. Hıdır Özer, Badsalzuflen-Almanya>805. Cafer Karcı, Badsalzuflen-Almanya>806. Necati Göktaş, Badsalzuflen-Almanya>807. Bülent Yılmaz, Balsalzuflen-Almanya (Alevi Derneği Başkanı)>808. Şahin Yılmaz, Baldsalzuflen-Almanya>809. Nihat Solmaz, Badsalzuflen-Almanya>810. Celal Aslan, Badsalzuflen-Almanya>811. Fadime Aslan, Badsalzuflen-Almanya>812. Tarkan Aslan, Badsalzuflen-Almanya>813. Celal Şimşek, Badsalzuflen-Almanya>814. Yasemin Şimşek, Badsalzuflen-Almanya>815. Salman Tabak, Badsalzuflen-Almanya>816. Hasan Yılmaz, Badslzuflen-Almanya>817. Gülnur Yılmaz, Badsalzuflen-Almanya>818. Ali Berktaş, Badsalzuflen-Almanya>819. Adil Erdoğan, Löhne-Almanya>820. Ali Bektaş, Badsalzuflen-Almanya>821. Cengiz Yıldız, Badsalzuflen-Almanya>822. Murat Mengüşlü, Bremen-Almanya>823. Cemil Savaş Kaplan, Köln-Almanya>824. Selda Çelik, Almanya>825. Hadi Ak, Badsalzuflen-Almanya>826. Nazım Hikmet Güler, Köln-Almanya>827. Ersin Aytaç, Köln-Almanya>828. Rıza Tuncel, Köln-Almanya>829. Cumali Karakaş, Köln-Almanya>830. Süleyman Yılmaz-Köln>831. Hüseyin Akbaba, Rotterdam-Hollanda>832. Umut Küçükdağ (diyojen24@yahoo.de) - Almanya>833. Mehmet Cem, Frankfurt-Almanya>834. Kamer Metin, Köln-Almanya>835. İbrahim Çelik, Kassel-Almanya>836. Nurcan Akkoyun, Almanya>837. Sibel Otten, Almanya>838. Nurhak Güzel, Almanya>839. Kemal Gündüz, (rodor55@hotmai.com), Almanya>840. Özgür Çelik, (aygün.deniz@gemail.com), Almanya>841. Şenol Şimşek, (senol.simsek@web.de) - Almanya>842. Hülya Özkan Şimşek, Almanya>843. Murat Özkan, Almanya>844. Müslüm Özkan, Almanya>845. Ali Rıza Gül, Almanya>846. Saniye Ataç, Almanya>847. Nadime Bilgiç, Almanya>848. Beser Aslantekin, Almanya>849. İpek Gündoğdu, Almanya>850. Yılmaz Özger, Almanya>851. Hüseyin Doğan, Gummersbach-Almanya>852. Öznur Doğan, Almanya>853. Mehmet Ali Gündoğdu, Köln-Almanya>854. İbrahim Demir, Köln-Almanya>855. Hıdır Kalay, Almanya>856. Mustafa Takus, Almanya>857. Ramazan Korkmaz, Almanya>858. Türkan Öztürk, Almanya>859. Birgül Yılmaz, Almanya>860 Ali İhsan Doğan, Almanya>861. Çan Kızılavuz, Köln-Almanya >862. Yusuf Göçen, Köln-Almanya>863. Baki Arslan, Leverkusen-Almanya>864. Veli Turan, Köln-Almanya>865. Tahir Çimen, Köln-Almanya>866. Ali Yılmaz, Köln-Almanya>867. Özkan Yıldız, Köln-Almanya>868. Hıdır Sevgül (Tornê Samaliê Samê Naze), Köln-Almanya>869. Kenan Aktan, Edenkoben-Almanya>870. Güllü Aktan, Ebenkoben-Almanya>871. Hülya Argunşah, Köln-Almanya>872. Zülfü Demirkaya, Hannover-Almanya>873. Hazal Gezer, Badsalzuflen-Almanya>874. Çiğdem Gündoğdu, Köln-Almanya>875. Barış Şengezer, Köln-Almanya>876. Ümit Gül, (cemyıldız62@hotmail.com), Düsseldorf-Almanya>877. Orhan Demir, Köln-Almanya>878. Abidin Kaplan, Köln-Almanya>879. Duygu Barış, Köln-Almanya>880. Ali Yıldırım, Wuppertal-Almanya>881. Mehmet Akbaş, (zazamehmet@yahoo.com), Köln-Almanya>882. Murat Yılmaz, (devrim76@web.de), Köln-Almanya>883. İmam Çelik, Hamm-Almanya>884. Çetin Koçak, Kiel-Almanya>885. Ramazan ŞAHİN – Köln – Almanya>886. Bülent Kaya, Köln-Almanya>887. Ali Bozkurt, (bozkurt_ali@web.de), Köln-Almanya >888. Muzaffer Oruçoğlu, (omuzaffer@hotmail.com) - Melbourne-Avustralya>889. Haluk Gerger (gerger@tnn.net) >890. Dilek Biçici, (hades772001@yahoo.de), Köln-Almanya>891. Nizamettin Arıç, Almanya>892. Hasan Öztürk, (hesen@gmx.net), Köln-Almanya>893. Serpil Güner,(yaşanacakdunya@yahoo.com), Köln-Almanya>894. Ali Rıza Gül, Köln-Almanya>895. Ali Rıza Öğmen, Köln-Almanya>896. Süleyman Yıldırım, syıl@gmx.de - Köln-Almanya>897. Erdal Kalkan, Köln-Almanya>898. İbrahim Kaya, Troisdorf-Almanya>899. Hayrettin KIZILKAN - kizilkan@gmail.com>900. Cahide EROĞLU - cahideeroglu@hotmail.com – İSVİÇRE>901: Haydar EREN - yola-cagri@yahoo.de >901. Kamer Uçar – Berlin - Almanya>902. Sevim Çakıcı – Duisburg - Almanya>903. Yaşar Çakıcı – Duisburg - Almanya>904. Aziz An – Stadtlohn - Almanya>905. Birgül An – Stadtlohn - Almanya>906. Erdal Gürbüz – Oberhausen - Almanya>907. Ali Çelik – Oberhausen - Almanya>908. Müslüm Akyol – Coesfeld - Almanya>909. Mazlum Akyol – Coesfeld - Almanya>910. Rıza Koçal – Coesfeld - Almanya>911. Hayriye Can – Coesfeld - Almanya>912. Emine Can – Coesfeld - Almanya>913. Hıdır Can – Coesfeld - Almanya>914. Cane Gürtaş – Heidelberg - Almanya>915. Cem Akyol – Coesfeld - Almanya>916. Ferhat Demir – Coesfeld - Almanya>917. Ali Salduz – Gelsenkirchen – Almanya>918. Cavit YILMAZ--GENSINGEN__ALMANYA>919. Erkan GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>920. Cengiz YILDIZ--GENSINGEN__ALMANYA>921. Mehmet YILDIZ--GENSINGEN__ALMANYA>922. Deniz ARSLAN--GENSINGEN__ALMANYA>923. İsmet ARSLAN--GENSINGEN__ALMANYA>924. Hüseyin KORKMAZ--WIESBADEN__ALMANYA>925. İlker YILDIZ--GENSINGEN__ALMANYA>926. Şahin HAN--GENSINGEN__ALMANYA>927. Bülent ARSLAN--GENSINGEN__ALMANYA>928. Özcan GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>929. Hıdır ARSLAN--GENSINGEN__ALMANYA>930. Sezai KESKİN--GENSINGEN__ALMANYA>931. Hüseyin KULU--FRANKFURT__ALMANYA>932. Hüseyin KAYA--MAINZ__ALMANYA>933. N. Ayhan AKTAN--GENSINGEN__ALMANYA>934. Nihat YILMAZ--GENSINGEN__ALMANYA>935. Songül YILMAZ--GENSINGEN__ALMANYA>936. Zekiye YILMAZ--GENSINGEN__ALMANYA>937. Meral YILMAZ--GENSINGEN__ALMANYA>938. Seyran GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>939. Larâ Desdina --GENC-GENSINGEN__ALMANYA>940. Suna AYDIN--GENSINGEN__ALMANYA>941. İlknur GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>942. Alev GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>943. Sevgi GÜNEŞ--RÜSSELSHEIM__ALMANYA>944. Alev GÜNEŞ--RÜSSELSHEIM__ALMANYA>945. Ümit YOSLUN--MZ KOSTHEIM__ALMANYA>946. Levent YOSLUN--MZ KOSTHEIM__ALMANYA>947. Haydar YILDIZ--GENSINGEN__ALMANYA>948. Namık CANPOLAT--MÜNCHEN__ALMANYA>949. Ali Rıza KAYA--GENSINGEN__ALMANYA>950. Nuri GENÇ--GENSINGEN__ALMANYA>951. Erkan AĞGÜL--GENSINGEN__ALMANYA>952. Ali Hıdır ÜÇEK--BINGEN__ALMANYA >953. Cemile Güzel –Köln, Almanya>954. İbrahim Demirtaş –Darmstadt, Almanya>955. Düzgün Doğru –Darmstadt, Almanya>956. Ali Dalkılıç –Darmstadt, Almanya>957. Yücel Erdal –Darmstadt, Almanya>958. Yazgülü Karagöz –Frankfurt, Almanya>959. Hayri Karagöz –Frankfurt, Almanya>960. Sevim Cibooğlu –Frankfurt, Almanya>961. Altun Aslan –Frankfurt, Almanya>962. Tekin Aslan –Frankfurt, Almanya>963. Ali Fırat –Darmstadt, Almanya>964. İmam Demirtaş –Darmstadt, Almanya>965. Hüseyin Zengin –Darmstadt, Almanya>966. Metin Karahan –Darmstadt, Almanya>967. Doğan Olgun –Darmstadt, Almanya>968. Musa Yıldız –Darmstadt, Almanya>969. Muzaffer Kahraman –Darmstadt, Almanya>970. Sevim Aslan –Darmstadt, Almanya>971. Kıymet Akpınar –Dietzenbach, Almanya>972. Hürmet Mermer –Dietzenbach, Almanya>973. Kemal Demir –Darmstadt, Almanya>974. Taylan Dönmez –Darmstadt, Almanya>975. Fener Düzgün –Darmstadt, Almanya>976. Suna TANRIKULU - Marl – Almanya>977. Cafer Metin –Mainz, Almanya>978. Önder Akyıldız –Mainz, Almanya>979. Mehmet Ali Güler (ZeleMele), Mainz>980. Filiz Samat –Alzey, Almanya>981. Hülya Akbayir –Erbach, Almanya>982. Cansu Akbayir –Erbach, Almanya>983. Cemil Koçgün –Mainz, Almanya>984. Telat Cengiz –Frankfurt, Almanya>985. Ergün Bozkurt –Frankfurt, Almanya>986. Metin Karagöz –Frankfurt, Almanya>987. Veysel Karakaş –Frankfurt, Almanya>988. Mahmut Yıldız –Darmstadt, Almanya>990. Hasan Çiçek –Frankfurt, Almanya>991. İsmail Akpınar –Dietzenbach, Almanya>992. Güney Akpınar –Dietzenbach, Almanya>993. Özgür Akpınar –Dietzenbach, Almanya>994. Bahar Tekin –Darmstadt, Almanya>995. Güler Han –Darmstadt, Almanya>996. Yaşar Mermer –Dietzenbach, Almanya>997. Sena Dersimi –Wiesbaden, Almanya>998. Hülya Yıldız –Darmstadt, Almanya>999. Yasemin Karakaş –Darmstadt, Almanya>1000. Öner Kurç –Darmstadt, Almanya>1001. Daimi Kılıç –Darmstadt, Almanya>1002. Hasan Aydın –Darmstadt, Almanya>1003. Dursun Arslan –Darmstadt, Almanya>1004. Cevahir Güloğlu –Darmstadt, Almanya>1005. Selvi Polat –Darmstadt, Almanya>1006. Haşim Polat –Darmstadt, Almanya>1007. Sibel Karadaş –Darmstadt, Almanya>1008. Nurettin Kes –Frankfurt, Almanya>1009. Saniye Kes –Frankfurt, Almanya>1010. Filiz Kahraman –Darmstadt, Almanya>1011. Hasan Canpolat –Darmstadt, Almanya>1012. İsmail Han –Darmstadt, Almanya>1013. Zeki Oğuz –Darmstadt, Almanya>1014. Kemal Atalay –Darmstadt, Almanya>1015. Usxan Cemal, usxan@yahoo.de – Berlin –Almanya>1016. EYÜP HANOĞLU - eyuphanoglu@yahoo.de>1017. Hüseyin ÇATAL>1018. İLHAN GEÇGİN - gedik_akin@yahoo.com>1019. Murat Yılmaz, Raundheim/Almanya>1020. Ali Çiçek, Russelsheim/Almanya>1021. Meral Çiçek, Rüsselsheim/Almanya>1022. Hüseyin Turan, Kelsterbach/Almanya>1023. Veysel Kahraman, Kelsterbach/Almanya>1024. Suna Cangir, Österichwınkel/Almanya>1025. Ali Şahin, Österrıchwinkel/Almanya>1026. Ahmet Erdoğan, Rundesheim/Almanya>1027. Mesut Oğuz, Ostrichwinkel/Almanya>1028. Sevim Koç, Rudesheim/Almanya>1029. Senem Karateke, Ostrichwinkel/Almanya>1030. Ziya Karateke, Ostrichwinkel/Almanya>1031. Sinan Cangir, Ostrichwinkel/Almanya>1032. Çetin Duman, Ostrichwinkel/Almanya>1033. Derya Uca, Ostrichwinkel/Almanya>1034. Çiçek Tunç, Nieddrau/Almanya>1035. İsyan Demir, Hannau/Almanya>1036. Özgür Tunç, Hannau/Almanya>1037. Roja Tunç, Hannau/Almanya>1038. Murat Doğan, Hannau/Almanya>1039. Devrim Tunç, Hannau/Almanya>1040. Tamer Tunç, Hannau/Almanya>1041. Serha Tunç, Hannau/Almanya>1042. Onur Aslan, Hannau/Almanya>1043. Erdal Ergin, Wiesbaden/Almanya>1044. Songül Tiltay, Rüsselsheim /Almanya>1045. Meral Erdem, Mainz/Kastel-Almanya>1046. Mikail Aslan (Sanatçı), Fliersheim/Almanya>1047. Suat Baran, Mainheim/Almanya>1048. Saadet Baran, Bzuchsal/Almanya>1049. Celal Baran, Linds/Avusturya>1050. Seval Canan, Bielefeld/Almanya>1051. Mahmut Baran, Mainheim/Almanya>1052. Semra Baran, Mainheim/Almanya>1053. Haki Gürtaş, Konstanz/Almanya>1054. Sinan Baran, İnnsburg/Almanya>1055. Fatma Yeşil, Ladenburg/Almanya>1056. Hayri Yeşil, Ladenburg/Almanya>1057. Cihan Baran, Avusturya>1058. Erhan Baran, Köln/Almanya>1059. Şerif Özalp, Russelsheim/Almanya>1060. İlhan Baran, İnnsburg/Almanya>1061. Bülent Genç, Achen/Almanya>1062. Mehmet Ali Baran, Karlsruhe/Almanya>1063. İsmail Canan, Achen/Almanya>1064. Hüseyin Canan, Düren/Almanya>1065. Rıza Canan, Zingen/Almanya>1066. Sema Yıldırım, Dortmund/Almanya>1067. Demet Canan, Julish/Köln-Almanya>1068. Aliye Canan, Dortmund/Almanya>1069. Neşe Çelik, Dortmund/Almanya>1070. Ali Çelik, Dortmund/Almanya>1071. Turan Yıldırım, İspanya>1072. Ferhat Tunç (Sanatçı) – Dersim>1073. Hüseyin Turan--GENSINGEN-ALMANYA>1074. Aga Akbulut--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1075. Eren Genç--GENSINGEN-ALMANYA>1076. Murat Aydın--GENSINGEN-ALMANYA>1077. Nazım Romancı--GENSINGEN-ALMANYA>1078. Veli Özer--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1079. Hüseyin Genç--GENSINGEN-ALMANYA>1080. Mehmet Sarıaltun--LANGENLONSHEIM-ALMANYA>1081. Hüseyin Sarıaltun--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1082. Hasan Sarıaltun--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1083. Mahir Sarıaltun--STUTTGART-ALMANYA>1084. Nurettin Kaya--GENSINGEN-ALMANYA>1085. Hediye Turan--GENSINGEN-ALMANYA>1086. Roza Arslan--GENSINGEN-ALMANYA>1087. Sevim Arslan--GENSINGEN-ALMANYA>1088. Müslüm Gül--GENSINGEN-ALMANYA>1089. Yıldız Gül--GENSINGEN-ALMANYA>1090. Nihat Gül--GENSINGEN-ALMANYA>1091. Orhan Gül--GENSINGEN-ALMANYA>1092. Sevda Sevinç NEUSS-DÜSSELDORF-ALMANYA>1093. Ayten Genç--GENSINGEN-ALMANYA>1094. Müslüm Kalkan--GENSINGEN-ALMANYA>1095. Serpil Polat--GENSINGEN-ALMANYA>1096. Fatma Keskin--GENSINGEN-ALMANYA>1097. Nigen Han--GENSINGEN-ALMANYA>1098. Zeynep Arslan--GENSINGEN-ALMANYA>1099. Diler Sarman--BAD SOBERNHEIM-ALMANYA>1100. Selda Yıldız--AVALLON-FRANSA>1101. Gülbahar Arslan--GENSINGEN-ALMANYA>1102. Murat Kaya--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1103. Fikriye Kaya--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1104. Kemal Tekdoğan--HR-HOLSHAUSEN-ALMANYA>1105. Mircan Genç--GENSINGEN-ALMANYA>1106. Hediye Kılıç--GROLSHEIM-ALMANYA>1107. Meral Tekdoğan--GENSINGEN-ALMANYA>1108. Ergün Gül--GENSINGEN-ALMANYA>1109. Atilla Orhan--TERNITZ-AVUSTURYA>1110. Deniz Romancı Kural--BRETZENHEIM-ALMANYA>1111. Mehmet Orhan--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1112. Güven Kural--BRETZENHEIM-ALMANYA>1113. Güler Romancı--WIESBADEN-ALMANYA>1114. Barış Çelebi--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1115. Murat Altun--BAD KREUSNACH--ALMANYA>1116. Veli Genç--GENSINGEN-ALMANYA>1117. Beran Han--GENSINGEN-ALMANYA>1118. Selcan Han--GENSINGEN-ALMANYA>1119. Zeynel Yurtsever--RÜSSELSHEIM-ALMANYA>1120. Turgut Koç--RÜSSELSHEIM-ALMANYA>1121. Kenan Tekdoğan--GENSINGEN-ALMANYA>1122. Ali Aydın--GENSINGEN-ALMANYA>1123. Nurgül Aydın--GENSINGEN-ALMANYA>1124. Yusuf Şengül--MAINZ-ALMANYA>1125. Öner Bostan--MAINZ-ALMANYA>1126. Aydın Orhan--TERNITZ-AVUSTURYA>1127. Kemal Genç--MAINZ-ALMANYA>1128. ALİ ATEŞ – Königswinter - Almanya>1129. MURAT ÇELİK - Königswinter – Almanya>1130. Haydar Demir, Gensingen - Almanya>1131. ERCAN AĞGÜL, GENSINGEN-ALMANYA>1132. CEMEATE DERE SANSE (DERESANSE@HOTMAIL.COM) - SCHWEIZ>1133. Hüseyin Can Zurich - Schweiz>1134. Resmigül Can Çiçek Zurich - Schweiz>1135. Mehmet Can Berlin-Deutschland>1136. Nuran Can Zurich - Schweiz>1137. Ahmet Bozkurt Bern - Schweiz>1138. Gülsüm Kaya Bern -Schweiz>1139. Veli Kaya Bern - Schweiz>1140. Cengiz Kaya Bern - Schweiz>1141. Yusuf Sirma Solothurn - Schweiz>1142. Sakine Sirma Solothurn- Schweiz>1143. Muhsin Sarioğlu Bern - Schweiz>1144. Tevrat Sarioğlu Bern - Schweiz>1145. Cevahir Şengül Bern - Schweiz>1146. Hatice Çelik Bern - Schweiz>1145. Elif Çelik Bern - Schweiz>1147. Ali Riza Çelik Bern - Schweiz>1148. Elizabet Çelik Bern - Schweiz>1149. Elif Çelik Bern - Schweiz>1150. Mehmet Çelik Bern - Schweiz>1151. Hüseyin Çelik Bern - Schweiz>1152. Muharrem Çelik Bern - Schweiz>1153. Ibrahim Çelik Bern - Schweiz>1154. Mukadder Çelik Bern - Schweiz>1155. Mehmet Ali çelik Delemont -Schweiz>1156. Hasan Çelik Solothurn - Schweiz>1157. Kiymet Çelik Solothurn - Schweiz>1158. Süreç Çelik Solothurn- Schweiz>1159. Çigdem Karabulut Basel -Schweiz>1160. İsmigüzel Turan Zurich - Schweiz>1161. Mehmet Turan Zurich - Schweiz>1162. Çigdem Turan Zurich - Schweiz>1163. Sonya Turan Zurich - Schweiz>1164. Cihangir Kaya Bern - Schweiz>1165. Özgür Kaya Bern - Schweiz>1166. Hasan Yıldız Lörach-Deutschland>1167. Cemal Kemahlı Zurich - Schweiz>1168. Uğur Kemahlı Zurich - Schweiz>1169-Ümit Turan Zurich - Schweiz>1170. İbrahim Çiçek Bern - Schweiz>1171. Ali Şahin Argau - Schweiz>1172. Aliye Şahin Argau - Schweiz>1173. Sibel Arslan Basel - Schweiz>1174. Kemal Arslan Basel - Schweiz>1175. Kelima Arslan Basel - Schweiz>1176. Tayfun Arslan Basel - Schweiz>1177. Mahmut Arslan Delemont –Schweiz>1178. Sertaç Yıldız,Almanya>1179. Hasan Karaton, Bünde-Almanya>1180. Ali Taş, Bielefeld-Almanya>1181. Kamuran Uğurlu, Almanya>1182. Erkan Kanat, Löhne-Almanya>1183. Serkan Kanat, Löhne-Almanya>1184. Vedat Doğan, Badsalzuflen-Almanya>1185. Gürsoy Ulus, Badsalzuflen-Almanya>1186. Göksel Bektaş, Badsalzuflen-Almanya>1187. Niyazi Ekicioğlu, Löhne-Almanya>1188. Cemal Beyhan, Löhne-Almanya>1189. Şaban Büyükbağ, Adana-Türkiye>1190. Turan Doğan, Almanya>1191. Hasan Doğan, Bünde-Almanya>1192. Gürbüz Ayçık, Bünde-Almanya>1193. Ali D. Bozkurt, Bünde-Almanya>1194. İrfan Ayçık, Bünde-Almanya>1195. Mecnun Adıbeli, Almanya>1196. İnan Beyhan, Löhne-Almanya>1197. Orhan Ağgül, Bielefeld-Almanya>1198. Rıza Batmaz, Löhne-Almanya>1199. Keser Tacim, Bünde-Almanya>1200. Kaya Ali, Almanya>1201. Hüseyin Yücel, Bielefeld-Almanya>1202. Yunus Aslan, Almanya>1203. Muzaffer Bolat, Bünde-Almanya>1204. Mustafa Altaca, Herford-Almanya>1205. Polat İbrahim, Herford-Almanya>1206. Handan Altaca, Herford-Almanya>1207. Emral Yelaldı, Badsalzuflen-Almanya>1208. Çağdaş Demir, Bielefeld-Almanya>1209. Fırat Kali, Bielefeld-Almanya>1210. Özgür Bektaş, Badsalzuflen-Almanya>1211. Yüksel Bektaş, Badsalzuflen-Almanya>1212. Mustafa Bektaş, Badsalzuflen-Almanya>1213. Yılmaz Baki, Bielefeld-Almanya>1214. Çayan Ekicioğlu, Löhne-Almanya>1215. Sami Vurmaz, Badsalzuflen-Almanya>1216. Erkan Aslan, Almanya>1217. Sultan Yılmaz, Badsalzuflen-Almanya>1218. Sebahat Demirkaya, Hannover-Almanya>1219. Ali Yelaldı, Badsalzuflen-Almanya>1220. Murat Yıldız, Düsseldorf-Almanya>1221. Birdal Zengin, Bielefeld-Almanya >1222. Mehmet SAYDAM - mamekiye@gmx.de - BASEL/SCHWEIZ>1223. Ali GÜÇLÜ BASEL/SCHWEIZ>1224. Hüseyin ARSLAN BASEL/SCHWEIZ>1225. Hasan ÇELİK BASEL/SCHWEIZ>1226. Tevfik ŞAHİN BASEL/SCHWEIZ>1227. Metin POLATLI BASEL/SCHWEIZ>1228. Erol AĞDU BASEL/SCHWEIZ>1229. Sinan SAĞLAM BASEL/SCHWEIZ >1230. Avukat Ali Avşar - İstanbul >1231. İbrahim Avşar - İstanbul>1232. Mehmet Yılmaz -Gazeteci - İstanbul>1233. İdris Avcı - İstanbul>1234. Güner Avcı - İstanbul>1235. Avukat Cemal Rusan – İstanbul>1236. Ali Haydar Savaş - Du_rus@yaoo.de - Almanya>1237. Haydar Eren - yola_cagri@yahoo.de - Berlin >1238. Azad AVCI - azadpinkas@yahoo.de >1239. Celal Karcı – Badsalzuflen – Almanya>1240. Barlas Beyaztaş (Gazeteci/Yazar), Frankfurt/M>1241. Ali Rıza Aslan, Asperg-Almanya >1242. Ahmet Aslan, Ludwigsburg-Almanya >1243. Hasan Bektaş, Ludwigsburg-Almanya >1244. Ali Ekber Şen, Asperg-Almanya >1245. Hasan Doğan, Sersheim-Almanya >1246. Duygu Yalçın, Duygu.y@hotmail.de >1247. Zeki Kocademir, Stuttgart >1248. Cihan Şahin, cihanşahin@gmx.de >1249. Munzur Okur, Munzurbaba@aol.com >1250. Cemal Barkın, Neuhausen-Almanya >1251. İmam Türkoğlu,Almanya >1252. Özgür Mutlu, Adalet2@hotmaıl.com >1253. Hasan Çetinkaya, Stuttgart-Almanya >1254. Kazım Kıyançiçek, Stuttgart-Almanya >1255. Ergüder Öner >1256. Mehmet Ok,Ulm-Almanya >1257. Kasım Yurttaş, Stutgart-Almanya >1258. Alihan Örnek, Stuttgart-Almanya >1259. Hüseyin Yıldız, Almanya >1260. Vural Ekinci,Almanya >1261. Mustafa Kurt, Almanya >1262. Metin Korkmaz, Stutgart-Almanya >1263. Ulaş Çelik, Almanya >1264. Orhan Sever, Gartringen-Almanya >1265. Veli Aydın, Almanya >1266. Güler Tunç, Almanya >1267. Güler Aliyar, Stuttgart-Almanya >1268. Aliye Yalçın, Regensburg-Almanya >1269. Turan Tercan, Stuttgart-Almanya >1270. Erdal Tiryaki, Almanya >1271. Hüseyin Süer,Ansboch >1272. Hasan Çınar, Ludwigsburg-Almanya >1273. Baki Turmuş >1274. Mustafa Erdoğan, Ludwigsburg-Almanya >1275. Veysel Dikme, Ludwigsburg-Almanya >1276. Nurettin Em, Göppingen-Almanya >1277. Özcan Yağmur, Heidelberg-Almanya >1278. Mehmet Ok, Almanya >1279. Fadime Yıldız, Stuttgart-Almanya >1280. Leyla Doğan >1281. Hüseyin Güler >1282. Ali Ağırcan, Ludwigsburg-Almanya >1283. Kemal Selcan, KSelcan@compuserve.de, Esslingen-Almanya >1284. Kenan Şengezer, specialKenan@yahoo.de, Esslingen-Almanya >1285. Mustafa Şengezer, Sengezer79@yahoo.de, Esslingen-Almanya >1286. Gerard Uvaçin, Rombas Metz-Fransa >1287. Niyazi Varlı, Stuttgart-Almanya >1288. İsmail Yalçın, Mainz-Almanya >1289. İsmail Şahin, Altensteig-Almanya >1290. Nazlı Uvaçin, Almanya >1291. Gülten Uvaçin,Rombas-Fransa >1292. Ziya İzci, Almanya >1293. Kamer Kıyançiçek, Almanya >1294. Mehmet Ali Çelik, Rüsselsheim-Almanya >1295. Ali Yılmaz,Almanya >1296. Oktay Güler, Herrenberg-Almanya >1297. Türkan Özbey, Stuttgart-Almanya >1298. Müzeyyen Von Prince, Stuttgart-Almanya >1299. Yücel Kaplan,Almanya >1300. Rıza Akdağ, Almanya >1301. Hasan Dere, Ulm-Almanya >1302. Hasan Yıkmış, Mainz-Almanya >1303. Onur Dere, Altbach-Almanya >1304. Elif Tanrıverdi,Königshafen-Almanya >1305. Ergül Güneş-Arslan Mainz-Almanya>1306. Muzaffer Durmaz>1307. Ayşegül Güneş, Mainz-Almanya>1308. Zülfü Güneş - Mainz-Almanya >1309. Şehriban Doğan - rojine@hotmail.com>1310. Kamer Söylemez – verozkamer@hotmail.com – Wuppertal-Almanya>***>Not:>Dersim 38 Girişimi`nin imza kampanyası Koordinasyon Komitesi`nin insiyatifi altında devam edecektir.>Bundan sonraki imzalar mutlaka yukarıdaki listeye atılmalıdır. >İmzacı arkadaşlara gerçek adlarını (ad ve soyad) kullanmalarını, bulundukları şehir ve ülke adı ile E-Mail adreslerini mutlaka yazmalarını hatırlatmak zorundayız. Çalışmalarımız hakkında kendilerini sürekli bilgilendirmek, gerektiginde görüşlerini almak, görev ve sorumluluk almak isteyenler olursa kendilerine ulaşabilmek için imzacı arkadaşların E-Mail adreslerini bilmemiz gerekir.>Herhangi bir nedenle E-Mail adreslerini yazmakta tereddüt geçirenler, kendilerine ulaşabilmemiz için ihtiyaç duyulan bilgileri yukarıdaki listede E-Mail adreslerini bildiren arkadaşlardan sadece bir veya ikisine gönderebilirler.>İmzaya açılan metin sekiz dilde yayımlanmış bulunuyor. Yukaridaki sekiz dile ek olarak metnin Yunanca, İtalyanca, İspanyolca, Arapca ve Farsca tercümelerini de düşünmekteyiz. Böylece Dersim Sorunu ve 38 soykırımını en az oniki dilde uluslararası topluma duyurma imkanı bulacağız.>Selam, sevgi ve saygılar>*** >KAMPANYAMIZA DIŞARDAN DESTEK VERENLER:>1.Lise Svendsen-Danimarka>2.Mette Svendsen-Danimarka>3.Mogens Svendsen-Danimarka>4. Olivia Svendsen-Danimarka>5. Angelika Leyendecker-Köln-Deutschland>6. Daniela Zizzadoo-Köln-Deutschland>7. Petra Waldmann-Köln-Deutschland>8. Reinhard Wegner-Köln-Deutschland>9. Steven Graß-Leverkusen-Deutschland>10. Lutz Wachendorf-Köln-Deutschland>11. Corinna Pilgenröther-Köln-Deutschland>12. Andrea Mick-Köln-Deutschland>13. Frank Kosûbek-Köln-Deutschland>14. Dr. Marcel Kumar-Köln-Deutschland>15. Dogan Karamese-Köln-Deutschland>16. Nadine Zipfel-Köln-Deutschland>17. Anna Konen-Köln-Deutschland>18. Jürgen Niederstrasser-Köln-Deutschland>19. Kemal Yasar-Köln-Deutschland>20. Kadriye Acar-Köln-Deutschland>21. MADELENE BERNTSSON—HALMSTAD - İSVEÇ >22. RICKARD HOLM—HALMSTAD - İSVEÇ>23. ANDERS OTTOSSON—HALMSTAD - İSVEÇ>24. MARIE-LOISE SÖDERGREN—HALMSTAD - İSVEÇ>25. HELEN ERIKSSON—HALMSTAD - İSVEÇ>26. LJUBICA PETRIKUSIC—HALMSTAD - İSVEÇ>27. VERONICA BALINT-- HALMSTAD- İSVEÇ>28. MAJ-BRITT JOHANSSON—HALMSTAD - İSVEÇ>29. JASMINKA MUSTAFA—HALMSTAD - İSVEÇ>30. NASER KASAPOLLI—HALMSTAD - İSVEÇ>31. MERLITA KASAPOLLI—HALMSTAD - İSVEÇ>32. SUHRA BURZIC-- HALMSTAD - İSVEÇ>33. SADIK ÇELİK – Montpellier – FRANCE>34. Portaz Christian – Montpellier – FRANCE>35. Ramona Bohn -Köln-Deutschland>36. Sarah VAKENANNT – Deutschland >37. Temirhan Yağız, Almanya>38. Mahmut Yaşar, Badsalzuflen-Almanya>39. Murat Aydın, Almanya >40. GLENDA MADERA - Hej_glenda@yahoo.se - Chile

Cevaplar:
Dersim Forum

 

TSK, DERSİM, SOSYAL GERÇEKLER VE SOSYAL BİLİMLER- II

Dersim Forum
Auteur - yazari: Mehmet Yıldız Tarih, gün ve saat : 08. Ekim 2006 19:46:43:
TSK, DERSİM, SOSYAL GERÇEKLER VE SOSYAL BİLİMLER- II
2.2 Belli Başlı Metodolojik Sorunlar
Bir önceki bölümde sosyolojide uyumlu teorik bir birikimin söz konusu olmadığını ileri sürdüm. Dolayısıyla sosyolojideki teoriler incelenen konuyla ilgili olarak yalnızca belli bir perspektif sunarlar. Örneğin Durkheim’in intihar teorisi, intihar olayının evrensel bir tarzda açıklanışı değil, yalnızca belli bir perspektiftir. Bu teoriden yararlanmak suretiyle tüm intihar olaylarını çözemeyiz. Bu teori bütün olaylar, zamanlar ve ülkeler için geçerli değildir. Aynı şekilde Marks’ın sınıf teorisi kapitalist toplumdaki sınıf çelişkilerini incelemekte en fazlasından belli bir perspektif sunar. Bu teori bütün olaylar, zamanlar ve ülkeler için geçerli değildir. Özetle sosyal teorilerin belli bir pespektif sunma iddiasını geçen bir `bilimsellik` iddiası olamaz.
Teori yoksunluğunun yanı sıra, sosyal araştırmalar aracılığıyla yapılan ölçümlerin ölçüm olarak da çok sayıda problemleri vardır. Sosyal kavramlar veya değişkenler çoğu kez doğrudan gözlemlenebilen nesneleri ifade etmekten ziyade, insanların kollektif olarak var olduğuna inandıkları sembolik fonksiyonları yansıtırlar. Örneğin, demokrasi, itaat kültürü, aile içi şiddet, hoşgörüsüzlük, milliyeçilik, ayrımcılık vb. kavramların doğrudan gözle görülebilir bir objesi yoktur. Böyle bir nesnellikten yoksun olunca bu kavramları fiziğin ölçüm birimlerini (uzunluk, ağırlık, yoğunluk, hacim vb.) kullanarak ölçemeyiz. Bu gibi değişkenlerin ölçümü çerçevesinde bir dizi dolaylı veriyi bir araya getirerek ancak doğrudan olmayan ve yaklaşık olan bir ölçüm yapabilirsiniz.
Ölçüm zorluğu araştırma sonuçlarının reddedilmesini kolaylaştırıyor. Örneğin Büyükanıt güvenlik örgütlerindeki “itaat kültürü”nün abartıldığını söyledi. Aynı itirazı ordunun kullandığı toplam arazi miktarı konusunda aynı kolaylıkla yapamazdı.
Ölçümlerin bu gibi zorluklarının olması onların suistimal edilmelerini de kolaylaştırıyor. Birkaç yıl önce bir İlahiyat Fakültesi mezunu, kültür bakanlığı adına Çingenelerle ilgili bir “araştırma” yaparak sonuçlarını bir kitap halinde yayınladı. Bu “araştırma”da varılan temel sonuçlardan biri Çingenelerin ahlaksız olduğuydu. Çingeneler bunu protesto edince, söz konusu araştırmacı kendisini bir televizyon kanalında şöyle savundu: “Efendim bu bir hakaret değil, bilimsel bir saptamadır. Ben bizzat Adana’ya giderek Çingenelerle konuştum.” (Araştırmacının bu savunması bana başka “sosyolojik” tahlilleri de hatırlattı). Bundan çıkarılması gereken sonuç, sosyal araştırmanın çok gülünç bir tarzda yapılabileceği ve çok kolay suistimal edilebileceğidir.
Daha önce de belirttiğim gibi, araştırma konusunu seçmek kendi başına çok büyük bir önem taşımaktadır. Tıp bilimcilerinin veya fizikçilerin araştırma konularını seçmekte de yüzde yüz bağımsız oldukları söylenemez. Araştırma projelerinin finansmanı sağlanmadan araştırma yapılamayacağına göre, para kaynaklarını elinde tutan güçlerle belli bir anlaşma içinde olmak şarttır. Ancak sosyal araştırmacıların bağımsız proje oluşturma şansları daha azdır. Bu nedenle sosyal araştırma adına bütünüyle iktidara hizmet eden sözde bilimciler pozisyonuna da düşülebilir. Araştırma konusunun ne olacağına karar vermek onun için çok önemlidir. Örneğin TESEV 'Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim Almanağı’ yerine irtica olayını araştırsaydı TSK bundan çok memnun kalırdı. Keza çok uluslu sermaye şirketlerinin öncelikleri BM’nin önceliklerinden farklıdır. Bu şirketler için çalışan araştırmacılar bu öncelikleri dikkate almak zorundadırlar. Bu araştırmacılar BM’nin araştırmacılarıyla aynı öncelikler sırasına sahip değildirler.
İkinci olarak, iyi sosyal araştırmalar yapmak için araştırmacıların önceden belli ahlaki/manevi tercihler yapmaları gerekiyor. Örneğin BM’nin İnsani Gelişme Raporunu hazırlayan bürosunun önceden yaptığı normatif tercihler araştırma konularının neler olması gerektiğinde tayin edici oluyor ve bu nedenle insanoğlunun en önemli sorunları olan açlık, temiz içme suyu kaynaklarından yoksunluk, yoksulluk, eşitsizlik, Aids salgını, temel sağlık ve eğitim hizmetlerinden yoksunluk gibi sorunları inceleniyor. Bu büronun yıllık araştırma raporlarında demokrasi, insan hakları, çok kültürlülük, uluslararası ve cinsiyetler arası eşitlik vb. değerler savunuluyor. Bunlar normatif tercihlerdir. Ancak bu gibi normatif tercihler örneğin faşist ülkelere ait insani gelişme istatistiklerini olduğundan da düşük göstermeyi asla doğurmuyor. Bu büronun araştırmacıları verilerle asla oynamazlar. Ancak bu büro uluslararası büyük şirketlerin denetiminde olsaydı, araştırma konuları büyük olasılıkla bunlar olmazdı. Normatif tercihlerin etkili olması verilerin çarpıtılma olasılığı anlamında yorumlanmamalıdır. Uluslararası sermaye şirketlerinin araştırmacıları BM araştırmacıları kadar dürüst ve profesyonel davranabilirler. Fakat araştırma konusu farklı olunca araştırmanın pratik yararı da ister istemez farklı olur.
Üçüncü olarak, sosyal gerçekler var oluş tarzları (ontoloji) bakımından subjektif olmaları, araştırmaların çok büyük bir titizlikle yapılmaları durumunda bile ölçüm sonuçlarını her zaman tartışmalı kılıyor. Örneğin bir ülkedeki demokrasi düzeyini o ülkenin toplam yıllık otomobil üretimi gibi ölçemeyiz. Otomobiller sayılabilir (kantitatif) bir özelliğe sahip oldukları halde, demokrasi sayılmayan (kalitatif) bir değişkendir. Araştırmacılar burada bir dizi dolaylı veriyi bir araya getirmek ve son derece ekonomik ve rasyonel bir dil kullanmak suretiyle bir saptamada bulunabilirler. Özel bir araştırma cihazı veya teknolojisi kullanamadığına göre bilimsellik iddiası sağduyulu olma iddiasını çok geçmez.
Bütün bu zorluklara rağmen iyi yapılan sosyal araştırmaların sonuçları epistemik olarak objektif olan bir bilgi sağlarlar ve bu bilgi kullanılarak toplumsal ilerlemeye bir katkı sağlanabilir. Bunu TESEV’in adı geçen araştırmasını inceleyerek göstermeye çalışacağım.
3. ALMANAK
Politik rejimlerin özelliklerini objektif bir biçimde sergilemek mümkündür. Objektif tanımlamaların eleştiri gibi normatif veya politik tercihleri hiç yansıtmayan nötr açıklamalar olmaları şart değildir. Örneğin TESEV Türk devletinin militarist değil, şeffaf ve demokratik bir hukuk devlet olmasını istiyor. Fakat bu durum onun generallere iftira atabileceği veya köy korucuları ile ilgili verileri çarpıtabileceği anlamına gelmiyor. TESEV demokrasi ve militarizm konusunda bir tercih yapmayabilirdi veya bu tercihini araştırma raporuna hiç yansıtmayabilirdi. Bu durumda araştırmanın sonuçlarından nasıl yaralanılabileceği daha belirsiz olurdu.
Sosyal araştırmalar aracılığıyla çığır açan büyük nedensellik açıklamaları yapmak mümkün olmadığına göre, sosyal araştırmaları toplumsal iyileştirmelerin bir aracı olarak kullanmak tek doğru alternatiftir. Nötr nedensellik açıklamaları peşinde koşanlar bugüne kadar ciddi bir şey açıklayamadıkları gibi, toplumsal sorunların çözümüne ciddi bir katkı da sağlayamadılar. BM’nin İnsani Gelişme Raporu Bürosu (HDRO) en iyi sosyolojik araştırma yapan kuruluşların başında gelir. Keza TESEV sosyal bilimcilerin tarafsızlık adına sergiledikleri tutumu benimseyerek yararı tartışmalı olan “akademik” araştırmalar yapmak yerine demokrasi, insan hakları ve hümanizm cephesini seçerek toplumsal iyileştirmeler için kullanılabilecek son derece yararlı araştırmalar yapıyor. Generalleri öfkelendiren budur. Ancak TESEV’in araştırmalarının kalitesi onun demokrasi yanlısı olmasında değil, veri toplama metodunda, analiz tekniklerinde ve kullandığı argümantatif, açık ve mantıklı dilde yatmaktadır. Düşüncelerinizin geçerli olup olmadıkları tartışılırken tartışılan şey ahlaki tercihleriniz değil, düşünce oluşturma metodunuzdur.
TESEV’in araştırma raporu 17 bölümden oluşmaktadır:TBMM, Hükümet, MGK, Askeri Yargı, TSK, Polis, Jandarma, Sahil Güvenlik, Özel Harekât, Özel Güvenlik, Geçici Köy korucuları, Polis İstihbarat, MİT, Jandarma İstihbarat, Sivil Toplum, Medya, Güvenlik Gelişmeleri ve Basın Yansımaları: 2005’e Genel Bir Bakış. ‘İtaat’ Kültürü Yerine ‘İtiraf’ ve ‘İtiraz’ başlıklı ‘Giriş’ bölümü de kendi başına incelemeye değer bölümdür. Dolayısıyla araştırma aslında 18 bölümden oluşmaktadır.
Bu bölümleri tek tek inceleyerek yazılanları özellikle metodolojik yanlarıyla değerlendirmeye çalışacağım.
3.1 GİRİŞ YA DA ‘İTAAT’ KÜLTÜRÜ YERİNE BİLİMSEL ‘İTİRAF’ VE ‘İTİRAZ’
Sosyal bir araştırmayı ihtiyaç haline getiren şey bir problemin varlığıdır. Problemin ne olduğunu bilmiyorsanız araştırma aracılığıyla ne tür sorulara yanıt aramanız gerektiğini ve araştırmanın ne tür bir amaca sahip olduğunu da bilemezsiniz. Nitekim TESEV problem tanımı çerçevesinde şunları dile getirmektedir:1) Türkiye’de devlet bürokrasisinin kullandığı “güvenlik” kavramı Soğuk Savaş döneminin tek yanlı askeri kavramıdır (Almanak, sayfa: 8). Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) kullandığı güvenlik kavramı “yalnızca askeri nitelikte ve üniforma, silah ve askeri araç-gereç taşıyan birimlerce karşılanan bir ihtiyaç” değildir ve bu kavram daha geniş bir anlam taşımaktadır. İnsani güvenlik aynı zamanda “azınlıklar” olarak ifade edilen insan toplulukları da dâhil vatandaşlarının tümünün yaşam kalitesini, özgürlüğünü, yoksulluk, yoksunluk ve şiddetten korunmasını öngörür.2) 1990’lı yıllarını iç tehditlere karşı giderek askerleşen bir mantıkla savaşarak geçiren ve güvenlik politikalarına “seçilmiş”leri dâhil etmeyen Türkiye bu yeni sürecin dışında kaldı. Bu durum Soğuk Savaş dönemi güvenlik anlayışını sistematik bir biçimde yeniden üretiyor ve silahlı kuvvetlerin rejimin muhafızlığı rolünü meşrulaştırmasına katkı sağlıyor.3) Güvenlik teşkilatı bir yandan askeri gücün ve mantığın egemenliğinde kalırken, bir yandan da yeni tehditleri kavramakta ve cevap vermekte güçlük çekiyor. Güvenlik ortamımızı sarmalayan bir “itaat” kültürü vardır. Oysa doğru olan “itiraf” ve “itiraz” kültürüdür.4) Güvenlik örgütleri uyumlu çalışmıyorlar. Kurumlar arasında rekabet vardır ve iletişim sorunları yaşanıyor.5) Güvenlik hizmetinde modernleşmeye gitmekten yalnızca teknik, fiziki modernleştirme anlaşılıyor. Halbuki demokratikleşmeyi ve şeffaflığı içeren zihinsel bir modernleşme daha önemlidir.6) Vatandaşın güvenlik belleğini diri tutan objektif bilgilere ihtiyaç vardır. Tek yönlü yönlendirmeler yerine “ampirik dünya ile analitik düşünceyi birleştiren” bilgi kaynaklarını oluşturma ihtiyacı vardır.7) Güvenlik sorunu bütünüyle görevlilere bırakılamaz. Sivil toplumun sorunu tam bir özgürlük içinde bilmesi ve tartışması gerekiyor. Bu konu bir tabu veya endişe kaynağı olmaktan çıkmalıdır. Sıradan yurttaşların konuya ilgisi uzmanlar tarafından küçümsenmemelidir.8) Güvenlik sektörü demokratik bir sivil denetim altına alınmalıdır. Bu gibi bir denetim mekanizmasının yokluğu büyük bir problemdir.9) AB, NATO, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar ülkelerin üyelik ve kredi taleplerini değerlendirirken güvenlik sektöründe demokratik bir yapılanmayı bir koşul olarak ileri sürüyorlar. Silahlı kuvvetlerimizin siyasette işgal ettiği belirleyici konumu biz kabul etsek bile bunu AB kabul etmez. Bu durum AB üyeliğini engeller. 10) “Zayıf sivil siyaset” militarist yapıyı besleyen bir kaynaktır. 11) Güvenlik kurumları üzerinde bir gölge ve sır perdesi vardır. Bu perdeyi aralayarak bilgiyi güvenilir bir biçimde herkese sunmak gerekir. (Almanak, shf: 8-11)
3.1.1 SONUÇ
Yukarıdaki özetlemeye çalıştığım problem tanımı gibi bir tanımın Türkiye’de yapılması daha düne kadar olanaksızdı. TESEV’in çok yerinde söylediği gibi, bu gibi bir araştırma Türkiye’de ilk kez yapılmaktadır. Problem tanımında bir dizi faktörün rol oynayabileceğini ve bu faktörler arasında en etkili olanın güç faktörü olduğunu söyleyebiliriz. AB’nin Türkiye’ye ilgisi güç dengelerinde belli bir değişikliğe yol açtı. TSK’nın AB üzerinde hiç ya da çok az bir etkisi vardır. Onun için AB koruması altında olan TESEV engellenemiyor. Böylece rasyonel aktörlerin militarist aktörleri eşit tartışmaya çağırma imkanı doğuyor.
Sosyal araştırmacıların ülkenin demokratikleşmesi sürecinde doğrudan bir rol almak istemeleri çok önemli bir gelişmedir. Bu gibi aktörlerle sürekli biçimde karşılaşmak zorunda kalan generaller irrasyonel konuşmalarında giderek artan bir biçimde güçlük çekeceklerdir. Örneğin Büyükanıt’ın son konuşması inandırıcılıktan uzak bir konuşma olmasına rağmen, bu konuşmada generaller tarafından geleneksel olarak ileri sürülen “Türk Ordusu Türk Milletinin gözbebeğidir” şeklindeki sav bir argüman olarak kullanılmadı.
TESEV’in handikapı demokrasi, şeffaflık, azınlık haklarının korunması, silahlı kuvvetlerin hesap vermeleri ve demokratik sivil otoritenin denetimine girmelerini isteyen bir iç kuvvetin yahut bir halkın olmamasıdır. Bu gibi bir iç kuvvet olmayınca demokratik talepleri daha çok dış gelişmelerle ilişkilendirmek zorunda kalırsınız. Avrupa tarzı bir demokrasi kavramına sahip olmayan Türk seçmeni demokrasi isteyen Türk kuruluşlarını yabancı güçlerin teşvikiyle ülkeyi karıştırmaya çalışan kuruluşlar olarak sunulmasını kolaylaştırıyor.
TESEV’in arkasında güçlü bir halk desteği olsaydı Türkiye’nin geleceğinden yana daha iyimser olurduk.
Dersimlilerin Dersim sorununu tartışırken, işe bir problem tanımıyla başlamaları yerinde olacaktır. Bunun çıkarmamız gereken birinci ders olduğuna inanıyorum. İkinci olarak, problem tanımı içine girmeyen sorunları buraya taşımamak gerekir. Üçüncü olarak, savlarımızı akıl, mantık, deney ve kanıtın yardımıyla teste tabi tutmamız gerekir. Dördüncü olarak, konuşmacının nereye kadar konuşmaya ehil olduğunu akıldan çıkarmamak gerekir. Baytarlar beyin cerrahları değildirler. Dilimizde masal yazanlar tarihci sayılmazlar. Zazaca yazabilenlerin etnik-kültürel kimliğimizle ilgili her şeyi söyleme hakları yoktur. Bizim farklı bir etnik grup veya “ulus” olduğumuzu herkesten önce dile getirdiklerini söyleyenler bizim mutlak hükümranlarımız olmak zorunda değildirler. “Giriş” bölümünü yazan Prof. Dr. Ümit Cizre bir Türk olarak bir çok Dersimli “önder”den bize daha çok faydalı olabilir ve bize karşı daha dostça davranabilir. Prof. Dr. Ümit Cizre ile daha dürüst ve medeni ilişkiler kurabiliriz. . Prof. Dr. Ümit Cizre bize bir konuda yardımcı olursa bunun karşılığında bizden sonsuz bir sadakat beklemez. Prof. Dr. Ümit Cizre’den Dersim sorununu incelemesini rica etsek, iyi bir inceleme yaparak bizi bilgilendirir. Üstelik bu araştırmasının sonuçlarıyla büyük Zazaistan projesi veya sosyalist devrim arasında zorunlu, mantiki bir bağ olduğunu ileri sürmez. (Devam edecek)
Mehmet Yıldız

Cevaplar:
Dersim Forum

 

TSK, DERSİM, SOSYAL GERÇEKLER VE SOSYAL BİLİMLER- I

Dersim Forum
Auteur - yazari: MEHMET YILDIZ Tarih, gün ve saat : 07. Ekim 2006 20:16:19:
TSK, DERSİM, SOSYAL GERÇEKLER VE SOSYAL BİLİMLER- I
1. GİRİŞGenelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, Harp Akademileri 2006 -2007 eğitim öğretim yılının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye Sosyal ve Ekonomik Etüdler Vakfı'nın (TESEV) İsviçre merkezli 'Silahlı Kuvvetleri Denetleme Merkezi' adlı kuruluşla ortaklaşa hazırladığı 'Güvenlik Sektörü ve Demokratik Gözetim' almanağını hedef aldı (3 Ekim 2006 tarihli Radikal gazetesi).
Türk generallerinin otoritelerini sorgulayan herkesi düşman ilan etmeleri yeni bir şey olmamasına karşın, bir araştırma kuruluşunun cepheden düşman ilan edilmesi ve ülke için çok tehlikeli görülmesi bir ilktir. Anti-militarist propaganda yapmakla militarist devletin işleyiş mekanizmasını tüm çıplaklığıyla açığa çıkarmak çok farklı şeylerdir. Baskı altındaki insanların iyi bir vizyona sahip olmaları yeterli değildir. Sosyal gerçekler hakkında epistemik (bilgi veya bilginin geçerlilik derecesi ile ilgili olan) olarak objektif olan bilgiye sahip olmak da önemlidir.
Türkiye’de sosyal bilimlerin tarihi neredeyse cumhuriyetin tarihi kadar eskidir. Ancak sosyal bilimler bugüne kadar devlet ve ordu yöneticilerini bu kadar rahatsız etmemişlerdi. Sosyal bilimciler arasında devlet yöneticilerini bir hayli rahatsız eden tek tek eğitim görevlileri oldu. Ancak bu gibi kişisel yayınlar veya çıkışlar Türkiye’de sosyal bilimler alanında kurumlaşmış ciddi bir çalışmanın yapıldığının kanıtları sayılmazdı. Sosyal bilimlerin Türkiye’de ciddiye alınır akademik bir başarısı yoktur. Eğitim programlarının genel olarak çok kalitesiz olmasının yanı sıra, ciddi bir araştırma da yapılmıyordu. Çünkü bir ülkede fikir özgürlüğü ve dolayısıyla üniversite özgürlüğü olmadan ciddi bir sosyal araştırma yapılamaz. AB sayesinde bir ölçüde fikir özgürlüğü elde edilince ve yine AB’nin doğrudan desteği ile ciddi araştırma kurumları oluşturulunca sosyal araştırma yapmak mümkün hale geldi.
TESEV’in araştırmaları, araştırılan konular hakkında toplumun objektif bir bilgi sahibi olmasını sağlamaktadır. Ne varki devlet yöneticileri bu araştırmalardan azami derecede yararlanmak yerine araştırmayı yapanlara saldırmayı tercih ediyorlar.
Objektif bilgi bir toplumun ekonomik, sosyal, ahlaki, kültürel, teknik vb. ilerlemesi için çok önemlidir. Objektif bilgi olmadan bu alanlarda ilerleme sağlanamaz. Nitekim Türkiye’de ciddi bir ilerleme sağlanamıyor. Türkiye demokratik bir ülke değildir. Türkiye’nin ekonomisi giderek kötüye gidiyor. Türk toplumu kültürel ve ahlaki bir bunalım yaşıyor. Türkiye diplomatik arenada soykırımcı olduğu halde bu gerçeği inkar etmekte ısrar eden bir ülke olarak tanınıyor. Türkiye doğumlu insanların Avrupa’da politika yapabilmek için Ermeni soykırımını inkar etmediklerini beyan eden bir açıklama yapmaları gerekiyor. İnkarcı konuşmalar yapanlar insanlığa karşı suç işlemiş şahıslar olarak kabul edilerek tutuklanacaklardır. Türkiye’de çok sık bir biçimde politik bunalımlar da yaşanıyor. Bütün bu olumsuz gelişmelerin yaşanmasında objektif bilgiye sahip olmamanın veya olamamanın payı büyüktür.
Dersimlilerin düşünce oluşturmakta sosyal bilimlerden azami ölçüde yararlanmaları gerektiğini her zaman savundum. Politik arzularımızda realist olup olmamak ayrı bir konu olmasına rağmen, politik düşüncelerimizin (inançlarımızın) epistemik olarak objektif olmaları kesinlikle zaruridir. İlerlemeyi ancak epistemik olarak objektif olan düşüncelere sahip olmakla sağlayabiliriz.
Dersimlilerin genç kuşakları daha düne kadar sol düşüncelerin epistemik olarak objektif olduğuna inanıyorlardı. Dersimliler özellikle Marksizm-Leninizmi sosyal bilimlerin yerine koydular. Politik düşüncelerin bilimselliği iddiası, vaat edilen cennet kadar çekici oldu. Bu düşüncelerin bilimsel olduğuna inanılmasaydı belki de vaat edilen cennete de inanılmazdı.
“Biz her türlü baskı ve sömürüye karşıyız ve özgürlük istiyoruz” diyen bütün partilerin gerçekte özgürlük yanlısı olmadıklarını biliyoruz. Dahası, özgürlük yanlısı olmak politik düşüncelerinize otomatik olarak epistemik bir sağlamlık sağlamıyor. İlerici ve özgürlükçü olduğunuza inandığınız halde, politik düşünceleriniz epistemik açıdan generallerin düşünceleri kadar temelsiz yahut zayıf olabilir.
Radikal solculuk veya rejim muhalifliği Dersim toplumuna çok büyük zarar verdi. Marksizm-Leninizmin bilimsel olduğuna inanan Dersimli genç kuşaklar Dersim toplumunun ana/temel değerlerine saldırdılar. Dersim itikatı, hukuku, kültürel değerleri ve normları büyük bir saldırıya uğradı. Toplumun kültürel değerleri, ilişkileri ve statüleri fonksiyonsuz hale gelince her türlü irrasyonel politik aktivist Dersim’de başarılı oldu.
Bu kuşaktan politik aktivistler Dersim toplumunun naifliğini fikirlerindeki universal ikna kuvveti ile birbirine karıştırdıkları için hâlâ medeni ülkelerde bile o “muzaffer” günlerin hayaliyle yaşıyorlar. 2006 yılında ve özgür koşullarda bile Marksizm-Leninizmi savunuyorlar ve Dersimlileri bu inançlarını paylaşmaya çağırıyorlar.
Dersimlilere Marksizm-Leninizm veya ulus-devlet kuruculuğu propagandasının yapılıyor olması bir felaket sayılmayacağı gibi normal koşullar altında bu bir problem de değildir. Ancak Dersim kültürel kimliğini savunmayı bütünüyle bu gibi grup ve kişilere bırakmak yanlıştır. Bu kimliği Birleşmiş Milletler’in (BM) tanımları çerçevesinde savunan insanların mainstream bir hareket oluşturmaları gerekiyor. Bu gibi mainstream bir hareket oluşmazsa sosyalist, ulus-devlet kurucusu vb. gibi Dersimli gruplar kendi aralarında kavga edip dururlar. Dersim toplumunun bütünüyle yok edilebileceği tehlikesi bize çok büyük bir acı veriyor. Bu acının motive ettiği insanların öne çıkması ve hareketin asıl yükünü omuzlamaları gerekiyor.
Politik veya ideolojik tercihlerini Dersim kültürel kimliğine özgürlük isteme talebinin önüne koymayan grubun ana grubu oluşturması gerekir. Hiç kuşkusuz rasyonalizm, hümanizm, insan hakları savunuculuğu ve demokratizm de sonuçta politik bir tercihi gösterir. Ancak bu ögeler otantik Dersim kültürü içinde olan ögelerdir. Dahası ve en önemlisi, bu gibi politik tercihler mainstream bir etnik-kültürel kimlik mücadelesinin önünde herhangi bir engel teşkil etmezler. Bizim asıl ihtiyaç duyduğumuz mainstream bir kültürel özgürlük savunuculuğudur.
Dersim etnik-kültürel kimliğine özgürlük isteyen insanların düşünce oluşturma metodu TSK’nın değil TESEV’in metodu olmalıdır. TSK’nın yöntemi yalnızca faşistlerin, ırkçıların, gericilerin yöntemi olmayıp aynı zamanda rejim muhaliflerinin büyük çoğunluğunun da yöntemidir. Dolayısıyla bilimsel olmayan yöntemlerle oluşturulan politik düşünceler renklerine bakılmaksızın akıl, mantık, deney ve kanıtın yardımıyla epistemik bir teste tabi tutulmaları gerekiyor. Düşünce oluşturma alanında gerçek ilerleme ancak bu yöntemle sağlanır.
Sosyal bilimlerin temel iddiası toplum hakkında epistemik olarak objektif olan bilgi üretmektir. Sosyal bilimlerin genel olarak bunda çok başarılı olmadıkları ve bugüne kadar üretilen genel bilginin çok da abartılmaması gerektiği konusundaki düşüncelerimi okur daha önceki makalelerimden biliyor. Bu makalede sosyal araştırmanın kurallarına uygun bir biçimde yapılması kaydıyla toplumun ilerlemesine hatırı sayılır bir katkı yapılabileceğini göstermeye çalışacağım.
Sosyolojinin genel teorik ve metodolojik sorunlarını ana hatlarıyla ele aldıktan sonra, TESEV’in adı geçen araştırmasını inceleyerek objektif bilgi ile subjektif bilgi arasındaki büyük farkı göstemek bu makalenin amacını oluşturmaktadır. Pratik amaç ise, yukarıda da belirtildiği gibi, Dersimlilerin toplumla ilgili düşünce oluştururken TSK’nın değil, TESEV’in yöntemini kullanmayı tercih etmelerini sağlamaktır.
2. MODERN SOSYOLOJİNİN TEORİK VE METODOLOJİK SORUNLARI
2.1 Gelenekler Arasındaki Uyumsuzluklar
Sosyolojinin teorik ve metodolojik sorunlarının ele alındığı pek çok yerde, adı geçen disiplinin uyumlu bir teorik külliyatı olmadığı için, “teorik sosyoloji” yerine bu perspektifler “sosyal teori” olarak tanımlanırlar. Şüphesiz “teorik fizik” yerine “fiziksel teori” vb. demek de mümkündür, ancak sosyolojideki zorluk bu teoriler arasında bir uyumun olmaması ve her teorinin kendine özgü bir araştırma sahası yaratmamasıdır. Fizikteki mainstream teoriler fizikteki branşları temsil ederler. Sosyologlara göre sosyolojik perspektiflerin tümünün “insan davranışını anlamak” gibi ortak bir hedefi vardır (Wallace § Wolf, 1999), ancak bu perspektiflerin sunduğu açıklamalar birbiriyle çelişmektedirler. Dolayısıyla teorik sosyoloji yerine kullanılan “sosyal teori” veya “sosyolojik perspektif” gibi kavramlar bu teorilerin çelişir olmak şeklindeki temel bir zayıflığını gizliyor. Nitekim bu teoriler yahut perspektifler arasında yapacağınız bir gezinti epistemik bir travma ile sonuçlanır. Soruna yakından bakıldığında “perspektif” kavramının kendisi epistemik bir relativizmi, yani birden fazla olan konseptüel şemayı (conceptual scheme) yahut referans çerçevesini (frame of reference) öngörür.
Örneğin, Wallace ve Wolf’a göre sosyal [sosyolojik M.Y] teoriler en azından dört ana konuda birbirlerinden ayrılırlar. Bunlar, metodoloji, araştırma konusu (subject matter), insan davranışıyla ilgili temel savlar ve sosyal teorinin yanıt vermesi gereken temel sorular’dır (Wallace § Wolf, 1999:11). Sosyal teorilerdeki bu gibi bir ayrılık adı geçen teorilerin sosyal yaşamın farklı yönleriyle ilgili olmalarının yarattığı bir uyumsuzluktan kaynaklanmıyor. Diğer bir deyişle, bu farklılık kuantum mekaniğin parçacık hareketleriyle ilgili yaptığı probabilistik açıklamalarla relativite teorisinin deterministik açıklamaları arasındaki uyuşmazlık nevinden bir şey değildir. Bu teorilerin açıklamaya çalıştığı fenomen aynıdır. Ancak aynı fenomenin açıklanışıyla ilgili birbiriyle uyum içinde olmayan bir dizi teori vardır. Bu teoriler empirik veriler tarafından desteklenmedikleri ve birbirleriyle çeliştikleri halde teorik sosyolojiyi yahut “sosyal teori”yi oluştururlar.
Sorunu şu biçimde ifade etmek de mümkündür: 20. yüzyıl epistemolojisinin doğal va sosyal bilimler arasında bir ayrım yapmadan ve daha çok doğal bilimleri hedefleyerek dile getirdiği ve bana göre haksız olan üç temel eleştirisi sosyal bilimler için hiç de yersiz sayılmaz. Bu eleştiriler sunlardır:1) Teorileri kanıtlayan empirik veriler yoktur.2) Paradigmalar uyuşmazlık içindedir.3) A priori teorilerden tümüyle arındırılmış çıkarsamalar (induction) imkansızdır. Çünkü sosyal gerçekler çıplak gözle görülemeyecek kavramlardır ve a priori bir sistem teorisine sahip olmadan sosyal değişkenleri veya objeleri gözlem yapmak suretiyle tek başına anlamak mümkün değildir.
Tabiat bilimlerinin deduktivist modelinin kabulü veya reddinin sosyolojide metodoloji konusundaki temel ayrılığı ifade ettiği söylenir. Makrososyoloji ile mikrososyoloji, sosyolojideki teorik perspektiflerin araştırma konusunun ne olması gerektiği hususundaki ayrılığı sergiler. Makrososyoloji sosyal yapıların geniş çaplı karakteristiklerini incelemeyi esas alırken, mikrososyoloji şahıslar düzeyindeki iletişim ve karşılıklı etkilerle ilgilenir. İnsan davranışı önceden belirlenmiş (determined) ve dolayısıyla somut olarak ortaya çıkmadan önce bilinebilir şey mi, yoksa burada bahis konusu olan önceden belirlenmemiş ve bilinemeyecek olan insan yaratıcılığı mıdır? Bu soruya verilen değişik cevaplar insan davranışı konusundaki tezler bakımından sosyolojide var olan bir diğer temel ayrılığa işaret ederler. Sosyal teorilerin nihai amacı nedir? Bu teorilerin hedefi şeyleri tarif etmek mi, açıklamak mı, yahut ortaya çıkışlarını ve hayat seyirlerini önceden görmek mi? Bu soruya verilen cevaplar adı geçen yazarlara göre sosyolojideki son ayrılık noktasını oluştururlar.
Wallace ve Wolf sosyolojideki bu kaosu yahut başarısızlık durumunu çok büyük bir sorun olarak görmezler. Zira onlara göre en azından tüm sosyolojik perspektiflerin ortak bir hedefi vardır ve bu hedef “insan davranışını anlamak”tır (Wallace § Wolf, 1999: 4). Oysa bu gibi bir açıklama sosyolojideki başarısızlığın açıkça itiraf edilmesi sayılır. Bir bilimin tüm teorik ve pratik başarısı o bilimin anlamaya çalıştığı fenomenin ne olması gerektiği konusunda disiplin içinde sağlanmış olan konsensüsle açıklanmış olması inandırıcı olamaz. Gerçekten de sosyolojik perspektifler arasındaki ortak noktanın bundan ibaret olduğunu söyleyenler sosyolog olmasaydılar, bu gibi bir açıklamanın sosyal bilimleri küçümsemek isteyen insanlar tarafından yapıldığını sanabilirdik. Örneğin, modern fizik kara deliklerin sırlarını çözmekle uğraşırken, insanlar sosyolojinin bu gibi bir “başarısı” ile neden tatmin olsunlar? İnsanların iki asırdır süren çabalar neticesinde daha kayda değer bir başarı görmek istemeleri doğal sayılmaz mı?
Adı geçen yazarlar, sosyolojideki bu kargaşa ve başarısızlık durumundan çok rahatsız olmuş gözükmüyorlar ve bunu aşağıdaki gibi şematize ediyorlar:
Tablo 2.1 Sosyolojik perspektifler arasında bir kıyaslama
Analiz seviyesi
Makro
Mikro
FonksiyonalizmÇelişki Teorisi (Marks, Weber)
Sembolik İnteraksiyonizmFenomenolojiRasyonel Tercih Teorisi
İnsanoğluna bakış
Önceden bilinebilir
Yaratıcı
FonksiyonalizmÇelişki Teorisi Rasyonel Tercih Teorisi
Sembolik İnteraksiyonizmFenomenoloji
İnsanın sosyal eylemini doğuran motivasyon
Değerler
Çıkarlar
FonksiyonalizmFenomenolojiSembolik İnteraksiyonizm
Çelişki Teorisi Rasyonel Tercih Teorisi
Bilimsel Yaklaşım
Deductive
Inductive
FonksiyonalizmÇelişki Teorisi Rasyonel Tercih Teorisi
Sembolik İnteraksiyonizmFenomenolojiKaynak: Wallace § Wolf, 1999
Bir bilimi normal olarak ilgilendiren hemen hemen tüm konularda bir anlaşmazlığın var olması, belki de bir tek sosyoloji yerine birden fazla sosyolojiden bahsetmeyi daha doğru kılacaktır. Gerçekten de bugün söz konusu olan yalnızca sosyolojik geleneklerin birbirlerinden çok farklı olmaları değil, fakat aynı zamanda sosyolojinin ülkeden ülkeye ve hatta üniversiteden üniversiteye değiştiğidir.
Adı geçen yazarlar tarafından yukarıda dile getirilen sosyolojideki bu dört ayrım noktası kendi başına çok önemli sorunları yansıtır. Fakat bence bu tablo ciddi eksiklikleri ve yanlışlıkları içermektedir.
En başta sosyolojideki önemli ayrılıklar tabloda ifade edilenlerden ibaret değildir. Bu ayrılık noktalarına eklememiz gereken en azından üç önemli sorun daha vardır. Birinci olarak, sosyolojinin mainstream hiçbir teorisi yoktur. İkinci olarak, metodolojik ayrılık sorununun yalnızca deduktivizm-induktivizm tartışmasından ibaret değildir, bu çerçevede quantitative-qualitative (kantitatif-kalitatif) tartışması da önemli bir sorundur. Üçüncü olarak, sosyolojideki empirik veriler intrinsik bir özellik taşımazlar.
Sosyolojinin mainstream teorilere sahip olmadan bir bilim olma iddiasını taşıması en azından çok ciddi bir açıklamayı gerektirir. Keza sosyolojide kantitatif değişkenlerin çok nadir olması, kantitatif tekniklerin ve formüllerin gücünü kendi başına çok sınırlamaktadır. Sosyal verilerin intrinsik bir karakter taşımaması, “empirik araştırma” veya “empirik test” ile kastedilen şeyin fizikteki deney yahut testlere hiç benzemediğini gösterir.
Ayrıca sosyolojinin pek çok ders kitabında (Turner et al, 1998; Collins, 1994; Wallace § Wolf, 1999) “çelişki teorisi” adı altında birleştirilen Marks ve Weber sosyolojisi, gerçekte birbiriyle pek bir ilgisi olmayan ve karşıt sosyolojik tezleri içerir. Örneğin Marks materyalisttir ve insan düşüncesinin, ahlakın, normların, hukukun, felsefenin, ideolojinin vb. bağımsız olmadığını ve bunların genel olarak gerçek yaşam koşulları olarak tanımladığı ekonomik yaşam koşulları tarafından belirlendiğini öne sürer (Marks, 1968[1932]). Buna karşın, Weber kapitalizmin Batı Avrupa’da ortaya çıkışını öncelikle Protestant etikle açıklar (Weber, 2000[1958]). Marks bir pozitivist iken, Weber tabiat bilimlerinin kullandıkları metodla sosyal fenomenin açıklanamayacağını öne sürer ve insan hareketinin subjektif manasını anlamaya çalışan “interpretative” sosyolojinin kuruculuğunu üstlenir. Dolayısıyla bu iki perspektif arasında ne insan portresi (view of human beings), ne metodoloji, ne de insan davranışını şekillendiren temel motivasyon açısından bir benzerlik vardır. Bu durum, diğer şeylerin yanı sıra, yukarıdaki tabloda yapılan sınıflandırmanın aşırı bir basitleştirmeyi ve tek yanlılığı içerdiğini göstermektedir. (Devam edecek)
Mehmet Yıldız

Cevaplar:
No sene zono? Bıçarne zonê ma! Wendoğ 07.10.2006 22:53 (6)
Ce: No sene zono? Bıçarne zonê ma! Alisan Karsan 08.10.2006 18:22 (1)
Sayin Karsan : Zazaca yazimi neden sildin? Mile Pazapuni 08.10.2006 19:05 (0)
Ce: Heq kena bıçarne zonê ma, ala ma ki tene famkerime se`vana. Mile Pazapuni 08.10.2006 10:03 (3)
Ce: Heq kena bıçarne zonê ma, ala ma ki tene famkerime se`vana. Mehmet Yıldız 08.10.2006 12:24 (2)
Dersim Forum

 

DENEMELER-VI

Dersim Forum
Auteur - yazari: Hüseyin Sevinç Tarih, gün ve saat : 06. Ekim 2006 14:50:09:
İdeolojilerin sahip oldukları dar, sekter ve doğmatik yapısal bünyeleriyle insanlığı kurtaramayacağını anlamamız gerekiyor.. Kitleler üzerinde tersi yöndeki ideolojik yanılsamalar, ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle, ideolojilerin bireyler üzerinde yarattığı bu hayırhah tutum ve beklentinin önüne geçmek gerekir. İnsanlar, hayal dünyalarındaki “cennete” gedebilmeleri için verilen kararlara itiraz edip, adam öldürmeyecek kadar özgür olabilmelidirler. İki dudak arasından çıkan kararlar karşısında diz çökmekten, hizaya gelmekten kendini kurtarmalıdırlar. Bireysel kararlılık ve özgürce karar vermenin gücünü ve hakkını kendilerinde bulmalıdırlar artık. Bu kararlılığı ve gücü kendinde bulmayan kişiliklerin, esiri olduğu ideolojik yapılanmalarla hesaplaşamayacağını baştan bilmek gerekir. Bizi yani insanlığı kurtaracağını savunarak yola çıkan, bu yönde ölüme gitme kararlılığında bulunan bireylerdeki bu kararlılık maalesef kendini özgürleştirme sürecinin çok önündedir. Hatta burada gösterilen “cesaret”, ideolojik örgütlülüklerin içinde adeta teslimiyete dönüşmektedir. İdelojilerin göreceli gücünün de bu paradoksal trajedide yattığını düşünüyorum.
İnsanlar arasındaki ideolojik bölünmelerin, sadece bireyler için değil, insanlık için de ciddi bir tehlike kaynağı olduğunu sıkça vurgulamak durumundayız. İnsana veya bireye, sahip olduğu ideoloji için degil; insan olduğu için değer verilmelidir. Her kişide bir miktar da olsa, insanlık vardır diye düşünerek yola koyulmak gerekiyor.
Kendi aralarında iktidar kavgası veren ideolojiler, kendi çıkarlarını koruyup, kollamak için bireyleri esir alıp bir nevi köleleştirmişlerdir. Şöyle bir düşünelim: Eğer ideolojilerin elinden bu esirler alınıp, özgürlüğüne kavuşturulurlarsa ne olur? Cevabı esasında sorunun içinde gizli. Tabiiki savaşlar olmaz, insanlar öldürülmez. İnsanlar arasında barış ve kardeşlik, eşitlik ve serbestlik hayat bulur. İnsanı insana düşman eden önyargılar ortadan kalkar. Bölünmüşlükler, parçalanmışlıklar yok olur. İşte o zaman, ideolojilerin hiç bir zaman başaramayacağı bu gelişmeler hayata yayılır. Hayat renklenir ve yeniden şekillenir. Yaşam bir başka tad ve haz verir insana. İnsanlar kendileriyle barışık ve kardeşçe yaşarlar. Renklerinden, inançlarından veya din, dil farklılıklarından yani kısacası kültür farklılıklarından dolayı yaşamlarından olmayacak kadar kaynak kaynak özgürlükler fışkırır toprağın derinliklerinden.
Barış içinde ve korkulardan uzak, yaşanabilinen bu toprak parçasında, özgürlük söylemi, kendi yaşam şartlarını başkalarını öldürme, yok etme fikri üzerine kurmiş ideolojik örgütlerdeki gibi bencil ve zalimkar bir karakter taşımayacaktır. Tersine, toplumda herkesin yararlanabileceği, herkesin onu yaşatma sorumluluk ve bilincini kazanmasını sağlayabilcek bir nitelik kazanacaktır. Yaşamın onsuz olamayacağını içine sindirmiş bireylerin ortak bir davası durumuna kavuşacaktır. Özgürlük, farklılıkların birarada yaşamalarını olanaklı kılacak ve dolayısıyla toplumsal bir karaktere sahip olacaktır.
Oysa ne ideolojiler ne de ideolojilerin savunduğu özgürlük anlayışı bu işlevi yerine getiremeyecektir. İdeolojilerin özgürlük anlayışı, dar, sekter ve totaliter bir karakterdedir. İçinde, -ne söylenirse söylensin-, baskı ve şiddeti taşır durumdadır. Sonuçta deolojiler birleştirici değil, bölücüdür. Toplumu ve bireyleri ideolojiler böler ve onları biribirine düşman eder. Tarih, kapitalist olsun, dini totaliter rejimler olsun; ya da adına sosyalist denen ideolojik sistemlerin insanlığın bir bölümünü yok etmekle, daha doğrusu katletmekle yaşamını ya da iktidarlarını devam ettirmek istediklerine, bunun için olmadık zulüm ve zorbalıklara baş vurduklarına yeterince tanıklık etmedi mi?
İdeolojilerin insanlığı kurtaracak söylemlerde bulunmalarına kanmamak gerekir. Bu söylemlerinde haklı gözükseler de, durum oldukça nettir. İdeolojilerin bu söylemlerine inanıp teslim olan birey, kuşku duyma duygusunu kaybeder. Bu durum ideolojinin gücünü pekiştirir. İdeolojilerin gücü de zaten, etkiledikleri bireylerin özgürlüklerinden feragat etmesinden kaynaklanır.
Her ideoloji insanlığın sadece bir bölümünü kurtarmayı hedef alır. Böyle olunca da, planlarını başka ideolojilerin yok olması üzerine kurması doğaldır. Örneğin burjuva ideolojisi ezilenleri, emekçileri kurtarmayı hedef almaz. Emekçiler, ezilenler özgürlüklerine kavuşunca, haliyle burjuva ideolojisi yaşama şansını kaybeder de ondan dolayı böyle bir şeyi istemez. İslam ideolojisi, diğer dinsel ideolojilere karşı şiddete baş vurmadan yaşayamaz. Şiddet, onun yayılma ve insanlığı tümden “cennete” götürme planları ile örtüşür doğal olarak. Bugün, şiddet gibi bir niyetlerinin olmadığını savunan dinsel ideolojilerin söylemleri bizi yanıltmamalıdır.
Sosyalist ideoloji de, sınıf ideolojisi olduğunu; hatta sadece işçi sınıfı ideolojisi olduğunu söyleyerek bölücü bir karakter taşıdığını açığa vuruyor. İşçi sınıfının diktatörlüğünü -bu da yaşanan deneyler ışığında parti diktatörlüğü anlamına geliyor- alenen savunuyor. İşçi sınıfı diktatoryasını savunan bir ideoloji de haliyle tüm insanlığı kurtaramayacağını ilan ediyor demektir. Tarihin şahit olduğu gibi, “revizyonistler”, “parti düşmanları”, “ajanlar” hatta “küçük burjuvalar”ın kafası koparılacak, çeşitli sıfatlandırmalarla insanlar –işçiler ya da emekçiler de dahil- işkenceden geçirileceklerdir. Milyonların hayatına mal olsa da bu ideoloji, “kararlılığını” göstermekten kaçınmayacaktır. Bu ideolojik kararlılık ve kendini koruma içgüdüsü hemen hemen bütün ideolojilerde ortak bir özelliktir.
Sosyalist ülkelerde yaşanan deney ve tecrübeler, bu ideolojinin işçi sınıfını da kurtaramayacağını göstermiştir. Çünkü bu ideolojinin iktidarda olduğu hiç bir sosyalist ülkede, işçi sınıfının değişik örgütlenmelerine müsaade edilmemiştir. Ekim devriminden sonra Rusya’da 1921 yılında ayaklanma bahanesi ile Kronstadt şehrinde binlerce işçi katledildi. Oysa Kronstadt işçileri fikir özgürlüğünü, serbest sendikal örgütlenmeyi ve adil işçi konseyleri seçimlerini talep ediyorlardı. Çünkü bu ülkede devletin yan örgütleri olarak kurulan sendikalar dışında sendikalara örgütlenme hakkı verilmiyordu. Değişik işçi partilerinin kurulmasına olanak yoktu. Görüldüğü gibi ideolojiler, kendi içlerinde de tahammülsüz ve hoşgörüsüzdürler.
Sosyalist ve kapitalist sistemlerin demokrasi ve insan hakları alanında, sosyalistlerin geri kaldığı bile söylenebilir.. Kapitalist ülkelerdeki nispi demokrasi ve bireyin sahip olduğu “özgürlükler” hiç bir sosyalist ülkede yaşanılır bir seviyeye ulaşamamıştır. Sosyalist ülekelerde yaşanan pratik olgular, kapitalist sistemlere karşı ınsanı daha da hayırhah tutum almaya zorlamıştır adeta. Reel durumda kapitalist sistem, sosyalist sistemlere göre göreceli özgürlükler bakımından daha çok çekim merkezi olabilmiştir.
Hitler faşizminden veya kendi ülkerinde yaşanan baskılardan kaçıp “sosyalist anavatana” sığınan bir çok ülkenin sosyalist ve komünisti maalesef öldürülürken, kapitalist ülkelerde hapis yatanların sağ kurtulması, sorgulanması gereken ciddi bir fenomendir. Kısacası sosyalist ülkelerde yaşanan acımasız kıyımlar, kitleleri kapitalist sisteme “rıza” gösterir bir duruma zorlamıştır da diyebiliriz.
Kapitalist sisteme yarayacak korkusu nedeni ile sosyalist ülkelerde yaşananları dile getirmekten kaçınmamız mı gerekir? Gerçeklerin acımasız olduğu hep söylenir. Yoksa kapitalist sistemin, sosyalist sistem hakkında söyledikleri, tümden yalan ya da gerçek dışı iddialar mıydı?
Doğrudur. Sosyalist ülkelerde yaşananları kapitalistler kendi çıkarları için kullanmışlardır. Kendilerini “temize çıkarmak” için bu olumsuzluklardan yararlanmışlardır. Yaşananlar büyük bir ilgiyle izlenmiş ve insanlığa teşhir edilmiştir. Burada abartıların olması olasalığı mevcuttur. Bir yanıyla bu doğaldır da. Fakat asıl sorumuz şu olmalıdır: Suç, sosyalist ülkelerde yaşanan cehennemi yaşamı yaratan ya da bu hataları yapanlarda mı, yoksa, bu hataları abartarak anlatan kapitalistlerde midir? Burada daha çok neyi, nasıl ve de kimleri sorgulamamız gerekir?
Sosyalistler burada büyük bir çıkmazın içindedirler. Bir yanıyla yapılan sürgün ve katliamlar, zorunlu çalışma kampları; bireyi hiçe sayan zorba rejimlerin yöntemleri kısmen eleştirilse de (yada bunların doğruluğu onaylanarak) yapılanların, yaşananların ciddi bir sorgulanması yapılmıyor. Hatta onlara kalırsa bunları eleştirmek, burjuvazi ile aynı “dilden” konuşmak anlamına geliyor. Varsa başka diliniz, lütfen sizler de bu dilinizle konuşun. Burjuvazi, iki kere iki, dört eder dediğine göre, bizim aynı dilden konuşmamamız için başka bir matematik işleme mi başvurmamız gerekiyor?(DEVAM EDECEK...)

Cevaplar:
Dersim Forum

Archives

September 2006   October 2006   November 2006   December 2006   January 2007   February 2007   March 2007   April 2007   May 2007  

This page is powered by Blogger. Isn't yours?